Aşk O'ydu,O'naydi ve O'ndaydi aşk denen ne varsa..
Apollo ve Defne (Müthiş bir hikâye)
Apollon’un ilk aşkı, Peneus’un (bir nehir tanrısıdır) kızı Defne’dir. Ona aşık olması ise hiç de tesadüf değildi. Her ne olduysa Küpid’in (Eros) öfkesinden oldu. Deloslu tanrı, dev yılan Pito’yu öldürmüş olmanın gururuyla göğsünü gere gere yürümekteydi. Yol kenarında elindeki yayın kirişlerini gerdirmekle oyalanan Küpid’i (Eros) gördü. Ve ona
Sayfa 43 - Töz YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
. bir sohbetimiz oldu güneşle bu sabah, gündüz görüyorum içimi açıyorsun ve yakıyorsun her yanımı sonra gece oluyor ve görmüyorum seni, içime kapandıkça, daha beter yanıyorum yine. aşk mısın sen ? ben böyle hiç sönmüyorum. .
Aşk denilen şey, çocuk yapmakla sonuçlanması gereken bir kandırmaca mı gerçekten?
Yıllar sonra, aynanın önünde saçlarını tararken keşfetti bu benzerliği; bir erkeğin babasına benzemeye başladığında yaşlanmaya başladığını da ancak o zaman anladı.
536 syf.
5/10 puan verdi
Sıkıcı
Sırf asker kurgusu okumak için okudum kitabı. Bir de türk yazar okumak için dayandım sonuna kadar. Kitap daha ilk sayfalardan çok boş gereksiz abartılarak fazla betimlemeler yapılarak yazılmıştı. Bir şey anlatılıyordu ama çok uzun sıka sıka anlatıyordu. Bir duyguyu veya olayı bir cümle veya bir kelime ya da bakış ile anlatmak varken paragraf paragraf anlatılarak sayfalar boyunca sürdürmüşler. Olay örgüsü de çok sıradan tahmin edilebilir şekildeydi. Elle tutulur merak uyandıran birşey yoktu kitapta. Tek kitap olarak bitirilebilecek bir kitaptı. İkinci kitabı okumayi düşünmüyorum çünkü olay yok. Bu kitabı da sadece diyalogları okuyarak bitirdim. Arada birkaç açıklamayı da okudum o kadar. Çok kısa sürede bitti. Aklımda yer edecek bir kitap olmadı maalesef.
Dağ Başında Aşk 1
Dağ Başında Aşk 1Rabia Gümüş · Dokuz Yayınları · 0339 okunma
Reklam
Yirmi sene süren aşk bir kadını harabeye çeviririr,ama yirmi sene süren evlilik onu bir kamu binasına benzetir.
Sayfa 19 - TibkyKitabı okuyor
Ancak Aziz Bey biraz dikkat etseydi, incecik pembe kâğıtlara özentili bir yazıyla, sola eğik biçimde, y’lerin kuyrukları yuvarlatılarak ve i’lerin üzerine minik daireler konularak yazılmış bu cevabî mektuplarda aslolanın aşk değil, bırakılıp gidilenin haline duyulan doymak bilmez bir merak olduğunu görebilirdi.
Oysa aşk tamamen dünyevi bir şeydi, çoğu insan için hayal kırıklığı yaratacak kadar sıradandı, fazla büyütmeye gerek yoktu.
Sayfa 69
Reklam
Bunu yalnızca böyle yara almadan, günahsız devam ettirmek, bu aşkı bir çocuk sevgisi gibi mâsum bir tapınışla beslemek mümkün değil miydi?
Ah, bu aşk nasıl birkaç saniyelik mutlulukları uzun elemlerle, acımasız pişmanlıklarla paramparça ediyor ve bunun zorunlu olarak böyle süreceğini, hiçbir çâre olmadığını görmek onu ne kadar eziyordu.
Ne gelmişti ki başına? Hepsi hepsi yanlış yaşanmış bir aşktı işte. Kimin hayatında yanlış yaşanmış bir aşk yoktu ki?
" Aşk geldiğinde de onu gelişigüzel yaşamalısın, ayrılık geldiğinde de. Olduğu gibi. Direnmemelisin. Doğrusu bu. Ama doğrusunu yapmak öyle zor ki."
Sayfa 37
Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.