Aziz kardeşlerim herkes sevgiliyi anlatır. Ama leylaya mecnunun gözü ile bakmayanlar onda bir şey göremezler.
Sözlerine “Aişe binti Ebubekir Habibetü Habîbullah” (Ebubekir Kızı Aişe, Habibullahın Sevgilisi) diye başlayan mü’minlerin annesinden “En Sevgiliyi” dinleyelim. [1]
“Yusuf’u gördüklerinde bu bir melektir diyen kadınlar, Benim efendimi
Cihan padisahi Yavuz Sultan Selim, Sam yakinina otagini kurdurarak burada üç ay kadar kalmis. Bir Türkmen kizi da, zaman zaman padisahin çadirina gelerek, otagin temizlik islerini yapar, hünkâr çadirini tertibe ve düzene sokarak siradan gündelik islerle mesgul olurmus? Yine bir sabah temizlik için geldiginde, Sultan Selimi görmüs. Türkmen
Cihan padisahı Yavuz Sultan Selim, Şam yakınına otagını kurdurarak burada üç ay kadar kalmıs. Bir Türkmen kızı da, zaman zaman padisahın çadırına gelerek, otagın temizlik islerini yapar, hünkâr çadırını tertibe ve düzene sokarak sıradan gündelik islerle mesgul olurmus…
Yine bir sabah temizlik için geldiginde, Sultan Selimi görmüs. Türkmen
Pek severek okudum denilemez. Çoğunlukla ne üslubu ne fikriyle bana hitap ediyor. Buna rağmen, içerisindeki onca şiirden, mutlaka seveceğim birkaç şiirin çıkması muhtemel iken, birkaç tane mest olduğum şiiri çıktı diyebilirim, bu mest olunan şiirlerin haricinde, sevdiğim şiirlerin sayısı da 10-20 arası diyebilirim. Kitabın içerisindeki genel şiir