“Eminim kendi içinde hayli tartışıp savaşmak zorunda kalmıştır. Asıl can sıkıcı olan kendi kendine ve kalbine karşı uyguladığı baskının ona iyi bir şey gibi görünmesi.”
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Anlamak için yöneldiğimiz, baktığımız, nazar ettiğimiz şeyin kendisi apaçık, çınlçıplak. Onun aynca açılmasına ihtiyaç da yok, lüzum da. Bilâkis perde bizim gözümüzde, yani bakanda, yani na­zar edende. O hâlde gözümüzdeki perdeyi açmamız ve onu yukarıya doğru kaldırmaya çalışıp asıl gaflet uykusundan şişmiş göz kapaklarımızı bizzat aralamamız gerekiyor.
Reklam
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN! Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
Hem neden ölümsüzlüğe sahip olmak isteyesin ki?" diye sordu. "Nasıl istemeyesin?!" dedim karşı çıkarak. "Bir mum gibi sönmek mi istiyorsun? Varlığını sürdürmek, sürekli olarak gelişmek, büyümek ve ne bileyim, sonsuza kadar mutlu olmak istemez misin?" "Açıkçası, hayır," dedi. "Hiç istemem hem de. Ben çocuğumun ve onun çocuğun varlığını sürdürmesini isterim, ki öyle de olacak. Neden böyle bir şey isteyeyim ki?" "Ama Cennet bu!" diye israr ettim. "Huzur, Güzellik, Rahatlık ve Sevgi var burada, hem de Tanrı'nın yanında olacaksın." Daha önce din konusunda hiç bu kadar dil döktüğümü hatırlamıyorum. Lanetlenme konusunda dehşete düşmüş, Kurtuluş'un adaletini sorgulamış olabilirdi fakat Ölümsüzlük kesinlikle asil bir inançtı. "Ah, Van," dedi ellerini bana uzatarak. "Ah Van, hayatım! Bu konuda böylesine derin hislerin olması ne harika! Elbette bizim istediğimiz de bu, Huzur, Güzellik, Rahatlık ve Sevgi, ve Tanrı'nın yanında olmak! İlerleme de tabii, unutma, her zaman ama her zaman Gelişmek gerek. Bizim dinimiz de bizim bunları istememizi ve bunlar için çalışmamızı öğütlüyor, öyle de yapıyoruz zaten." "Ama sizinki BURASI için geçerli," dedim, "sadece dünyadaki hayat için." "Ee? Siz de ülkenizde, sevgiye ve hizmete dayalı o güzel dininizi bu hayat için, dünyadaki hayat için yaşamıyor musunuz?"
480 syf.
6/10 puan verdi
Serinin tamamına yorum atmak istiyordum ama ilk kitap bir fiyasko olunca bu kitaptan başlayayım dedim. Mükemmel bir kitapmıydı hayır. Ama çok kötümüydü yine hayır. Aslında ben bu kitabı sevdim. Rhys çok centilmen bir karakterdi. (Yatak odası hariç). Bridget'a olan sevgisi kitabı okurken bile hiss ediliyordu. Bridget'i herşeyden korumaya çalışırkenki kavgalarını okumak çok eğlenceliydi. Bridget da çok güçlü bir karakterdi. Çok asil, samimi, eğlenceli bir karakter olarak yazılmış. Aralarındaki ilişki toksik değildi. Bir-birilerini kazanmak için bir savaş verdiler tüm dünyaya karşı. İlk kısım ilk kitaba paralel biraz. İkinci kısımda ise Eldorraya uçuyoruz Kitabın yazım dili gerçekten çok akıcıydı. Çok çabuk bitirdim. İlk kitabı okumadanda bu kitabı okuya bilirsiniz
Çarpık Oyunlar
Çarpık OyunlarAna Huang · Martı Yayınları · 20232,033 okunma
Reklam
Kösem Mahpeyker, torunu IV. Mehmed'ın padişahlığı devrinde, üç sene kadar, Büyük Valide Sultan unvanını taşıyan tek kişidir. O müddet zarfında asıl valide sultan Hatice Turhan idi.
Asıl talihsizlik akıllı erkeklerin kadınlar hakkında asla aynı şeyleri düşünmemeleri.
Tabii bizim gibi insanların asıl sorunu, diye içimden geçirdim, hepimizin kaybedecek bir şeyleri olduğunu sanmamız.
Tarihin en karanlık günlerini yaşayan İstanbul’a o günlerde Kazım Karabekir Paşa gelmişti. Kısa süre önce kol ordusunu Trakya’dan Balıkesir’e nakletmeyi başaran Karabekir’in asıl niyeti bir şekilde doğuya gitmek gitmekti.
Reklam
Nietzsche
Asıl soru şu: Gerçeğin nekadarına dayanabiliriz...
Herkesçe beğenilen asıl güzellik, ahlak güzelliğidir. Çünkü ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir.
Delirmek aklın yalımıdır, görkemidir, kendine tutunmasıdır. Sen asıl, bedenlerini bir darağacı gibi boynunda taşıyanların aklını bir gün bile anımsamayanların, iyiliği toplumun hastalığı sayanların, sevgisi küfürden ağır olanların büyük huzurlarına bak! Inandığın her şeyle gülünç düşüyorsun. Bildiklerin boşluğa dönüşüyor. Yüksek ses teslim alıyor. Ev boğuyor. Sokak korku. Gözlerin yüzünden taşıyor. Öfkene tutunuyorsun. Sonra, bütün bir toplum yanlış olamayacağına göre... bir yorgunluk usul usul yayılıyor damarlarına "Dünyaya bir kere gelinir" sözünü, bir düğün bayrağı gibi evinin çatısına çekiyorsun bir gün. Ölümün bile dönüp bakmadığı bir hayat senin artık.
"asıl vurulan benim, sen boşuna ölüyorsun."
*~●。。。Gotik, rahatsız edici gerçekliğe erişmek için gerekli mekanizmayı sağlıyordu. Gotik 'in asıl arketipi Habil ve Kabil'in hikayesiydi. Bu hikâyede, adam erkek kardeşini öldürüyor ve sonsuza dek sürgün ediliyordu. Bu kardeş katliamı, insan ruhuna yansımıştı: Özün iki yarısı, ebediyen mücadeleye mahkûm edilmişti. Gotik'te ruh bölünmesi ve özün ıslah edilmesi gereken parçalarının ayrılması anlayışı var.
Sayfa 111 - Everest Yayınları Çeviren Özlem Sevim GayretliKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.