Aşk denilen şey de bu değil mi zaten; ulaşılmaz olana duyulan güçlü istek.
Aşk mı kaderi kovalar , kader mi aşkı? Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi...
William Shakespeare
William Shakespeare
Reklam
115 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba arkadaşlar. Hepimize mutlu sabahlar. Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine bitirmek üzereyiz. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları üzerinden yapılmış setlerinin de dağıtıma hazır
İvanov
İvanovAnton Çehov · Bilgi Yayınevi · 1967160 okunma
aşk sahte midir ?
Yalan olan hiçbir şeyin hissi yaşanamaz. Aşk öyle bir metafordurki, yaşadağımız duygu değişimleri inanılmaz ve anlaşılamaz bir hâlle mentalimize yansımaktadır. Halbuki bu metaforun en güçlü silahı, karşı zat ile yaşadığınız duyguların ve hislerin hep mutlu olacakmışı gibi yönündedir. Bilhassa en başta her ne kadar bu tatmin edici duyguları ele alsak da sonuç hep böyle ilerlemeyecektir. İşte bu durumlarda algılar genişler ve duygulara aldanma evresine gireriz. Aşk veya nitelendirdiğiniz herhangi sıfat her neyse, bu metafor bağımsız, saf, ve sahtedir. Beklentilerinizi vermediği zaman yalanlar, belki de öfkenizden.. bu ilk başta heves ve mutlulukla girdiğiniz evreyi oldukça aşağılarsınız. Tabiri caizse bu metaforu oluşturan belli başlı amaçların olduğuna dair; saygı, hoşgörü, nezaket, anlayış, düşünce vs. daha sayılabilecek bu güzel amaçların bir araya gelmesiyle oluşan sevgi bağıdır. Hayat her zaman bu bağda ne kadar sevgi dolu olsada işler yolunda gidecek diye bir durum söz konusu değildir. Her şeye rağmen bu yoldan pes etmemektir, vazgeçmemektir. -M. Can TUTGAÇ
·
Not rated
İçimizdeki Şeytan, her insanın içinde barındırdığı ama dillendirmekten şiddetle kaçındığı bazı yönlerimizi bizlere akıcı bir psikolojik analiz ile çok açık bir şekilde gösteriyor. Hayatta yaptığımız bazı seçimler bizi ön yargılı bir hale getirebilir ve ortaya kitapta bahsedilen şu anahtar cümle çıkar ‘’Ruhun ahenginin bozulması.’’ Kitap içerik olarak çok hızlı ve ilginç bir girişle başlıyor kendinizi birden olayın içinde buluyorsunuz. Yani kitap kahramanları tanıtarak değil olayla başlıyor bu etkende sürükleyiciliğini arttırıyor.Konu olarak,felsefe öğrencisi aynı zamanda postahane memuru olan Ömer'in arkadaşı Nihat ile birlikteyken İstanbul'da bir kıza aşık olması ile başlıyor. Ömer adını sonradan Macide olarak öğreneceğimiz olan bu kızla konuşmak için onun yanına gider. Fakat bu sırada Macide'nin yanında bir akrabasının olduğunu bile fark etmez. Yani o derece gözünü aşk bürümüştür. Sonradan Ömer ile Macide tanışırlar ve aralarında arkadaşlık başlar. Bir yere kadar Ömer ile Macide'nin aşk hikayesini okuyacaksınız. Bu büyük bir aşktır. Özellikle Ömer açısından. Fakat Macide ile Ömer evlendikten sonra bu aşk devam etmekle birlikte Ömer ve Macide, Ömer'in çevresinin kurbanı olurlar.Ömer bu durumu içindeki şeytanın açığa çıkması olarak tarif edecektir Macide'ye. Genel olarak Sabahattin Ali’nin insan ruhunu en iyi yorumladığı kitap olduğunu inanıyorum ve kitabın yazıldığı 1940 ve yakın dönemini anlatması açısından çok değerli bir roman olduğunu düşünüyorum. Herkesin kendinden bir şey bulabileceğine inanıyorum.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.3k okunma
314 syf.
9/10 puan verdi
Kitap bitti ama hissettiğim şeyleri açıklayacak kelimeleri bulamıyorum. Her sayfasını merakla çevirip elimden bırakamadım ve bir noktada ne okuduğumu sorguladım. Psikolojik gerilim, polisiye, dram, aşk… Ne okuyorum ve ne beklemem lazım bu kitaptan diyeceğiniz, son bölüme kadar hatta bence kitabın sonunda da bilinmezliğin içinde savrulacağınız çok etkileyeci bir roman olduğunu söyleyebilirim. Tüylerimin diken diken ve her anında olayların içindeymişim gibi hissettiğim sayfalardı. Bu yüzden evet, belki de herkesin okuyabileceği ve sindirebileceği bir kitap olmayabilir. Yazarın dilinden, kurgusundan gerçekten etkilendiğimi de söylemeliyim. Kitabın sonunda kimin gerçekten iyi ya da kötü olduğunu hatta bu kitapta gerçek bir ayrımla iyiyle kötü olup olmadığını bile anlayamadım. Gerçek aslında ne onu bile bilmiyoruz ama zaten her zaman neye inanmak istersek gerçek odur değil mi? Biri bu kitap hakkında dayak yemek gibi hissettirdiğini söylemişti. Sanırım bu kapağını kapattığımda hissettiğim şeyi açıklayabilecek bir şey. Güzel, okkalı bir tokat. Ve bu tokatı ne için yediğimi bile bilmiyorum. Tek bildiğim bu kitapta nefret edecek ya da sevecek bir karakter bulamayacağınız. Bir şeyleri merak ederek, kimi zaman satırlardan kafanızı kaldırıp arkanızı kontrol ederek, belki kusmak isteyerek sayfaları çevireceksiniz ama hiçbir zaman sonunun nereye gittiğini anlayabileceğinizi sanmıyorum. Ve bu kadar bilinmezliğin içinde kitaba sinir olmayacaksınız bile. Mükemmeldi…
Verity
VerityColleen Hoover · Independently Published · 20184,855 okunma
Reklam
Merhum
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
abi şöyle demiş: "Ya bütün şairler seni tanıyordu, ya da ben her şiirde seni buluyorum." Bu değilse nedir aşk?
"Var oldugun yere döneceğin bu yaşam çemberinin sırrı birine aşık olunca değil "aşk olunca" sana açılır. Yaratımın amacı aşık olmak değil aşk olmaktır. "
Aşk tüm zamanların, tüm sanatların sanırım en güçlü temasıdır. Özellikle şairler için bu tema iki ağzı keskin bir bıçaktır kendi elleriyle yüreklerine sapladıkları.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.