"Demek, Azerbaycanlının adı Elnare'ydi. Müzikalitesi yüksek, kulağa çok hoş geliyor. Bir saniye anlamına bakmak istiyorum. Bakıp size de söylememi ister misiniz? Bir dakikayı almaz."
"Bak anam bak. İşimiz aslı ne ki, beklerik. Bu godul dediğin ne biçim akıllı adamdır ki, senin gibi möhüm birisinin bilmediğini biliyor?"
"Seyyar akıl. Kaydır dokun."
"Benim cep tilifonun var ama akıllılardan değil. Değiştirip yeni çıkanlardan almayı düşünmüyor değilim. Beceremem diye korkuyom. Aslında almak şart. Çıkan niyse yakışan o. Kaydır dokun he mi? O gadarını yaparık ellam." "Tamam buldum. Anlamı çok güzel. Ülkesinin ışığı. Azerbaycan'ın diğer adıyla eş anlamlı.”
Güzele bakmak sevap'ın aslı 'Güzel bakmak sevaptır."
...
"Bitmek, yok olmak anlamında kullanılan 'sıfırı tüketmek.' İlk sözcük "sıfır" değil, "zafir"dir Zafirse nefes. 'Su uyur düşman uyumaz. Buradaki 'su' değil asker anlamındaki 'sü'dür."
...
"Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.' Anenin 'anne' ile ilgisi yok. ANE: Bağdat'ta bulunan gerçekten çok derin bir yarın adıdır.
...
"Aklıma gelen bir iki tane daha var. 'Su küçüğün söz büyüğün. Su değil 'sus'tur. Ha bir de 'Kısa kes, Aydın havası olsun,' 'hava' değil 'aba'dır. 'Elinin körü'nün aslı 'ölünün kuru' yani mezarı. En önemlisi ve en çok kullanılanlardan: 'Eşek hoşaftan ne anlar."Hoşaf' değil 'hoş laf'tır. 'Göz var, nizam var.' Nizam değil 'izan'dır.
Leyla'sını ararken Mecnun çöllerde, yüreğindeki ateşi kimse görmez! Kerem Aslı'sı için delerken dağları, parçalanan yüreğini kimse bilmez! Ya Yusuf için Züleyha'nın atan kalbi uğruna; hiç saydığı serveti, hazinesi, zindana atılan Yusuf'u...
Sayfa 182Kitabı okudu
