Kuvvetimizi, gücümüzü, güzelliğimizi, zenginliğimizi, mutluluğumuzu, çocuğumuzun zekâsını,başarımızı,bilgimizi vs. gereksiz yere insanların gözüne sokamayız. Hâlbuki imaj devrinde yaşıyoruz. İnsanlar kendilerini olduklarından daha mutlu, daha zengin, daha güzel,daha başarılı göstermeye çalışıyor. Hasedi tahrik etmemeyi öğrenmeliyiz. Hz. Yakub asırlar öncesinden mümkün olduğu kadar mütevazı, sade, kimsenin kıskançlık duygularını tahrik etmeden yaşamak gerektiğini öğretiyor bize.
Avrupa kaynaklı Anti Semitizm hareketler
Anti semitizm Yahudilerin dünyanın dört bir tarafına dağıldığı diaspora ile başlar. Yahudiler İslam beldeleri dışında sığındıkları her ülkede hor görülüp dışlanırlar. Vizigotların hakim olduğu İspanya'da, Dagoberthüküm sürdüğü Fransa'da, İmparator Heraklius devri Bizans'ında da asırlar öncesinden başlayan baskı çarkı Haçlı Seferleri sırasında doğruğa çıkar. Kudüs'e doğru yola çıkan Hristiyanlar Deus Vult 'bunu Tanrı istiyor" çığlıklarıyla önlerine çıkan tüm Yahudileri kılıçtan geçirirler. Orta Çağ Avrupa'sına gelindiğinde Yahudilere bakış açısından fazla bir değişiklik olmaz.
Sayfa 158 - Yeni Şafak
Reklam
Hiçbir zaman düzenli bir hayatı, belirli saatleri, düşüncenin de sarkaçla birlikte durması gerektiği, her şeyin asırlar ve kuşaklar öncesinden kurulduğu bir duvar saatinin varoluşunu sevmedim. Bu düzenlilik şüphesiz çoğunluğa uygun gelebilir ama şiirle, düşlerle ve hülyalarla beslenen, aşkı ve bütün palavraları düşünen zavallı çocuk için, bu, onu sürekli bu yüce düşten uyandırmak, ona bir an olsun dinlenme fırsatı vermemek, onu, dehşete düştüğü ve iğrendiği maddecilik ve aklıselim atmosferimize sokarak boğmak demektir.
3000 Yıllık Mucize
Londra'daki ünlü British Müzesi'ni gezenlerin hayret ve dikkatle izledikleri bir bölüm vardır. Mumyalar bölümü Bu bölümdeki en dikkat çeciki ceset ise cam bir fanus içinde bulunan ve secde vaziyetinde duran bir insana aittir. Bu cesedin bütün organları tamdır. Hatta başındaki sararmış saçları ile sakalları dahı rahatlıkla
Aşk artık sessizliğe katlanamıyor. Aşık sanıyor ki ne kadar ses olursa o kadar iyi anlaşacak, çıkardığı sese karşılık bir ses istiyor, iniltisine bir iniltiyle cevap verilsin istiyor. Oysa fazladan sarf edilen her kelime, oluş çabasıyla sınanmamış her söz, sevgiliyi sırlar mağarasına daha çok çekilmeye mecbur ediyor. Fuzuli sözler aramıza sırlardan bir duvar örüyor. Oysa åşığın feryadı susuşunda gizlidir. 'Ancak söylenemeyen aşk aşktır' diye yazmıştı Blake. O asırlar öncesinden seslenen Mevlâna'yı yankılar gibiydi: 'Dil, kelimeler pek çok şeyi açıklar ama aşk, üzerine kelimeler düşmediğinde daha berraktır.
Akla tapan akılsızlar için asırlar öncesinden söylenmiş sonsöz
Dini akideleri akılla ölçüp biçmek, şekillendirmek kuyumcu terazisiyle dağ’ı tartmaya benzer. Bu alanda akla asla güvenilmez. Bununla beraber sicim ve madde aleminde aklın verdiği hükümler doğrudur, bu alanda akla güvenilebilir
Reklam
260 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.