Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“…Sıradan bir aile olmayabiliriz ama eğer sen beni ka­bul edersen, herkes gibi bir aile olabiliriz."
"Bitirmeme izin ver. İşte bu kadmla tanıştım ve ona sırılsık­lam âşık oldum. Daha önce kimse için böyle hissetmemiştim, sanki ruhuma işlemişti. Onun da benim hissettiklerimi hisset­mesini sağlamak için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. Böylece onun arkadaşı olmaya başladım. Sadece onunla birlikte daha fazla vakit geçirebilmek için, ihtiyacım olmadığı halde İtal­yanca dersleri aldım..."
Reklam
Kalbimi bıraktım
"Benim babam olmadığını biliyor musun?" "'Baba' kavramım tanımla." Bacaklarım kendini bıraktı, verandaya doğru yalpaladım. "Hey, hey. İyi misin?" Beni tutmak için Elini uzattı. "Sadece biraz oturmam gerek." Howard'in hemen yanında verandanın merdiveninde oturdum. "Ayrıca 'baba' ile ne demek istediğimi biliyorsun. Demek istediğim bana DNA'mın yarısını veren adam gibi." Howard ayaklarını önünde uzattı. "Pekâlâ, bu durumda, ha­yır. Senin baban değilim. Fakat başka bir tanım yaparsan, me­sela 'senin hayatında olmak ve seni yetiştirmeye yardım etmek isteyen bir adam' gibi, o zaman evet, öyleyim."
Ya annem, büyükannem ve psikolojik danışmanım yanılıyorsa? Ya her gü­nün her saniyesi sahip olduğum şeylerden çok kaybettiğim şey­lerden ibaret olacaksa?
Bir anda yanımda taşıdığım tüm o yalnızlık ve boşluk o kadar büyüdü ki beni bir bütün olarak yuttu.
"Bilirsin, insanlar İtalya'ya pek çok neden için gelir ama burada kaldıkları zaman, hep aynı iki şey için kalırlar." "Nedir o?" "Aşk ve İtalyan dondurması."
Reklam
Belki bu da İtalya tecrübesin bir kısmıydı. İtalya'ya gel. Âşık ol. Her şeyin gözlerinin önünde mahvolmasına şahit ol.
Hayatının geri kalanını binlerce kilometre ötede parma­ğında ona neyi kaybettiğini hatırlatacak incecik altın bir yüzük ile yaşamaya devam edecekti.
566 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.