Yazılar Listesi
İnsanların Biriktirdiği Yağmur Taneleri heft-reng.blogspot.com/2021/08/Insanla... Korku Nelere Engel heft-reng.blogspot.com/2021/08/korku-n... Paranın Satın Alamayacağı Şeyler heft-reng.blogspot.com/2022/01/paranin... Hayallerimiz
`*:.(¯`* Modern Klasikler Dizisi (İş Bankası) :*¤°´
– En Son Eklenenler: 196-202 arası. (Eylül 2022 itibari ile) Lao She - Kedi Gezegeni Louisa May Alcott - İyi Eşler Sinclair Lewis - Babbitt Jack London - İyi Köpekler Kötü Köpekler ve Kuzey Toprakları Virginia Woolf - Jacob’ın Odası Panait Istrati - Mihail L. Frank Baum - Muhteşem Oz Diyarı Christina Stead - Küçük Otel Wilhelm Jeensen - Gradiva,
Reklam
Ey güzel gözlüm! Ey güzel yüzlüm! Sen güldün mü gülüşünde sevda pınarının türküsü çağlar. Ey güzel gözlüm! Ey güzel yüzlüm! Bırak aynanın görüntüsünü Bırak aynanın övgüsünü Aşkta gör kendini sevdada gör kendini. Ey güzel gözlüm! Ey güzel yüzlüm! Derdin iyilik ise eğer çalma kapıyı Yok eğer Aşk ise derdin kapı zaten açık.
Bu bir KARAKOÇ’lar okuma etkinliğidir.
İnsan olarak elimizdekilerin kıymetini bilmediğimiz yetmedi mi? Daha ne kadar umarsız olacağız kayıp giden yıldızlara? Bakın bir yıldız daha göçüp gitti. Biz ona
Bahaettin Karakoç
Bahaettin Karakoç
diyorduk o ise bize
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
... Belki bilmeyeniniz yoktur bu şiiri, hazır ustayı
Mahperi ve yalnız ağaçlar üzerine.
Sükut içinde çıkagelen ansızın, zarif ve ince mahperi. Pencere pervazına hafifçe tututan dirsekleri, pervasızca izlerdi gökyüzünü her gece. Çok elzem olmasa dahi her şey mecnun kalbini kafesinde telaşla çırpınan uçmaya hazır bir kuş kadar heyecanlandırırdı. Bir başınalığı severdi, kalabalıklarda gözleri mahzun bakardı; uzlete çekilmek için can atardı bazı bazı. Güneşi sevdiği kadar yağmuru da severdi, ıslanmayı sevdiği kadar üşümeyi.. Gülmeyi sevdiği kadar ağlamayı severdi, bu melâl halini hoyratça kucaklardı uçurumdan düşmekten kurtarırcasına. Yeşillikler arasındaki yalnız ağaçlar, buğulu gözlerinin altında silinip giderdi. Ayna karşısına geçtiğinde bir dilfiruzdur ki alır götürürdü ellerinden. Kendinden kendine kaçardı, kalbinin süveydasına ışık olurdu başını okşadığı sokak hayvanları. Bundandır aldığı her nefesine gönül vermişliği. Batan güneşin bir lahza ardından doğacağını bilirdi. Dudaklarında bitmek bilmeyen bir aşk türküsü, gözlerinde can bulan gökyüzü. Bir an için duraksayıp baktığında göğe, nihayet gördü ruhunun revasını. Mecruh çocukluğunu olanca şefkatiyle sarmaladı. Düğüm olmuş boğazı ilmek ilmek çözüldü yeniden. Belki sadece bugüne mahsus, tekrar ve tekrar..
Bir Türküsü Var ki;
Soğuk elleri kalmış böğründe, Sevdayı resmetmiş gözlerinde, Aşk vurgunu yemiş yüreğinde, Bir türküsü var ki hep dilinde, Eski libas gibi yarası söküğünde, Dikilmeyen MÜNZEVİ BİR ADAM'ım BEN. ((ARAFTA MÜNZEVİ BİR ADAM))
Reklam
296 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.