Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
203 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Paulo Coelho'nun okuduğum ilk kitabı. Kitap Veronika'nın intihar girişimiyle başlıyor ardından bir hastaneye yatırılışı ve oradaki arkadaşlarının hayat hikayelerine de değinerek ilerliyor. Veronika hayatının son günlerini yaşadığının bilincinde olarak aslında bugüne dek ertelediklerini ve bastırdığı duygularının farkına varıyor . Diyaloglar oldukça düşündürücü. Normallik nedir , peki ya asıl delilik nedir , delilik bir tercih mi gibi değişik soru denizinde yüzerken buluyorsunuz kendinizi. İnsanı farklı yönden ele alan kitabı akıcı bir şekilde okudum ve memnun kaldım. Okuyucusuna şimdiden iyi okumalar :)
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 200077,5bin okunma
Zamanla artan ve duygularımızla desteklenen inançlarımız güçlü bir rezonans alanı oluşturuyor. Ve bu dünyada bu rezonans alanıyla uyumlu bir şekilde titreşen her şey bu değişimin etkisi altında kalarak en sonunda ona uyum sağlıyor. O zaman asıl soru şu: siz nasıl bir rezonans alanı oluşturuyorsunuz? İşte, konunun merkezi tam olarak burası. İstediğiniz kişiye olabilseydiniz kim olmayı isterdiniz? Ve sizi bundan alıkoyan nedir?
Sayfa 11
Reklam
"Neler yapmak istiyorum gibi şeylerle ilgili insanlar soru sorunca genelde "bilmiyorum" derim. Bilmediğim için genelde "nasıl yani?" diye garip tezler üretirler ama asıl onların bilmediği onlara söylemek istemediğim için "bilmiyorum" dediğim... Kimsenin "yapamazsın, olmaz, saçma" laflarını dinlemeye niyetim yok."
Hepimiz birer yamyamız!
Her şey düzelince, ben de iyi olacağım diye koşullayıp duruyoruz kendimizi… Kafamızı kurcalayan soru işaretlerinin altından noktalarını çektiğimizde, sanki hepsi öylece uçup gidecekler zannediyoruz. Giden her çengel, yeni bir bulmaca bırakıyor aslında... Biz de sağdan sola, yukarıdan aşağıya sürüklenmeye devam edip duruyoruz. Çünkü asıl sorun hep bizimle! Kafatasımızın içinde. Kendi haline bırakabilsek soğuyacak belki ama, biz onu mikrodalgada ısıtıp ısıtıp önümüze koyup; beynimizi yemekten vazgeçemiyoruz. Tolga YAZGILI
Bir yargının yanlışlığı bizde henüz o yargıya itiraz etmek için bir neden oluşturmaz; yeni dilimiz bu konuda belki de kulağa çok tuhaf geliyor. Asıl soru o yargının nereye kadar yaşamı teşvik edici, yaşamı sürdürücü, türü-sürdürücü hatta belki de türü-yetiştirici olduğudur; biz de bizim için en vazgeçilmez olanların en yanlış yargılar olduğunu, insanın mantıksal kurguları geçerli kabul etmeden, gerçekliği saf uydurulmuş bir mutlak olanın, kendi kendine eşit olanın dünyasına göre ölçmeden, dünyanın sayılardan oluşan bir sahtesini sürekli yapmadan yaşayamayacağını, -yanlış yargılardan vazgeçmenin yaşamdan vazgeçmek, yaşamı reddetmek olduğunu- öne sürmeye temel olarak eğilimliyizdir. Hakikat dışının yaşamın koşulu olduğunu kabul etmek: açıkçası bu, tehlikeli bir biçimde alışıldık değer duygularına direnmek demektir; buna cüret eden bir felsefe yalnızca bunu yapmakla bile iyinin ve kötünün ötesinde konumlanır.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Peki, nasıl oluyor da büyük bir afiyetle yediğiniz ve midenize gönderdiğiniz et parçasını oldukça güzel bir şekilde sindiren mide kendisini sindirmiyor? Herhangi bir et parçasını kolayca parçalayabilecek kadar kuvvetli bir asidi, yine bir et parçasının içerisinde taşımak fikri oldukça ironik bir durumdur. Bu konu her ne kadar uzun felsefi tartışmalara konu olabilecek bir mesele olsa da asıl merak ettiğimiz soru, mideyi kendi asidinden koruyan şey tam olarak nedir?
Reklam
Asıl soru buydu. Ondan beklediğim, onda aradığım şey neydi? Bende eksik olan neydi?
Türk Fırtınası diyor ki;
FENERBAHÇE'Yİ KULLANARAK ALGI DEĞİŞTİRMEYE KALKAN DENSİZLİĞE İNSANLIK AHLAKINI YAŞATAN BİR TÜRK'ÜN YANITLARI Bu yazı ile bugün yeryüzü yerinden oynayacak üzerinde insan olarak yaşayanlar silkinip kendine gelecek. ilmi sır gereğidir. Görülen lüzum üzerine yaşattıklarını sırayla yaşatan ahlakın ihtiyaç duyulan yeni tokat yanıtlarını
Siz hiç tarih okudunuz mu?
Siz hiç tarih okudunuz mu? Hayatımız boyunca hepimiz az ya da çok tarih okumuşuzdur. Ben çok severim tarih okumayı yani uzun bir süredir tarih okuyorum. Peki tahmin edin hepsinin ortak noktası ne? Çok zor bir tahmin olmasa gerek. Muhtemelen herkes benzer bir cevaba ulaşmıştır yani "Savaş". Evet gerçekten savaş, insanlık tarihine
Madem düşmek bu dünyanın bir huyu, o halde kalkmayıda kendimize huy edinmeliyiz. Geleceği görmek için münnecim olmaya gerek yok. Düşeceksin ve daha çok düşeceksin. Bu kesin. O halde kendini koşullayabilirsin. Düştüğünde ne kadar erken kalkarsan o kadar senin için iyi. Düşmekten yoruldum artık, bıktım artık, çok düştüm, demenin dizlerine bir faydası var mı? Kalkmaktan başka yapacak iyi bir şeyin var mı? Ne anlamı var oturup sızlanmanın, bizde insanız canım demenin. Bu dünyada bu böyle. Rahat yok. Düşmemek yok. Acının olmadığı bir yer değil, dünya. Sen menziline odaklan. Domino taşı misali. O sürekli yıkılacak. Yaptığın onca taş teker teker yıkılacak. Bu böyle, dünya böyle bir yer. Asıl soru sen ne yapacaksın? Yıkılan taşları, isyankar bir eda ile izleyecek misin? Yoksa elini yıkılan taşların arasına koyup, tekrar dizmeye mi başlayacaksın?
Reklam
Kendimiz de çok iyi biliyoruz ki başımızda kötü bir yönetim bulunuyorsa, ona katlanmak zorundayız.Asıl soru, iyisinin nasıl bulunabileceğidir.
384 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Olaylar olaylar.. İkinci kitabında beni sinir krizlerine sokan serinin final kitabı ile geldim. Gerçi final de değilmiş ama oraya da geleceğiz.. İlk olarak kitabın kendisi hakkında konuşacak olursam bir yerden sonra artık her şey sarpa sarmaya döngü üstüne döngü beni bunaltmaya başladı ama güzel bitti diyebiliriz en nihayetinde. Beklemediğim
The Final Gambit
The Final GambitJennifer Lynn Barnes · Little, Brown Books for Young Readers · 202258 okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Fyador Dostoyevski'nin 1866 yılında kaleme aldığı, muhteşem betimlemeleri olan, suç olgusuna bambaşka bir perspektiften bakabilmeyi mümkün kılan, insanı insana anlatan bunu da çok iyi yapan bir yapıt "Suç ve Ceza". 150 yıl önce yazılmış bir eserin günümüzde hala çok okunuyor olması nasıl kıymetli bir eser olduğunun göstergesidir.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
Vefat etmiş kişiye melekler tarafından yöneltilecek sorulara, yani kabir sualine bizi hazırlamak isteyen imamın sesini duyabilecek miyiz? Belki de bizler, dünyadaki vaktimizin çoğunu istek ve arzularımızı dinleyerek, içimizde bizi hakikate yönelten hidayetin ve vicdanımızın sesini DUYMAZDAN GELEREK geçirmiş kimseleriz? Bu noktada, asıl soru şudur: Şimdi dinleyecek miyiz? Bu sesleri, şimdi değerlendirmeye hazır mıyız?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.