"hiç aşık oldun mu?" "Hayır. Ama olmuş birini tanıyorum" "Sordun mu ona nasıl bir şeymiş?" "Sordum. Akıl işi değilmiş"
-Sen hiç aşık oldun mu? -Evet oldum ki böyle düşünüyorum, yaşadım ki böyle şeyler diyorum. Ben üzüldüm ki mutlu olmayı öğrendim. Ben kötü bir ruh haline girdim ki insan seçmeyi öğrendim. Ben istedim ki olmadı, ben sevdim ki nefret edildim. Ben mutlu olmak istedim ki mantığımla baş başa kaldım ve şu an kırık bir kalple hayalleri için çabalayan biri oldum.
Reklam
'Peki, sence aşk nedir?' 'Sanırım, bunu tanımlamak imkansız. Aşık olduğunda, bunu anlarsın zaten.' 'Sen, hiç aşık oldun mu?' 'Oldum.' 'Peki, nasıl bir his?' 'Karmakarışık'
Aniden padişah sordu: “Söylesene filbaz, hiç âşık oldun mu?” “Hünkârım” dedi Cihan, “benim aşktan yana tek bildiğim ıstırap verdiğidir.”
-Sen hiç aşık oldun mu abla? -Tabii. Fazıl'ı deli gibi sevdim. -Bu heyecanları duyar mıydın? -A! Elbet.. Tıpkı, tıpkı.. Akşam eve geleceği saat böyle olurdum ben de -Çok şey!
"Hiç aşık oldun mu hayatında?" "Yalnızca bir kez. Ne kadar acıttığını görene kadar." "Nasıl bir acı?" "Herkesin acısı farklıdır sanırım. Eğer yanlış kişiye aşık olursan ya da aşık olduğun kişi zamany yanlış birine dönüşürse, kendi kendini kafise kapatmış bir kuş gibi hissedebilirsin. Kafes üstüne gelir, seni sıkar ve özgürlüğün hasretini çekersin ama aynı zamanda çıkmakta gözünü korkutur."
Reklam
Âşık oldun da aşkın da doğru mu; mâşukun sana âşık olur.
Neyse... Asıl sormam gereken başka bir şey var. Sor bakalım. Hiç aşık oldun mu? Oldum. Yaa... Kime? Sana.
"İşte bu, 889..." dedi Uraz, "Onları mutu edecek tek senaryo buydu. Benim sana aşık olmam." "Oldun mu?" Sesim hala titriyordu, ben hala nefes nefeseydim, alnım hala alnındaydı. "Hem de nasıl oldum.. Ben sana çok aşık oldum Kumru." Birdenbire içimdeki enkazdan kalanlar toparlandı, temizlendi, güzelleşti, ev oldu. Uraz Kayalar buradaydı, teni tenimdeydi, kalbimdeydi ve içimdeki kumru o an aşkın ne demek olduğunu öğrendi. Kanatlarını çırptı ve beni önümdeki adamın kollarına itti... Bu çok uzun, çok güçlü çok güzel bir sarılmaydı. Bu bir sarılmadan öte, bir kavuşmaydı.
Gonul sana nasihatim Cagrilmazsan varma gonul Seni sevmezse bir guzel Baglanip da durma gonul Ne gezersin Sam'i Sark'i Yok mu sende hic bir korku Terkedersin evi barki
Reklam
"Nedir mesela felsefen?" diye sordu. "Öyle spesifik bir şeyi kastetmedim ya... Ama mesela bence çoğu şeyin hayali... Ya da onu boş ver de... Mesela en takık olduğum mesele, birbirinden çok farklı gibi görünenlerin benzerliklerini ortaya koyup karşımdakini bunların aynı şey olduğuna ikna etmek. Tam ikna olunca da farklılıklarını
Sayfa 77 - Sözler: Boğaz'da işittim rast makamınıKitabı okudu
İSA Poyraz abi sen hiç aşık oldun mu? POYRAZ Hayır ama bir kere omzumdan vuruldum. İSA İyi de ne alaka şimdi? POYRAZ İkisi de çok acı veriyor.
"Aşkın," demişti," felsefesini bilmeden bu şifreyi çözmek imkânsız görünüyor." Sonra eklemişti: "Efendi! Sen hiç âşık oldun mu? Bilir misin ne hastalık ve ne şifadır o!...
Sayfa 132Kitabı okudu
- Hiç aşık oldun mu? +Hayır. Ama olmuş birini tanıyorum. -Sordun mu ona nasıl bir şeymiş? -Sordum. Akıl işi değilmiş.
Hiç aşık oldun mu?" "Dört kere." "Ne oldu? Neredeler bu gece?" "Biri öldü. Öbür üçü de başka adamlarla beraberler."
1,251 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.