Ömrüm
Aşkından teaşşuk mecnun olmuşum seni sevmiyorsan vallahi adam değilim hayalim ikbalperest  yabancı dil olarak Portekizce Aşk-ı Amor Allahım seviyorum
SEVDAMIZI ANLATIR AŞIKLAR
Arus-ı cihanda sensiz geçen günlerde Kana kana hamri içerim vazgeçemiyorum senden Kalbimi kandıyor hilalebrular sevginin rengi Aşk-ı eflatuni benim  dağ lalelimsin ekmeğiyle suyuyla efendi erenler şahı mecnun esmaya uğramış ne kötü
Reklam
Ne zaman sînede bir ateş-i süzân tutuşur Biliniz el ele şol cân ile cânân tutuşur Nazarın feyzini zahid ne bilir buzdan adam De ki gelsin hele bir göz göze el-ân tutuşur Yüceden kalbe çakar yıldırım aşktır adı aşk Külüdür savrulur aklın ve de iz'ân tutuşur Bu muhabbette seven kim sevilen kim ne gerek İkilik bahsine bir ahmak u nâdân tutuşur O kapanmaz yaradan hastaya söz açma aman Hele Mecnun'la konuş Leyli'yi bir ân tutuşur Nice bin derd ile dağlandığım arz eyleyeyim Tepeden inse yanık gönlüme dermân tutuşur Bu ne hınçtır bu ne kindir bana ey baht-ı siyah Nitekim böyle kıran kavgaya düşman tutuşur
Dert, Hasret, Çile...
Ervah-ı ezelde Levh-i Kalemde Bu benim bahtımı kara yazmışlar Bilirim güldürmez devri âlemde Bir günümü yüzbin zara yazmışlar Ârif bilir aşk ehlinin halini Kaldırır gönlünden kıylü kâlini Herkes dosta yazmış arzu halini
Leylî zülfün sihr-i gamzen ‘akl u cânum aldılar. Eyleyüb Mecnûn beni sahrâ-yı ‘aşka saldılar. Sultan 2.Selim Han - Selimi Gece renkli zülfün ve bakışının sihri aklımı ve canımı aldılar. Beni Mecnun eyleyip aşk çöllerine saldılar.
lşık ki tek kaynaktan dağılır, ışığa yakın olan aydınlık, uzakta kalan karanlıktır. Her şeyin O'ndan olması, ve ışığın tek kaynaktan dağılıyor olması O'ndan başkasının bilinme ve sevilme ihtimalini tümden yok eder. Kimi zaman sevdiğimizin ne olduğunu bilmeden severiz. Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda O' ndan başkasını sevdiğini zannedebilir: Bir çiçeği, bir kuşu, denizi, yağmuru, gökyüzünü, yazıyı, yazıyı yazanı, kalemi tutanı, bir yaratılmışı hasılı, Söz gelimi Leylâ Mecnun'u, Şirin Ferhâd'ı, Züleyha Yūsuf'u sevdiğini zannedebilir. Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir. Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir? Her aşk O'na çıkar sonunda, O'ndan başkasını sevmek imkânsız gibidir. Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir. Bu yüzden değil mi ki kendini kaybetmek gibi görünen aşk, aslında kendini bilmek istese de insan O'ndan özgeyi sevme şansı yok. Şans sözcüğü yok lügatlarde bundan böyle, O'ndan özgeyi sevme ihtimali yok. Ve neyi sevdiğini bilenle bilmeyen arasındaki fark sadece bilmenin bilincinden ibaret.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.