Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-'Fetih Suresi; neden inmiştir, bilir misiniz?' Sanırsınız ki; savaş sonrası inmiştir. Yanılıyorsunuz!.. Hiçbir savaş, zafer getirmez. Asıl fetih, barıştır. Ne Bedir ve Hendek savaşı, ne de Mekke'nin fethidir bu ayetlerin iniş sebebi!.. Hudeybiye Antlaşması'nın hemen ardından inmiştir. Zira fetihler yani gönüllere girmeler, huzur kapısını aralamalar ancak ve ancak barış, sulh ve sakinlikle elde edilir. Huzura giden bu yola ermek de, bedel ister.'
Büyük kayıp
“Sonra hüzünlü bir gülümsemeyle merhumun birinci rütbeden Osmanî, Mecidî, altın liyakat ve diğer nişanlarını tekrar gözden geçirerek: Bu maden parçalarının göğsümüzde parıltısını görmek, göstermek için ne kadar uğraştık. Bunlar protokol listesinde sahiplerini en üste geçirirler. Fakat öte dünya için öyle mi? Mezarda bunların insanın özelliklerine ilişkin tanıklığına sorgu melekleri inanır mı? Asıl nişan insanın vicdanında silinmez, gerçekten övünmeye değer izlenimler bırakılabilecek şey, yapılan hayırlı işlerdir. Bu iyilikler ise kimsenin göğsünde gözlere parlamaz. Gizli olur.”
Reklam
“Gerçekten ihtiyaç duyulan şey yaşama yönelik tutumumuz­daki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçek­ten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlama hakkında sorular sor­mayı bırakmamızı, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi.”
""O benim her sabahki uyanma sebebimdir. Uyumadan önceki son şeyim, uyandığım zamanki ilk şeyim. Eğer yaşıyorsam, onu bulma arzusudur beni hayatta tutan! Elbette Seyit Hızır Abdal ' ın merhem ve macunları yarama iyi gelmiştir ama beni asıl iyileştiren şey onu bulma ve kavuşma umudumdur. ""
Sayfa 73 - BahşıKitabı okuyor
"En iyi, yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez."
Burada asıl sormamız gereken, acı biber neden ağrı ile ilgili bir reseptörü uyarmaktadır? Bu sorunun muhtemel cevabı, beynin biberi zararlı olarak görmesi ile ilgili olabilir. O zaman beynimizin zararlı gördüğü bir maddeyi biz neden ısrarla tüketmek istiyoruz? İnsanların hayatta çok merak ettiği ve bir türlü çözemediği çeşitli gizemler vardır. Örneğin, Metallica'nın diğer üyelerinin, yıllardır Kirk Hammeť a nasıl dayanabildiği konusu gerçekten gizemini koruyan oldukça ilginç bir meseledir. Bazı insanların acı bibere olan ilgileri de en az Kirk Hammeť'a dayanmak kadar ilginçtir. Kimilerinin bu duruma cevabı oldukça basittir. Acı biberin, yemek yemenin bungee jumping'i olduğu düşünülür. Örneğin, bungee jumping sırasında vücudunuzda ciddi anlamda adrenalin üretilir ve bu adrenalin bazı kişilerin fizyolojilerinde enteresan bir tatmin hissi oluşturur. Nasıl ki bazıları bungee jumping yapıyorsa, bazılarımız da biberli yemeyi seviyor olabilir. Kimi çalışmalar ise aslında kapsaisin maddesinin birtakım bakterilere karşı etkili olduğunu öne sürmektedir. Nedeni ne olursa olsun, acıdan zevk almamız enteresan bir fizyolojik fenomendir.
Reklam
"... ve asil korkutucu olan başka türlü düşünmeniz halinde sizi öldürecek olmaları değil, haklı da olabilecekleriydi. Netice de iki kere ikinin dört ettiğini nereden biliyorduk ki? Yercekiminin etkili olduğunu nereden biliyorduk? Geçmişin değiştirilemez olduğunu nerden biliyorduk? Hem geçmiş hem de dış dünya sadece zihnimizde varsa ve zihnin kendisi de kontrol edilebilir bir şeyse?? "
Edebiyat benim kum havuzum. İçinde oyunlar oynuyor, kaleler, duvarlar inşa ediyor, şahane zaman geçiriyorum. Beni asıl zorlayan oyun bahçesinin dışındaki dünya. Bu görünen dünyaya uysal ama geleneksel sayılmayacak şekilde uyum sağladım ki fazla sıkıntı çekmeden kitaplardan oluşan dünyama geri çekilebileyim. Aynı metafordan devam edersek, eğer edebiyat benim kum havuzumsa, gerçek dünya da kum saatim - içimi gıdım gıdım tüketen bir kum saati. Edebiyat bana hayat veriyor, hayat beni öldürüyor.
Ölüm o kadar güç değildir. Asıl ölüm unutulmaktır. Unutulmak da ölmektir Hayat, birkaç hatıradır. Hayat, ölümün başlangıcıdır. İnsan anladıkça yaşıyor demektir.
Sayfa 431Kitabı okudu
Aşk, evlilik romanının sadece girişidir. Romanın asıl özü, mantıklı, akılcı, iradeli, çaba gerektiren sevgidir. Bilgeler bizi daima bu tür bir sevgiye yönlendirir ve böyle bir sevgi, tercih sonucu yaşanır.
Reklam
Asıl mutluluk bir baba sevgisindeki kutsallığa yüceliğe mazhar olmakmış...
İsteğimizin gerçekleşeceğine gerçekten inanmadan imgeleme yaparsak ya da bir şeylerin hayalini kurarsak, sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayarken, duyguların gerçek merkezi olan kalbimiz beş bin kat daha büyük kuvvetle genellikle tereddüt ve korku olan asıl inancımızı dünyaya yayar. Bunun sonuçu apaçık ortadadır, hayatımızda sadece kalbimizin derinliklerinde gerçekleşeceğine inandığımız şey gerçekleşecektir.
“Zaman içerisinde travmamızın asıl sebebiyle bağınız kopar,nedeninin köklerini unutursunuz.Ama bir gün bütün öfke ve acı,bir ejderhanın midesinden fışkıran alev misali tekrar ortaya çıkar ve elinize bir tüfek alırsınız.O öfkeyi artık ölmüş ve unutulmuş babanız üzerinden değil,kocanızdan,hayatınızda babanızın yerine geçmiş olan adamdan,sizi seven ve yatağınızı paylaşan adamdan çıkarırsınız.Onu başından beş kez vurursunuz,muhtemelen neden olduğunu bile bilmeden.”
Sayfa 248Kitabı okudu
Varlığın cinayettir memleketimde işlenen Akıtır kanını asil pehlivanların Yokluğun sükûnettir kuşatır evrenimi Varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın
Dükkânının kapalı olmasının nedeni, karısının ölümüydü.
Derin bir keder Mösyö Rousseau’nun boğazını düğümlüyordu; ama onu asıl sarsan, kafasını allak bullak eden, elinin ayağının titremesine neden olan şey, dükkânının bir gün kapalı kalmasıydı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.