Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutlu musunuz? Yarının olmayacağını hayal edin, hayat bugünden ibaret ve bugün aslında hiç yok.
Kısırdöngü asla yok olmaz. Sadece genişler, sonra da kendini unutturur. Niye? Çünkü döngü dediğin, bildiğin daire. Üstünde tam tur atmak o kadar uzun sürer ki, aynı noktadan ikinci kez geçtiğini anlayamazsın bile. Hatta bazen kısırdöngü öyle bir genişler ki başladığın yere dönmeye ömrün bile yetmez. İnsan da kör bir at gibi koşturur durur üstünde. Düz gittiğini zanneder. İlerlediğini. Hatta ilerlerken öldüğünü düşünüp son nefesini bile huzurla verir! Ama kör olmak şart, tabii! Yoksa anlarsın aynı yerde dönüp dolaştığını. Onun için yaşlıların gözleri bozulur, anlıyor musun? Aynı yerden tekrar geçtiklerini anlamasınlar diye. Kısırdöngüye karşı doğal bir savunmadır aslında, körleşme. Mekanik bir tepkidir yani! Hayatın kendisi gibi… Hatta bu yüzden hayat da bu kadar sıkıcı! Çünkü hayat da sadece bir tepki. Şimdi bak şu çevrene! Her şey hayatın düşmanı! Yediğin, içtiğin, ne bileyim aldığın her nefes, her şey! Hayat da işte, buna karşı bir tepkiden ibaret! Tabi en başta ölüme karşı! Okulda öğretmişlerdir. Nedir bilimin temeli? Etki ve tepki değil mi? Ne demek biliyor musun? Doğadaki inatlaşma demek! Her şey bir inat meselesi. Özellikle de yaşamak. İşte bu yüzden de hayat, maçın kendisine şeref golü sayan, inatçı bir asalaklar takımını izlemek kadar sıkıcı. Dolayısıyla bir umut ya da bir amaca gerek yok, hayatta kalmak için. Öleceğini bilmek yeter. Hayattasın çünkü tehlikedesin. Hayattasın çünkü her saniye ölüyorsun. O kadar. Hayatının anlamı işte bu: Ölüm korkusu!
Reklam
"Beni hep böyleleri buluyor." Tercihleriniz sizin kim olduğunuzla ilgilidir. Önce kim olduğunuza karar verin sonrası kolay. Bu zamanda doğruyu yapmakta zorlandığımızla ilgili bir yazı paylaşmıştım. Aslında bütün her şey birbiriyle ilişkili. Doğru tercihler - doğru davranışlar Yanlış kararlar - yanlış davranışlar Hayatınızda olmaması gereken bir durumu olduruyorsanız. Beni hep böyleleri buluyor demeye devam edersiniz. Ya da söylenmeyi bırakıp tadını çıkarın. Çünkü kedinizle henüz tanışamadınız. #mcanyel
Hayat boyu bu ruh hâline mahkum edilmişiz özgürlük şart
"Melankolik ruh hâlinde oluyordum çoğu zaman. Ve bu hâle girmem için küçücük nedenler yetiyordu Kokytos. Biliyor musun, doğuyorsun ve aile sorunlarına ortak olmaya başlıyorsun. Okula başlıyorsun, okul sorunlarına ortak olmaya başlıyorsun. Ortaokul ve lisede artık bariz bir gelecek kaygısı içine giriyorsun. Mezun oluyorsun, iş bulma sorunu
Denizin dibindeki avuç içi kadar yer suyun baskısına nasıl dayanıyorsa, sende öyle dayanıyorsun Milena! Hayat rezillik aslında, hep midemi bulandırır. Hayatla başa çıkacağımı, insanlara dayanabileceğimi ummazdım bugüne kadar. Utanç duyardım bundan ötürü. Ama sen birşey öğrettin bana şimdi. Dayanılmayacak gibi olan, hayat değilmiş meğer...
"Ve oynama şansını bulamadığımız için de üzgünüm. Ama sen Berlin'e geldiğinde bunu yapacağız. Ve seni arkadaşlarımla tanıştıracağım... Ah! İsimleri neydi?" Diye kızgınlıkla sordu kendine, çünkü en iyi arkadaşlarının anıları aklından uçup gitmişti. Hiçbirinin adını hatırlayamıyordu ve yüzleri gözünün önüne getiremiyordu. "Aslında," dedi shmuel'e bakarak, "onların tanıştırıp tanıştırmamamın önemi yok. Ne de olsa artık en iyi arkadaşlarım değiller." Aşağıya baktı ve pek onun tarzı olmayan bir şey yaptı, Shmuel'in küçük elini tutup sıktı. "Benim en iyi arkadaşım sensin, Shmuel," dedi. "Hayat boyu en iyi arkadaşım."
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
bir boşluğa girmiş gibiyim. o kadar çok şeyi düşünüyorum ki asıl düşünmem gereken şeyleri düşünmüyor gibi hissediyorum. aslında doğrusunu söylemem gerekirse ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. sadece boşluk. içimde bir sıkıntı var. artık uyuyunca da geçmiyor. uyusam da o boşlukta süzülüyorum.
Elbet akıl da sonsuz değil, gelip geçicidir; ancak akla beslediğim bu düşkünlüğümün nedenini siz de bilirsiniz. Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışın da birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığının anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar, ama açan kimse olmaz. Ölüm de aynı şekilde iradesi dışında karşılar insanı. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir arada olduklarında kendilerini nasıl daha rahat hissederlerse, hayatta da analiz etmeye ve sentezlemeye yatkın olan insanlar bir araya geldiklerinde, onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.
18.. yılında, büyük servet sahibi bir ailenin, eli ayağı düzgün, sağlıklı bir çocuğu olarak dünyaya geldim. Tabiatım itibarıyla çalışmaya meyilli, akranlarım arasında aydın ve iyi olanların saygısını kazanmaya değer veren, dolayısıyla da onurlu ve ayrıcalıklı bir geleceği her yönüyle garantilediği söylenebilecek biriydim. Hakikaten de hatalarımın
Sanırım hayat aslında sadece bu kısacık anlardan oluşuyor. En tuhaf anlarda bile bir dostla atılan kahkahalardan; o çok sevdiğin kedinin kucağında huzurla uyuyuşunu izlediğin dakikalardan; annenin, ablanın ya da anneannenin sarılışından; aşık olunanın kirpiklerine güneşin değişini fark ettiğin mucizevi anlardan ibaret.
Sayfa 150Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.