İnsanın sevdiğine sahip olma tutkusu aşkın kendisinden ağır basmaya başladığı an, bu aşk değildir artık. Aşk yaşamdan üstün olamaz, özgürlükten yoksun olarak da varlığını sürdüremez.
Nasıl kolayca söyleyebiliyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dili konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Deniz tasvirleri için okuyordum Conrad'ı, yirmilerimin sonunda. Halikarnas Balıkçısı'nın çevirisinde "palmiyecadalozu"na vurulup kalmıştım: İhtiyar palmiye bu kadar mı güzel betimlenir?
Güneyde geçen bir roman yazmaya çalışıyordum, deniz tasvirleri, kabardıkça kabaran beyaz yelkenler, imbat, yeşil ve kırmızı ışıkları dönenip duran deniz fenerleri, söndü! yandı! sanırız. Âşıktım. Güneyde geçen roman aşk içindi. Sızısı bile kalmadı.
Sayfa 32 - Everest Yayınları, 2. basım, Nisan 2024Kitabı okuyor
Siz evlenmenin temelinde aşk olduğunu iddia ediyorsunuz.
Ben ise, seks aşkından başka bir aşkın varlığını şüpheyle karşılıyorum.
Siz ise benim bu iddiama karşı, evlilik kurumunun henüz iflâs etmediğini
delil gösteriyorsunuz. Fakat bugünkü evlenmelerin hepsi
yalan dolandan ibaret