Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi . Ayağındaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı , kalbi baştan aşağı sancılara boğan , insana sırrını kimseye anlatmadan ölmeyi arzulatan şeydi
Herkes kendi hayat kaidelerini kendisi yapacaktır.
İnsanın ulaşması lâzım gelen gaye herkes için başkadır. Her insan kendi hayat yolunu kendisi bulacaktır. İnsan hayatta yıldızsız (karanlık)bir gecenin içinde, uçurumların kenarında yürür gibi ilerliyor.Diyebilirsiniz ki, sabahı beklesin. Onu da yapamaz, çünkü sabah olmayacaktır. Hem de hayat onsuz yürüyebilir. Ve eğer o kendi
yolunu seçmezse, tesadüfler onun yerine karar vereceklerdir. Hikmet kâfi gelmese bile, hareket yükünü hür olarak omuzlarına yüklenmesi lâzımdır. Akıbetini bilmediği seçimleri yapmak, elemli lakîn asîl duygusunun kaynağıdır.
Her alanda, asıl yenilgi, unutmaktır, özellikle de sizi neyin gebertmiş olduğunu unutmak, insanların ne derece hırt olduklarını asla anlayamadan gebermektir.
Fakat bilebileceğimiz bir şey var ki o da bu cellatların bize dost olamayacağıdır. Bunların hepsi fena, vicdansız insanlardır demek istemiyorum. Ne gezer, onların arasında da ne müşfik aile babaları, ne vefalı arkadaşlar, ne hassas yürekli tabiat aşıkları vardır. Ama karşımızda düşman olarak vazife aldıkları andan itibaren onlar, iradelerinin dışında bir kuvvetin oyuncağıdırlar. Cemiyet içinde aldıkları mevki ve vazifenin onlara verdiği şahsiyet, tabiatın şekil verdiği asıl benliklerini o kadar gölgelemiş, seneler geçtikçe o kadar gerilere itmiş, boğmuştur ki, kendileri bile bu asıl benliklerini aramaya kalksalar, herhalde içlerinde karanlık bir boşluk ve bir kargaşadan başka bir şey bulamayacaklardır.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Beni ilk gördüğünde, ilk göz göze gelişimizde ne hissettin?" Sorumla yüzümü seven eli duraksadı.
"Savunmasız halinin bana keyif verdiğini saklamak için epey çaba göstermek zorunda kalmıştım," diyerek kollarımdan tutup kucağına çekti beni, çenesi omzumla boynum arasındaki boşluğa yerleşti. "Ancak gözlerine baktığımda kendi kendime intikam hiç bu kadar çekici olmamıştı, demiştim. Ve o bakışlar Pusula'nın asıl sahibiydi."
Sayfa 148
İnsanın asıl manevi yanının ortaya çıkabilmesi için maddi yanının baskı altında tutulması gerekir çünkü insanın fizik yanı azaldıkça özgürlüğü ve insanlığı artar.
Yaşam, sanki olduğu gibi olmak zorundaymış izlenimini yaratan bir yüzeydir, oysa asıl olup bitenler bu yüzeyin altındadır.
.
Sayfa 393 - YKYKitabı okuyor
Çok vahimdir ki; insanın hayatını değiştirememesinin asıl sebebi, bunu başaramayacağına kesin inanmış olmasıdır.
Zira hayatımızın senaryosunu inançlarımız yazar.
Sayfa 12Kitabı okuyor
"Din işleriyle ilgili olmayan yazı olsun, söz olsun, kitap olsun, köylünün gözünde hiçtir. Bakmayın öyle her okunan şeyi dinlediklerine, bazılarına iyi, bazılarına kötü demelerine ve okunanlarla ilgilendiklerine. Sonunda hemen şu sözü yapıştırırlar: "Esasta bize bunlar ilazım değil. Fakat devir böyle getiriyor. Kulaktan geçirmeli bunu. Asıl öteki..."
Sayfa 120 - Literatür YayıncılıkKitabı okuyor
"Hayalinizde bulutların üstüne çıktığınızda yücelere çıktığınızı sanırsınız. Engin denizleri aştığınızda çok uzaklara gittiğinizi söylersiniz. Ama ben diyorum ki ancak toprağa bir tohum ektiğinizde asıl yüksekleri görürsünüz ve ancak sabahın güzelliğiyle komşunuzu selamladığınızda asıl engin denizleri aşmış olursunuz.
Sayfa 31Kitabı okudu
