Aslı Koçak

Aslı Koçak
@aslhulyaa
Feryatlarıma yoldaş oldu susmalarım’ *kitap önerilerine her daim açığım* instagram.com/asli.kcak
200 syf.
3/10 puan verdi
Kitabın başlığından da anlaşılabildiği üzere kitabın konusu s*ktir etmek üzerine. Bu kitabı okuduğumda anladığım en önemli olay bir kitap çok tutuldu ve çok satıldı diye güzel olmadığıdır. Yanlış anlaşılsın istemem kitaba zaten çok büyük umutlarla başlamadım fakat yazar s*ktir et başlığıyla yazdığı bu kitabın tamamında anlattığı tek şey “s*ktir et” demek. Kitabı her ne kadar geç okusam da pişman değilim, aslında kişisel gelişim kategorisinde yer alan bu kitap benim gibi kişisel gelişim kitapları seven bir insan için biçilmiş kaftan olmalıydı. Neden bu kitabı sevmediğime gelecek olursak John Parkin bütün kitap boyu aynı olayı anlatıyor yani “s*ktir et” demenin önemini nasıl dendiğini vs. aklınıza gelebilecek her şeye bunu diyorsunuz. Ben kitabın çok sığ bir konu üzerine yazıldığını düşünüyorum okurken bu kadar sıkıldığım bir kitap olmamıştı bu sene boyunca sanki kitap her bölümde kendini tekrarlıyor gibi hep aynı şeyleri okur gibi oldum her bölümde her başlıkta konu aynıydı. Yazar, samimi ve rahat bir anlatım tarzı yakalamaya uğraşmış ve gerçekten çok zorlama olmuş. İnsanın hücrelerine kadar işlemiş travmaların ve bunların getirdiği yaşam ve düşünce biçimlerinin iki nefes egzersizi, iki sözcük ile hafifletilmesi veya bertaraf edilmesi hiç de fizibil değil. öyle olsa idi psikiyatri dalı tarihe karışırdı. Kitabı okuyup, değerli bulanlara saygım vardır ama benim açımdan gereksiz, zaman kaybı kitaptır.
S*ktir Et
S*ktir EtJohn C. Parkin · Arunas Yayıncılık · 20114,741 okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabını okuduktan sonra kendime söz vermiştim bütün kitaplarını okuyacağıma dair.. Kendime olan sözümü yavaş yavaş yerine getiriyorum :) Canım Aliye, Ruhum Filiz beni kapağıyla etkiler ve dikkatimi çekerdi. Hayatımda gördüğüm en güzel aile fotoğraflarından biri kitabın kapağını süslüyor. Sabahattin Ali’nin
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024.6k okunma
110 syf.
6/10 puan verdi
Putların Alacakaranlığı “Bir işte muziplik yoksa o işte başarı da olmaz” sözüyle Nietzsche’nin de bir muziplik hazırlığında olduğunu hissettim. Hangi yönüyle ele alınırsa alınsın, kitabın yazıldığı günden bugüne yaşam dediğimiz, hayat diye yaşadığımız olayların ve sonuçlarının değişmediğini ortaya koyan, o günden bu güne atıfta bulunan, elden düşürülmemesi gereken kitap olarak yorumlayabilirim. Yunanlılara, İngilizlere, Romalılara, Sokrates’e Heraklitos’a, Kant, Goethe ve Schopenhauer’e, Hristiyanlık’tan Yahudiliğe kadar geniş bir çerçevede ele alınmış kitapta tuhaftır ki, şuan 2016 Türkiye’sini ve dünyasını gördüm. Evet dünya dönüyor, gelişiyor ve değişiyor… ama insan? Değişmeyen tek şey insanlık. Kitap’tan daha fazla bahsetmek yerine, altını çizdiğim birkaç yeri sizlerle paylaşmak istiyorum. Putların Alacakaranlığı kitabını okumaya başladığım andan itibaren, altını çize çize kitabın bir hal aldığını belirtmek istiyorum ki, bir süre sonra bu eylemi bırakmak zorunda kaldım •Gururlu bir şekilde ölmek mümkün olmadığı gibi artık gururlu bir şekilde yaşamak da mümkün değildir. •Yaşamı seven insan başka bir ölüm istemelidir ve bu özgür, bilinçli, aniden yada tuzak sonucu olmamalıdır.
Putların Alacakaranlığında
Putların AlacakaranlığındaFriedrich Nietzsche · Alter Yayıncılık · 20126.2k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
156 syf.
10/10 puan verdi
Özdemir Asafın ilk okuduğum kitabı , daha öncede şiirlerine hep denk gelmiştim ama hiç bu adam kimmiş diyip bakmamıştım gecikmişim. :( Özdemir Asaf edebiyatımızda şiir alanında kendine apayrı bir yer edinmiş birisi. Yazdıkları genç kuşakların ilgisi çekmiş ve çekecektirde. Dizelerinin çoğu aforizma galiba, dilden dile dolaşmakta. Kısa , yoğun vurucu cümlelerle az ve öz bir şekilde anlatan bir şair. Tek vuruşta bir hayat dersi gibi okunabilecek ve çok sevdiğim kitabı..
Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık PaylaşılmazÖzdemir Asaf · Yapı Kredı Yayınları · 201513.8k okunma
200 syf.
·
Not rated
Para için yeğenini öldüren, ikizinin yerine geçip cinayet işleyen, annesini muayene eden doktorun hayatına son veren; normal bir hayat sürerken bir cinnet anında katil olanlar, hayatı hep bu minvalde sürmüş olanlar, uyuşturucu kaçakçıları, taksici katilleri, görevini kötüye kullanan polis memurları, mafya… Her türden ve her sebepten cinayet var
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir
Şeytan Ayrıntıda GizlidirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201311.4k okunma
Reklam
118 syf.
·
Not rated
Kitap hakkında genel bilgi; Victor Hugo’nun gençlik eseri olan bu roman 1829 yılında daha 26 yaşındayken yayınlanmıştır. Victor Hugo kendi ismini kullanmamıştır bu romanında. Ayrıca bu roman anlatıcı bakımından birinci tekil kişinin anlatmasından dolayı türünün ilk örneğidir. Bu kitabı yazmasını tetikleyen şey Victor Hugo’nun hümanist bir yazar olmasının yanında Grene Meydanı’nda izlediği bir idam olayıdır. Halkın nasıl bir panayır havasında izlediğini görür idam olayını ve bu romanı o etkide yazar. Zaten roman da idam olayının saçmalığını göstermek ve insanın en temel hakkı olan yaşama hakkını savunmak için yazılmışsa da halkın bu vahşeti nasıl benimseyip eğlenceli şekilde izlediği daha çok vurgulanmıştır.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121.1k okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
Herkes övdü durdu ama ben nedensizce elime almadım ve elbette buna çok pişmanım. Mükemmel bir kitaptı. Zaten çocuk kitabı denilince hemen içimde bir şeyler filizleniyor. Bu kadar masum düşünen herhangi bir karakterin ağzından bir şeyler okumak beni her zaman çok fazla etkiliyor. Melody'in ağzından okuduğumuz her satır ayrı değerliydi. Kesinlikle insana gereğinden fazla çok şey katan bir kitap çünkü Melody'in hayata geliş şeklini okuyup gün içinde değerini bilmediğimiz sahip olduğumuz tüm özelliklerimizi düşündükçe satırlar arasında ara verip insanı derin fikirlere kaptıran bir kitap. Bir çocuk kitabının masumluğundan bahsediyoruz ama yine Melody'nin yaşadıklarıyla benim de yanaklarım kızardı, öfkesiyle ben de dişlerimi sıktım ve elbette hüzün dolu kısımlarıyla burnumu sızlattı. Baştan sona bir solukta okudum ama bundan seneler sonra tekrar tekrar okurum yeniden. Her seferinde aynı hislere bürüneceğime de eminim. Sadece aklımızdan geçen hislerimizi, kelimeleri, her şeyi ne kadar basit dile döküp kendimizi ifade edebildiğimizi düşündükçe yine şükrediyorum. Bir an önce elinize alın ve o kapağındaki balığın neden fanusundan dışarı zıpladığını, Melody'nin içindeki müziğin ne kadar derin olduğunu okudukça siz de aynı hislere bürünüp zihninizden atamayacağınız bir kitap okuma zevkine varın.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Yayınları · 202030.6k okunma
288 syf.
·
Not rated
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer alabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. Gelelim kitap incelemesine… Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap bir çırpıda okunabilecek bir eser… İçindeki olayların akışı sizde, “Ne olacak” hissi ve merakı uyandırıyor. Ben kitapla alakalı yapılan eleştirilerde beğenmeyen kötü yorum yapan çok az insan gördüm. Çünkü eserde zaten bir eleştirel yaklaşım var. Ve yapılan betimlemeler insanlara belki de daha önce çok az kitapta buldukları bir tat veriyor. Eğer yakın tarihe biraz hâkimseniz roman da geçen hayvanların aslında kim olduğunu kendiniz bile bulabilirsiniz. O derece açık bir anlatımı var. Kitabın kalıplaşmış ve okuyan okumayan herkesçe bilinen en popüler cümlesi; “Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar daha eşittir”
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016247.4k okunma
481 syf.
·
Not rated
Yine geç kaldığım bir kitapla karşınızdayım efendim.Kitabın yeni yeni popüler olduğu adının duyulduğu günlerde hayatımı yeniden kurduğum,çalkantılardan sağ çıkmaya çabaladığım zamanlara denk geldiğini hatırlıyorum.Ancak yine de bu geç kalmışlık hissini atamıyorum üzerimden bir türlü. Biz ikibinli yıllarda çocuk olanların hepsinde mi var bu
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136.9k okunma
384 syf.
·
Not rated
Kitap, Gülseren Hanım'ın hastalarından Kenan Baran'ın hayatı ve seansları üzerine öyküleştirilmiş. Kitap çok akıcı bir dille yazılmış, sıkılmadan rahatça okuyorsunuz, psikolojik tahliller bile çok anlaşılır ve sade bir Türkçe ile ifade edilmiş. Yaşanmış bir olay olması daha merak uyandırıcı. Geçmiş yaşantılarımızda bilinç dışına ittiğimiz yaşanılmışlıkların geleceğimizi nasıl şekillendirdiğine şahit oluyoruz. Yazarın dediği gibi "Hiç bir şey için geç değil" sözünün ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz.
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516.9k okunma
Reklam
444 syf.
·
Not rated
Orhan Kemal'in anlatım tarzını çok sevdiğimi söylemem lazım. Sadece bu kitabında mı böyle, yoksa genel olarak bu şekilde bir yöntem mi izliyor bilemiyorum henüz başka bir kitabını okumadığım için. Ama yazar olarak bize uçsuz bucaksız ovaları, sıcağı, sinekleri, onca sıkıntıyı anlatmak yerine karakterlerin düşünce yapısıyla anlatmış. Yani yerel
Eskici ve Oğulları
Eskici ve OğullarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20206.6k okunma
158 syf.
7/10 puan verdi
Dostoyevski'nin sürgünden sonraki sara ve kumar borçlarıyla boğuştuğu bir dönemde, yayıncısına verdiği sözler nedeniyle hızlıca yazıp bitirmek zorunda kaldığı bir eser. Yerlatından Notlar'a gelecek olursak, yazarın buhranlı bir döneminde yazdığı buhranlı bir kitap diyebilirim. Düşünsel derinliklere inilmiş, varoluşçu edebiyata önayak olmuş bilinç akışı tekniği barındıran kitapta, yeraltı kelimesi aslında bilinçaltı kastedilerek kullanılmıştır. Kendi içinde yaşayan, insan ilişkileri zayıf, gelgitleri yüksek, toplumla uyumsuz bir karakter üzerinden karamsar bir gerçeklik ortaya konulmuş. Hem kendini hem diğer insanları acımasızca yargılayan, tepeden bakan ancak kendi hareketlerini bile onaylamayan bir anlamda karamsar bir mükemmelliyetçiliğe sahip baş karakterimizin "yerüstüne" çıkmaya karar verdiği kısa bir dönemi okuyoruz. Eski arkadaşlarından intikam almak isterken, bilinci yaptığı yanlışların farkında olduğu halde kendisini tamamen bilinçaltının yönetimine bırakarak, bile bile kendini küçük düşürecek durumlara sokan, kendine karşı yaptığı bu acımasızlığı, şans eseri tanıştığı genç yaştaki bir hayat kadınına karşı da uygulayan iflah olmaz bir zihnin hezeyanlarını okuyoruz. Aslında tam olarak içselleştiremesem de bir şekilde anladığım, bana çok uzak olsa da var olabileceğine inandığım olağandışı duygu ve davranışları, elimden bırakamadan okudum. Dostoyevskinin dehasını ortaya koymaya başladığı, "böyle bir zihin yapısı olamaz" derken bir şekilde inandıran kalemi, O'nun neden en büyük Rus Edebiyatçısı olduğunu ortaya koyuyor. 10/7,4
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020128.9k okunma
590 syf.
8/10 puan verdi
Okuyacak kitabım kalmadı dediğimde arkadaşımın bunlar çok güzel diye kapıma kadar getirdiği kitaplardan birisidir. Gelelim “İstanbul Hatırası” ve yazarın analizine… Ahmet Ümit, en sevilen ve en çok okunan güncel yazarlarımızdan biri. Bunun en büyük sebeplerinden birinin yazım tarzı olduğunu düşünüyorum (oldukça üretken bir yazarın, yirminci
İstanbul Hatırası (Cep Boy)
İstanbul Hatırası (Cep Boy)Ahmet Ümit · Everest Yayınları · 201635.4k okunma
372 syf.
·
Not rated
Üç Kız Kardeş, daha önce okuduğum hiçbir kitaba benzemiyor. Bazı kitaplarda ilk sayfalardaki sırlar kitabın son sayfasına kadar çözülmeyi bekler. Bazılarında birden fazla olay vardır. Bu kitapta ise kitabın tümünü kapsayacak bir olay yok. Onun yerine tanımadığımız birinin anı defterini okuyormuşuz hissini yaratan bir anlatım var. Bu anlatım şüphesiz mükemmeldi. Bir sonraki sayfayı düşünmeden okumak ve hiç tanımadığım insanların hayatlarına girerek onlardan biri olmak benim gibi eminim size de keyif verecek. Akıcı bir kitaptı. İlk sayfayı açıp okumaya başladığınızda bunu fark edeceksiniz. Bir oturuşta bitirebilirsiniz hatta. Ben 2 günde bitirdim ama kitabı okumadığım zamanları bir de bana sorun. Aklım hep kitapta kaldı. Bağımlılık gibi okuma isteği uyandırdı. Kitap uzun bir sürede yaşananları anlatıyor. Bu yüzden zaman ilerledikçe karakterler üzerindeki değişiklikleri de fark edeceksiniz. Daha sonralarda ise yaşanmış ama kimsenin haberinin olmadığı şeyler duyacak ve benim gibi çok şaşıracaksınız. İclal Aydın’ın okuduğum ilk kitabı Üç Kız Kardeş oldu. Yazarın dilinin bu kadar akıcı olduğunu bilmiyordum. Bundan sonra diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. İclal Aydın’ın öyle sıcak bir anlatımı var ki kitabı elimden bırakmak istemedim. Okurken o aile sıcaklığını fazlasıyla hissettim. Aynı zamanda hüzün veren olaylar da beni mutluluklar kadar etkiledi. Bazı sayfalarda kendimi gülümserken, bazılarında ise gözümden bir damla yaş akmış şekilde buldum. Kitabın bu inişli ve çıkışlı hali harikaydı. Kitap10/10
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209.5k okunma
304 syf.
·
Not rated
Benim için bu kişisel gelişim kitabının en önemli noktalarından biri, mutluluğa bakışı oldu. Kitap mutluluğu yakalamanın sadece düşünme şekliyle mümkün olabileceğini savunuyor çoğu zaman. Her insanın iyi düşünen ve kötü düşünen iki tarafı olması ve bizim gerçek kişiliğimizin iyi düşünen taraf olduğuda savundukları arasında. Tabi ki bu kadar basite indirgenmiş olarak değil. Vazgeçebilmek kitabında her bölüm örneklerle açıklandıktan sonra uygulamanız gereken adımları listeleyerek ilerliyor. Bu şekilde yazar Guy Finley okuma ve anlama kolaylığı da sağlamış oluyor. Eğer takıntılı bir yapınız varsa, bazı duygu ve düşüncelerden arınmak, kendinizi dinleyebilmeyi öğrenmek, kısacası hayattan keyif almak istiyorsanız Vazgeçebilmek tam size göre derim ben. Genel olarak olumlu düşünen, takıntıları olmayan, geçmişle bağlarını kolayca koparabilen bir yapınız varsa bu kişisel gelişim kitabı size gereksiz gelebilir şimdiden söyleyeyim. Bir de kitaptan güzel bir alıntı ekleyerek bitireyim. “Bu yaşamdaki gerçek keyif, artık kendi dizginlerinizin kendi elinizde olmasını bilmektir.” Umarım bu kişisel gelişim kitabı Vazgeçebilmek, sizin için faydalı olur, takıntılı düşüncelerden, size mutsuz eden duygulardan kurtulmanızı sağlar.
Vazgeçebilmek
VazgeçebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 20203,977 okunma
114 syf.
·
Not rated
Oğuz Atay, kitaplarındaki alıntılara rastlamamla bu güzel cümlelerin sahibi kim diye merak ettiğim bir yazardı. Hep okumak isteyip bir türlü okuyamıyordum. Eylembilim, Oğuz Atay'ın kalemiyle buluştuğum ilk roman oldu. Aslında başlangıç için uygun bir kitap olup olmadığına dair ufak tereddütüm vardı. Çünkü kitap Oğuz Atay'ın ölümü sebebiyle yarım kalmış. Ancak sevgilim bana hediye ettiği için bu kitabıyla başladım. Eylembilim’de, bir matematik profesörünün gözünden 12 Mart öncesi Türkiye anlatılıyor: Kalem yerine silah tutan öğrenciler, kurşunlanan karşıt düşünceler, işgal edilen üniversiteler, ekseni bozuk eğitim çarkı, eylemler, eylemleri destekleyen ve eylemlere karşı çıkan öğretim üyeleri… Kısaca bir yanda eylem, bir yanda bilim… Tamamlanamamış bu kısa romanında Oğuz Atay, tüm çıplaklığıyla kelimelerin ustası olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca anlatılan dönem ile günümüzün benzerliği, Oğuz Atay’ın toplumu derinlemesine analiz gücünü de ortaya koyuyor.
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205.4k okunma
Reklam
331 syf.
·
Not rated
José Saramago ile distopik bir eser olan Körlük kitabı sayesinde tanıştım. Yazarın diline alışkın olmayınca, başlangıçta epey zorlandım ve okumaya devam etmek için kendimi zorladım. İyi ki öyle yapmışım, bir süre sonra kitabı elimden bırakamadım bazı aksaklıklar ve yoğunluklardan ötürü 1,5-2 haftada bitmek zorunda kaldı. Körlük’de paragraflar çok
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.3k okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
Okumayan kalmışmıdır bilmiyorum aslında bu kitabı. Mavi Saçlı Kız, daha 14 yaşında Lösemi'ye yakalanan Burçak'ın günlüklerinden derlenen bir kitap. Onun 16 senelik hayatına açılan bir pencere. Kitabın ilk sayfaları o kadar normal ki, normal bir kızın sıradan günlük yaşamını okurken her şey bir anda tepetakla oluyor. Ve kitap aslında Türkiye'de sağlığın nasıl önemsenmediğinin de bir kanıtı. Lösemi gibi teşhisi kolay (keşke tedavisi de teşhisi kadar kolay olsa) bir hastalığı nasıl başka teşhis koyabilirsin ya. Birde seni hastaneye prof. diye koymuşlar. İstisnaları geçerek söylüyorum ki Türkiye'de ki hastaneler de insan canına zerre değer verilmiyor. Bunu kitapta bir kez daha görüp, anlıyorsunuz. Burçak çok büyük acılar çekiyor. Ancak 1 sene sonra hastalığını atlatıyor. Her şey normale döndü, dönüyor derken hastalığı nüks ediyor ve tedavi olduğu hastaneye gittiklerinde hastalığının ilk yakalandığı döneme döndüğünü ve artık yapılacak bir şey kalmadığını söylüyorlar. 95 yılında, 16. doğum gününden 4 gün önce bu boktan dünyaya gözlerini kapatıyor. Günlüklerinden ziyade arkadaşlarına yazdığı mektuplar, babasının ve annesinin yazıdığı minik yazılar, fotoğraflar ve onun için düzenlenen yardım kampayalarının gazete küpürleri vs her şey var kitapta. Son sayfalarda arkadaşına yazdığı bir mektubun parçası beni hıçkırıklara boğdu bir de sonu tabi ki. Anlatılcak pekte bir şey yok aslında alın okuyun hala okumadıysanız inanın hayata bakış açınız değişecek. Ne kadar da küçük şeyleri dert edindiğiniz ile yüzleşeceksiniz.
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611.8k okunma
175 syf.
·
Not rated
Fahrenheit 451'i sonunda okudum. Çoğunuzun bildiği üzere kitap bir distopya ve itfaiye teşkilatının amacının tamamen değiştiği bir dönemi konu alıyor. Bu dönemde itfaiyeciler kitapları yakıp yok etmekle görevliler. Kitap okumak, kitap bulundurmak kesinlikle yasak ve bir ihbarla itfaiye kapınıza geliyor, kitaplarınızla birlikte evinizi de yakıyor.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · DeBolsillo · 200689.7k okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
~ Yakın bir gelecekte din devleti haline dönüşmüş bir Amerika; kızların pantolon giymesinin ayıplandığı, okumalarının istenmediği, feministlerin ve eşcinsellerin şeytan olarak adlandırıldığı bir Amerika... Ve bu Amerika’da suçların sayısı gittikçe arttığı için hem hapishanelerde onları beslemek için bütçe harcamamak, hem de dışardaki insanları
Uyandığında
UyandığındaHillary Jordan · Yapı Kredi Yayınları · 2018636 okunma
328 syf.
·
Not rated
Günaydıın!! Balzac... Anlatımın, söylenimin, tasvirin ulaşacağı zirve noktasında kelimelerini yaşatan yüce adam. Indre’nin kokusunu kitabı açınca hissedeceğiniz, vadinin rüzgarını sayfaların arasında estiren kişi. Öyle ki karakterleri tasvir edişiyle herkesin gözünde uyanacak olan karakterler sanki yanı başımda kitabı benimle okudu, Felix o
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Ren Kitap · 201842.6k okunma
190 syf.
·
Not rated
Ahmet Ümit'in 2004 yılında 190 sayfa olarak çıkarttığı, aşkın bir çok halini anlattığı 10 öyküden oluşan kitabı. Bu 10 öykünün 9'u kısa öykülerden oluşuyor. Ancak kitaba ismini de veren 10'uncu öykü kuşkusuz ki en etkileyici olanı. Ahmet Ümit Aşk Köpekliktir adlı öyküsüne 9 öyküye ayırdığı kadar yer ayırmış.Öyküler mutlu aşk hikayeleri ile biten
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214.4k okunma
Reklam
368 syf.
4/10 puan verdi
Kitap indirimde olduğu için ve gerek ismi gerekse yorumları dikkatimi çektiği için aldım. Aslında galiba indirimde olmasa almazdım Okuyup kenara koyduğumdan beri hakkında yazılabilecek yazıları düşünüp durdum ama yok yani bir türlü kelimeleri toparlıyamıyorum. Bu tür kitaplar anlıktır bana göre okursunuz , keyif alırsınız ve köşeye koyup aa ne güzel yahu der durursunuz çünkü bundan başka söyleyecek bişey yoktur aklınızda. Bazı kitaplar vardır dümdüz bir konuyu ele alsalarda kurgulandıkları ortamıyla , karakterleriyle benzer hikayelerden milyonlarca durak ötedelerdir. Kalbin Anatomik Yapısı da işte yazım tarzı , karakterleri ve atmosferiyle benzer hikayelerden çok öte bir yerdedir. Kısacası vakit geçirmek için , kafa dağıtmak için okunabilecek çerezlik hemencecik bitebilen bir kitap.
Kalbin Anatomik Şekli
Kalbin Anatomik ŞekliJenn Bennett · Novella Dinamik · 2018289 okunma
400 syf.
·
Not rated
İlk olarak bir konuda uyarmak istiyorum; kitap pespembe bir aşk hikayesi değildi. Kitabın kapağında da belirtmişler: “Bildiğiniz aşk hikâyelerinden değil.” Okurken zorlandığım, rahatsız olduğum bir olay vardı içinde. Bir de karakterleri çok sevince, bu durum beni daha çok üzdü. Yazarın, her olayı işleyiş şeklini, olay örgüsünü ve dilini çok sevdim. Az ve öz kullandığı kelimeler ve cümlelerle, can acıtacak kadar etkili bir anlatım yakalamıştı. Geçmiş ve günümüzdeki olayların, hem Crush’ın hem Mikki’nin ağzından yazılması, iki karakteri de çok iyi anlamamı sağladı. Kara Kutu duygusal açıdan oldukça yoğun bir kitap. Ama bu yoğunluk olumlu hisler barındırmadı ben de.Yazarın anlatımından mı yoksa kadın karakterin dolu dolu olan hislerinden mi bilmiyorum ama kitabı okurken gerçekten yorulduğumu hissettim ben. Kitabın sonunda, yazarın her bölüm için ayrı bir şarkı seçtiği, bir müzik listesi vardı. O listedeki şarkıları, dinleye dinleye okudum kitabı. Bazı şarkılar, bölümdeki olayların duygularını arttırdı. Çıtır çerez bir aşk kitabı arıyorsanız tercihiniz Kara Kutu olmamalı bence. Ama güzel ve biraz masalsı bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız, biraz hüzünlensem sorun değil diyorsanız kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Kara Kutu, benim uzun süre etkisinden çıkamayacağım bir kitap oldu.
Kara Kutu
Kara KutuCassia Leo · Novella Dinamik · 201876 okunma