Egemen olduğu yerde Aşk kıskançlığı kırarak Sevginin bekçisi diye kendisini adlandırır, Sahte uyarılar yapar, isyanları kışkırtarak Barış hüküm sürerken 'Öldür, öldür!' diye haykırır Yumuşak Aşkı zıvanadan çıkarır arzusuyla, Nasıl ki ateş yatışıp siner havayla ve suyla..
Reklam
Kalbimde çarpıntılar, zonklamalar, bunalımlar var, Göğsümün üstünde seni deprem gibi sarsıyorlar..
Sen karalar çalmadın mı benim yüzüm bembeyazken? Görmedin mi gözlerim nasıl bürünmüştü korkuya?
Runu duyunca Adonis gülümsedi hor görerek Her iki yanağında bir güzelim gamze belirdi, Aşk kazdı o çukurları, Adonis sanki ölerek Gömüldü de sade, gösterişsiz mezarına girdi; Önceden biliyordu ki yatacak olsa oraya, Adonis'e ölüm olmaz - aşk orda yaşıyordu ya..
Reklam
Beni yakar fışkırınca ateş senin gözlerinden. Ben ölümsüz olmasaydım yaşam son bulmaz mıydı ki? İki güneş arasında gökteki ve dünyadaki?..
Uydurma bahanelerin var bırakıp gitmek için, Ben iç çekerim de göksel soluğum hafif eserken Sıcaklığını giderir inişe güneşin. Senin için bir gölgelik yapacağım saçlarımla, Onlar da tutuşursa söndürürüm gözyaşlarımla..
Coşkulu Yolcu (VII)
Korkarmış: Layık olmazsa benim duyduğum sevgiye. İnandırmaya uğraştı o saf sözleriyle işte, Sadakati, yeminleri, gözyaşları hepsi sahte.
Sayfa 153Kitabı okudu
Yakın sahile bakarak boğulmak çifte ölümdür, Yemek seyrederek açlık çeken on kez açlık çeker, Merhemi gözlemek yaranın sızısını büyütür, En iyi gelecek kedere acır en büyük keder; Yumuşak başlı sel gibi akıp gider derin dertler, Set çekilince o ırmak kıyılarını taşırır, Hafife alınan matem ne kanun tanır ne sınır.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.