Nötron yıldızının çapı 30 km kadar, yani yıldızın kara delik durumuna geldiği çapın yalnızca birkaç katıdır. Yıldız büzülerek bu denli küçülebilmişse, başka yıldızların daha da küçülüp kara delik olacaklarını beklemek pek de mantıksız olamazdı.
Sayfa 105 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Astronomi,burçlar vs.bakış açımız nasıl olmalı?
📌 Günümüzde bile astroloji ve yıldız falıyla hayatına yön vermeye çalışanların varlığı karşısında insanoğlunun hurafeye dayalı düşünme şeklinden tamamen kurtulamadığı görülmektedir.Bu hurafeler toplumun sağlıklı düşünme yollarını tıkamakta ve hurafelerle örülü bu puslu ve karanlık hava içinde insanların ilâhî hakikati görmeleri zorlaşmaktadır.
Hadislerle İslam (7 Cilt Takım)
Hadislerle İslam (7 Cilt Takım)
📌 Faydasız ilme dalmak zemmedilmiştir.İlimlerin açığını bilmeden inceliklerine, esaslarını öğrenmeden de gizli taraflarını öğrenmeye çalışmak ve ilimlerin açık taraflarını bilmeye çalışmadan kapalı taraflarını bilmeye gayret etmek ve ilâhî ilimlerin sırlarını araştırmak gibi...
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
📌 Astroloji ve benzeri ilimlere dalmak tehlikeli olduğu gibi faydasızdır ve bu ilimle meşgul olmak vakit kaybetmekten başka birşey değildir.Allah'ın takdir ettiği şeyden kaçınmak hiç kimsenin elinde değildir.
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
İhyau Ulumi'd-Din (4 Cilt Takım)
Reklam
Örneğin şu Kuran ayetinin yönlendirmesi astronomi alanıyla ilgilidir: Üzerlerindeki göğü nasıl kurduğumuza ve süslediğimize bakmazlar mı? Bir çatlağı da yoktur onun. Kaf Suresi 6 Şu ayetlerin yönlendirmesi jeoloji (yerbilimi) alanıyla ilgilidir: Dağların nasıl dikildiğine bakmazlar mı? Ve yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı? Gaşiye Suresi 19-20 Şu ayetin yönlendirmesi canlıların başlangıcıyla ilgilenen paleontoloji (fosilbilim) gibi bilim alanlarıyla ilgilidir: De ki "Yeryüzünü gezip dolaşın da yaratılışın nasıl başladığını görün." Ankebut 20 Şu ayetin yönlendirmesi arkeoloji alanıyla ilgilidir: Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonuna bakmazlar mı? Onlar bunlardan daha kuvvetliydiler, yeryüzünü eşip deşip didik didik etmişler ve bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi. Rum 9
Manyetik güç, elbette çekim gücüyle aynı değildir; ancak Kepler’in bu konuda öne sürdüğü yenilik getirici fikir çok ilginçtir. Çünkü yeryüzüne uygulanan kantitatif fizik yasalarının, aynı zamanda gökcisimlerini yöneten kantitatif fizik yasalarında da geçerli olduğuna dikkati çekmiştir. Göklerdeki cisimlerin devinimlerini mistik olmayan bir görüşle ilk kez açıklayan Kepler’dir. Yerküremizi Kozmos’un bir eyaleti haline getirmiştir. «Astronomi, fiziğin bir parçasıdır,» diyen Kepler, tarihte bir dönüm noktası oluşturdu; bilimsel astrologların sonuncusuyken, ilk astrofizikçi oldu.
318 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Merhaba, Amin Maalouf'dan okuduğum ilk kitap. Öncelikle semerkant'ı okurken binbir gece masalları okuyormuş gibi hissettim. O dönemin semerkantını buram buram hissettiriyor. Yazar okurları detaylara boğmayarak gayet sade bir anlatım tarzını benimseyerek kitabı kaleme almış. Kitap sadece yaşanan olayları aktarmakla kalmayıp, iki dönemde geçmiş olan mücadelenin, aşkın ruhunu aktarmış. Ayrıca duygulara hitap etmeyi ihmal etmemiş. Gerçekçi çizgisinden hiç sapmayarak savaş, intikam gibi temaları işlemiş. Kitap, Ömer Hayyam'ın Rubaiyat'ının çerçevesinde ilerlemiş içiçe iki öyküden oluşmakta. Aslında tam olarak bir elyazmasının yazılışının ve yıllar sonra okunurken onun ve aynı zamanda İran'ın tarihinin öyküsü. 1072 yılında, Hayyam'ın Semerkant'ında başlayan ve Atlantik'te süre gelen bir serüveni konu alıyor. Kitabın bölümlerinde, başlangıçta Karahanlı Selçuklu Devleti dönemini Tugrul beyi, Çağrı beyi, Arparslanı ve o dönemde yaşanan kişi ve olaylara yer vererek anlatıyor, konular tam olarak Ömer Hayyam, Nizamülmülk, Hasan Sabbah çerçevesinde ilerleyerek şekilleniyor. Bunlarla beraber astronomi, matematik ve felsefe alanlarındaki bilgisiyle dönemine ışık tutan İran'ın büyük şairi Ömer Hayyam, siyasi başarıları ve devlet tecrübesi ve tabi Ömer Hayyam ile Cihan ve Benjamın ile Şirin arasında geçen iki aşk hikâyesini de içine alarak, içerisinde günümüzdeki İran 'da yaşanmış olan devrimi konu alıyor. Amin Maalouf'un kalemini okumak benim için bambaşka bir tecrübe oldu. Nice Amin Maalouf kitapları okumaya..
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061.6k okunma
Dönmeyen Yıldızların Çökünce Oluşturduğu Kara Deliklerin Şekli
"Werner Israel, dönmeden duran kara deliklerin genel görelilik kuramına göre çok basit yapıda olmaları gerektiğini gösterdi. Kara delik, çapı kütlesine bağlı olan bir küre biçimindeydi ve kütleleri eşit olan herhangi iki kara delik birbirinin tıpa tıp aynısı olmalıydı. Roger Penrose ve John Wheeler'in yorumuna göre; yıldızın çkimi sırasındaki hızlı devinimlerin yaydığı çekim dalgalarıyla yıldızı gittikçe tam bir küreye benzeteceği ve böylece durağan hale gelince yıldızın tam bir küre olacağı savlanıyordu. Daha sonra yapılan hesaplar bu görüşleri doğruladı." Özetle, tam bir küre olmayan büyük yıldızlar bile -dönmedikleri sürece- küre biçiminde bir kara delik durumunda sonlanacaklardır.
Sayfa 103 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngede dönmesi çekim dalgaları üretir. Enerji yitiriminin etkisiyle dünyanın yörüngesi değişecek, gittikçe Güneş'e yaklaşacak ve sonunda Dünya, Güneş'e çarpıp duracaktır. Dünya ve Güneş örneğinde enerji yitiminin hızı çok düşüktür, küçük bir elektrikli ısıtıcıyı çalıştırmaya ancak yeter. Bu demektir ki, Dünya'nın Güneş'e çarpması için milyon kere milyon kere milyon kere milyar yıl var. Şimdiden endişelenmeye gerek yok.
Sayfa 102 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Sansür önermesinin şu ya da bu biçimde geçerli oluşuna büyük umut bağlanmaktadır, çünkü böylece çıplak tekilliklerin yakınında geçmişe yolculuk yapılabilecektir. Kozmik sansür, kara deliğin dışında kalan gözlemcileri tekillik bölgesinde hesaplanabilirliğin yok olmasının acı sonuçlarından korur, ama kara deliğe düşen zavallı bahtsız astronot için bir şey yapamaz.
Sayfa 101 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Tartışmasız doğru
Astronomi bir bilimdir. Evreni olduğu gibi inceler. Astroloji ise sözümona bilimdir, kanıt yokluğu karşısında öteki gezegenlerin bizlerin günlük hayatım etkilediği savında olan bir sözde bilim.
36 Yüz Yazar: Austin Coppock Otomatik çeviri/ 36 Faces Dört bin yıldan fazla astrolojik ve sihirli tarih boyunca akan bir iplik var, eski Mısır'ı Helenistik dünya, Arap İmparatorluğu, Hindistan, Avrupa Rönesansı ve hatta günümüzle bağlayan bir ip. Bu ip, dünyanın gökyüzünü 36 bölüme ayıran Dekanlar, yeryüzünün gökyüzündeki 36 "Gökyüzü Yüzü" yalnızca arkeo-astronomi tarihinde ilginç bir dipnot değildir. İlk olarak eski Mısır'da ortaya çıkan bu 36 yüz, Hermetik malzemenin vücuduyla birlikte hareket etmiş, kültürden kültüre yıldızlı bilgelikte yeniden doğmuştur.
Reklam
Chandrasekhar, bir yıldızın yakıtını kullanıp bitirdikten sonra kendi çekimi ile çökmeden ayakta durabilmesi için ne büyüklükte olması gerektiğini hesaplamaya çalıştı. Düşüncesi şuydu, yıldız küçülünce madde parçacıkları birbirlerine çok yaklaşırlar ve Pauli dışlama ilkesine göre, madde parçacıklarının hızları birbirlerinden çok farklı olmalıdır. Bu da parçacıkları birbirinden uzaklaştırır ve yıldızı genleştirmeye çalışır. Şu halde yıldız, yaşamının daha önceki döneminde kütlesel çekimi ısı ile dengelediği gibi, kütlesel çekimi bu kez dışlama ilkesinden doğan itimle dengeleyerek kendini sabit bir çapta tutabilir. Fakat, Chandrasektar, dışlama ilkesinin de sağlayabileceği itimin bir sınırı olacağının farkına vardı. Görelilik kuramı, yıldızın içindeki madde parçacıklarının hızları arasındaki farkı, ışık hızıyla sınırlıyordu. Bu demektir ki, yıldız yoğunlaşınca dışlama ilkesinin neden olduğu itim, kütlesel çekimden az olacaktı.
Sayfa 95 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Bir yıldızın oluşumu, büyük bir miktar gaz kütlesel çekim kuvveti etkisinde kendi üstüne çökmesiyle başlar. Gaz kütlesi büzüştükçe, atomları gittikçe daha sık ve daha büyük hızlarla birbirlerine çarpar ve böylece gaz ısınır. Sonunda gaz öyle sıcak olur ki hidrojen atomları çarpışınca sıçrayacakları yerde birleşerek helyum atomları oluştururlar. Denetim altında patlatılan bir hidrojen bombasına benzeyen bu reaksiyonda salınan ısı, yıldıza parlaklığını verir.
Sayfa 94 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
T-bakışımına uymayan kuvvetler olduğu için, evren genişledikçe bu kuvvetlerin, elektronların karşı-kuvarklara dönüşmesinden daha çok, karşı-elektronların kuvarklara dönüşmesi gerektiği sonucu ortaya çıkar. O zaman, evren genişleyip soğudukça, karşı-kuvarklar, kuvarklardan daha çok kuvark olduğu için, geriye bir miktar kuvark kalacaktır. Bugün gördüğümüz ve bizi oluşturan madde budur.
Sayfa 91 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Varlığımızın ta kendisi, evrenin başlangıcında en doğal durum olarak düşünebileceğimiz kuvarkların karşıkuvarklardan daha fazla olmadığı ilk durumdan kuvarkların oluştuğu geriye doğru bir sürecin sonucu olabilir.
Sayfa 88 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Ulusal Radyo Astronomi Gözlemevi (NRAO)
"Radyo astronomi evreni anlamak açısından çok önemli. Optik teleskoplar sadece parlak olan şeyleri bize gösteriyor. Radyo teleskoplar ise evrenin en uzak, en karanlık ve en soğuk köşelerini bize gösteriyor. Bunların arasında yıldız oluşumu bölgeleri, hidrojen bulutları, galaksilerdeki moleküller ve galaksiler ile karadelikler tarafından hızlandırılan yüksek enerjili parçacıklar var. Bu cisimler (hatta aslında neredeyse her cisim) radyo dalga boylarında ışıma yapıyor. Diğer dalga boylarında çalışan teleskoplarla beraber kullanıldığında radyo astronomi bize evren hakkında çok daha fazla bilgi sunuyor." -Charles Blue
Sayfa 66 - All About SpaceKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.