... çünkü herkes kruvasan ister. Fizik kanunları gibi bir şeydir bu. Fermi paradoksu ve ya Einstein'ın alan denklemi gibi.
Bu bir rüyaydı. Bu bir rüya olmalıydı. Çünkü Alex'in beni gerçek hayatta evine davet etmesi, ikinci dereceden bir denklemi zihnimden çözebilmem ihtimalinden daha düşüktü.
Reklam
-1
... çünkü herkes kruvasan ister. Fizik kanunları gibi bir şeydir bu. Fermi paradoksu ve ya Einstein'ın alan denklemi gibi.
Bu bir rüyaydı. Bir rüya olmalıydı. Çünkü Alex'in beni gerçek hayatta evine davet etmesi, ikinci dereceden bir denklemi zihinden çözebilme ihtimalimden bile daha düşüktü.
Sayfa 52 - MartıKitabı okudu
Mevlid yazarı Süleyman Çelebi de (? -1422) benzer ifadelerle zihinlerde adeta taht kuruyor. O çiçeğe değil; bize vurgu yapıyor. "Her ne hâcet dilesen makbûldür / Cümle maksudun senin, mahsuldür." Senin mahsulün, yani senin ürünün esas olmalıdır! Bütün hedef, bütün amacın ömür boyunca elde edeceğin güzel ahlâk, kalb-i selim, ibadet, tevekkül ve teslimiyetle bir manevî vücud inşa etmektir. Sofrada yemeğe başlarken, "Rahmâniyetin" tecellisi ile beden örtüsünün yenilenmesini gerçekleştirirken; Kur'ân okurken de "Rahîmiyetin" tecellîsi ile ruhsal gelişimi tamamlamış olmaktayız. İşte besmelenin her iki yönden açılımı ile sağlanan; sağlıkta ve ruhsal zenginlikteki kıymeti buradan gelir. Unutulmasın ki Kur'ân'in bütün sûreleri (Tevbe suresi hariç) "Bismillâhirrâhmanirrahim" olarak başlar. Yemekten sonra "elhamdülillah" demeyi unutmayalım ki aşk denklemi eşitlensin!
o.O
Yazar G. Spruill, Janus Denklemi adlı romanında zaman yolculuğu ile ilgili sinir bozucu sorunlardan birini ele almaktadır. Hikayede zamanda yolculuğun gizemini keşfetmeye çalışan yetenekli bir matematikçi gizemli ve güzel bir kadınla tanışır ve kadının geçmişi hakkında hiçbir şey bilmemesine karşın birbirine aşık olurlar. Adam, kadının gerçek kimliğini merak etmeye başlar. Sonunda, kadının bir zamanlar görünüşünü değiştirmek için plastik ameliyat geçirdiğini öğrenir. Bir de cinsiyet değişimi ameliyatı geçirmiştir. En sonunda o 'kadın''ın aslında gelecekten gelen bir zaman yolcusu olduğunu ve o 'kadın''ın aslında kendisi olduğunu fakat gelecekten geldiğini keşfeder. Yani, kendi kendisi ile aşk yaşamıştır. Okur, eğer bir çocukları olsaydı ne olacağını düşünür durumda bırakılır. Ya bu çocuk geçmişe gitse, büyüyüp hikayenin başındaki matematikçi olsa, bu durumda kendi kendinizin annesi, babası ve kızı olmanız mümkün müdür?
Sayfa 243 - Odtü Yayıncılık
Reklam
Aşk-ı zevkî bir cebir denklemi gibidir ; meçhul bulunduğu gibi gayet sıradan görünür. Kalp; hayatı paylaştığı kişide “bilinmeyen” şeyler aramakla meşgul olur. Bazı kimseler de vardır ki kalbini ve hayatını paylaşacağı kişilerin ,kendilerinin sahip oldukları vasıflara sahip olmalarını arzu ederler. Bu gibi kimseler birbirine çabuk kayıtsız kalırlar. Evlilikte, hatta aşk ve muhabbette bile çiftlerden biri diğerinin tamamlayıcısı olmalıdır.
Sayfa 69 - Büyüyen AyKitabı okudu
Yazar G. Spruill, Janus Denklemi adlı romanında zaman yolculuğu ile ilgili sinir bozucu sorulardan birini ele almaktadır. Hikayede zamanda yolculuğun gizemini keşfetmeye çalışan yetenekli bir matematikçi gizemli ve güzel bir kadınla tanışır ve kadının geçmişi hakkında hiçbir şey bilmemesine karşın birbirlerine aşık olurlar. Adam, kadının gerçek kimliğini merak etmeye başlar. Sonunda, kadının bir zamanlar görünüşünü değiştirmek için plastik ameliyat geçirdiğini öğrenir. Bir de cinsiyet değişimi ameliyatı geçirmiştir. En sonunda o "kadın"ın aslında kendisi olduğunu fakat gelecekten geldiğini keşfeder. Yani, kendi kendisi ile aşk yaşamıştır. Okur, eğer bir çocukları olsaydı ne olacağını düşünür durumda bırakılır. Ya bu çocuk geçmişe gitse, büyüyüp hikayenin başındaki matematikçi olsa, bu durumda kendi kendinizin annesi, babası ve kızı olmanız mümkün müdür?
Sayfa 242