Cenâb-ı Allah melekleri yarattı, onlara akıl verdi. Hayvanları yarattı, onlara nefs verdi. İnsanları yarattı, hem akıl hem de nefs verdi. Yani insan akıl, ruh ve neftsen müteşekkil, topraktan yaratılmış bir mahluktur. Aklımız sayesinde ruhumuzu ve nefsimizi dengede tutmak zorundayız. Çünkü İslâmiyet'in en önemli temel sütunlarından biri denge ve teslimiyettir. Mesnevi'de, "Kim aklına tabi olursa melekler- den de yüce olur. Kim nefsine tâbi olursa hayvanlardan da aşağı olur" denmektedir. Bu dengeyi sağlayabilmek de kul olduğumuzun idrak ve şuurunda olmaktan geçer.
"Cünüp olanın bastığı yerde ot dahi bitmez."
"Cünüp" Arapça bir kelime olup "Cenb" kökünden türetilmiştir. "Cenb" ise bir şeyin parçası, aslından kopuk özünden çok uzak olan manasına gelmektedir. Ecnebi de aynı kelimeden türeyen "Kendi yurdundan kopmuş yabancı demektir." Elbette insan aslından, özünden yaratılış gayesinden çok uzak bir yaşam sürdüğü takdirde bu beden toprağında; değil güller, sümbüller, ot dahi bitmez. Nedir gül, sümbül? Onların ifade ettiği manevî değerleri içeren duygu ve düşüncelerimiz hal ve ahvalimizdir.