"Gül ateş, gül biten toprak ateş, Gül bahçesi ateş, ırmak ateş..."
Sayfa 160 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Aslında aranan da arayan da aynıydı... Aramakla bulunmuyor, bulanlar ancak kendisinde arayanlar oluyordu!
Sayfa 43 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ne aradın ne ?" "Kendimi." "Nerede ?" "Kendimde."
Sayfa 44 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Öyleyse hayat da bazen uzun bazen kısa gibi görünen sabit bir yoldu. Kısa bir hayatın uzun bir hayattan çok fazla bir farkı da olmamalıydı. Önemli olan, zamanın nasıl kullanıldığıydı... İyi ve güzel işlerle geçmiş bir hayat; bayırlarda renkli, uzun kuyruklu uçurtmalar uçurmak gibi bir şey olmalıydı.
Sayfa 18 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Herkes gibi miydi? Herkes nasıldı? Kendisinin farklı ne sözü olabilirdi? Belki de herkeste bulunan kıymetler bile kendisinde yoktu. Öğrenmeliydi... Ama ne Öğrenmeliydi? Kendini bilen bir insan olmayı mı? Yeni sözler söylemeyi mi?
Sayfa 13 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
"Seven bir kalp için yakın ya da uzak kavramı olmaz. O kanatlarını açtı mı bir kanadı doğudur, bir kanadı batı... Bunu anladım. Fazla söze hacet yok."
Sayfa 113 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Benlik kaygısını bırakanı ateş yakar mı hiç?
Sayfa 41 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
Kendini bilmek üstün bir faziletti.
Sayfa 13 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
"Beklemek ve ummak bütün ateşlerden daha yakıcı bir ateş... En iyisi beklemekten tamamen vazgeçmek."
Sayfa 80 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
"Yeni bir yol açsaydı ben de sizinle beraber överdim onu. Eski yolun eski yolcusu olmak, pek de övülecek bir şey değildir."
Sayfa 32 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.