Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ALİ ŞAMİL ARİÇ

ALİ ŞAMİL ARİÇ
@aslmis
21 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Gerçek ihtiyaçlar olmaksızın gerçek zevklerden söz edilemez.
Reklam
Picasso bir insandır... ...Bu düşünceleri şimdi şöyle koyabiliriz: o, dünyayı kendinde taşır, yapıtlarıyla bizi yaşanılan dünyadan kurulan dünyaya geçirir.
Ama şimdi bilim, güçlü kuruntusunun dürtüklemesiyle, sınırlarına varıncaya kadar durmaksızın koşturmakta, mantığın özünde gizli olan iyimserliği, bu sınırlarda başarısız kalmaktadır. Çünkü bilim çemberinin çevresinde sonsuz sayıda nokta vardır, ve çemberin ne zaman tam olarak kapanacağı henüz hiç kestirilemezken, soylu ve yetenekli insan, daha kendi yaşamının ortasına varmadan ve kaçınılmaz bir biçimde çevredeki bu sınır noktalarına rastlamakta ve orada, gözlerini aydınlatılamaz olana dikmektedir. Bu sınırlarda mantığın kendi etrafında döndüğünü ve sonunda kendi kuyruğunu ısırdığını burada dehşet içinde gördüğünde - o zaman yeni bilgi biçimi, yalnızca katlanılır olmak için, koruyucu ve ilaç olarak sanata gereksinen trajik bilgi ortaya çıkmaktadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son çalıştığım çiftlik var ya, şimdi orda bahardır.  On beş kadar tayları olacaktı.  Biliyor musun, anasıyla yavru tay kadar iç açan, göze hoş görünen manzara azdır.
Arzı insanlığa mezar yapacak olan burjuvazi, insan hakları uğruna savaşmaktadır. Ağlamaz, kükrer. Sonra, fetihten fethe, daha doğrusu cinayetten cinayete koşan bu Kabilleroyu, kendi günlerinin de sayılı olduğunu anlar.
Reklam
Yalnızlığın bittiği yerde başlar pazaryeri: Orada başlar büyük oyuncuların gürültüsü, zehirli sinek vızıltısı Göstereni yoksa en iyi şeyler bile değersizdir. Yeryüzünde halk, büyük adam der bu göstericilere
Ruhum sızısız ayrılmayacak bu kentten.
Salonlarda sergilenmek için değil, kiliselere asılmak içindir benim resimlerim. Resmimi anlayan anlar, anlamayan tanrısına nasılsa duasını yine yapacaktır.
Yarış eder gibi karın doyururlar, sen çok yedin, ben az yedim diye itişir kakışırlar, boynuzları, nallarıyla birbirlerini iter kakar yine de doyuramazlar aç gözlerini. Neden? Çünkü gerçek yiyecek değildir yedikleri, doyurdukları yanları da asıl var olan, yediğini saklayabilen yanları değildir.
Kulaklarımızda çınlayan şu yardım çığlıkları bütün insanlığa yöneltilmiş! Ama burada, zamanın bu anında, istesek de istemesek de bütün insanlık biziz. Çok geç olmadan bundan yararlanalım!
Reklam
Ve yürüyeceğim gücüm yettiğince yolumda. Unutmayacağım, pijamalık kumaştan ‘smokin’ yapılmayacağını. Ve biliyorum, ancak ayakta durabilenler ayakta tutabilir
Bilirsin, boyacılar yünü kızıla boyamak istedikleri vakit, ak yünü seçerler. Boyanın parlaklığını sağlasın diye onu iyice yıkar, hazırlarlar, sonra kızıla boyarlar. İşte böyle boyanan kumaş, ister sabunla, ister sabunsuz yıkansın solmaz, atmaz rengini. Yoksa ne olur bilirsin.
-Peki, bir zorbanın emrindeki toplum zengin midir, fakir mi? -Fakir -Bir zorbanın emrindeki ruhta ister istemez yoksul ve açtır öyleyse!
... Yabancı nedir çok iyi bilirim, biriciğim. Ben de zamanında yabancı birinin ekmeğini yemek zorunda kaldım. Yabancı yüreğimizin tahammül edemeyeceği safi kötülüktür, Varvaracığım. Yabancı sitem ederek, paylayarak ve kötü kötü bakarak mahveder. ...
136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.