Hadi buyur
Hint fakiri kobra yılanını nasıl oynatıyor? Sadece Hindistan'a değil, kuzey Afrika ülkelerine, özellikle Fas'a gidenlerin en çok ilgisini çeken şeylerden biri de yılan oynatıcılarıdır. Yılan oynatıcısının yılanını sepetinden çıkartıp oynatmasının, onu bir tür hipnotize etmesinin, flütünden (aslında flüt benzeri bir çalgıdan)
Sayfa 61 - AykırıKitabı okuyor
Romanın Türü-Nasıl Bir Roman? Bozkurtların Ölümü evet, bir tarihî romandır; fakat herhangi bir tarihî roman olarak değerlendirilemez. O, bir destandır; bir destanın roman hâline getirilmiş biçimidir. Tarihî roman kavramı, Bozkurtların Ölümü'nü anlatmaya yetmez. Roman kahramanları 621 ile 639 yılları arasında yaşamış gibi görünürler ama
Reklam
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?
Sadece Çinlilerin değil Japonların, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların hatta Eskimoların bile gözleri çekiktir. Aslında 'çekik gözlü' olmak tanımı kesinlikle yanlıştır. Göz yapısı dünyada bütün insanlarda aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne doğru daha fazla inmiştir ve bu durum gözün sanki daha darmış gibi görünmesine sebep olur. Peki bu, niçin böyledir? Bir teoriye göre göz kapağının üzerinde katlı olarak duran bu ikinci kıvrımı, bu insanların gözlerini yoğun olan kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için, bir nevi kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Her ne kadar yukarıda belirtilen bölgelerin bazılarında kar hiç yağmıyorsa bile bilim insanları bugün çekik gözlü diye nitelendirdiğimiz insanların atalarının son buzul çağında Sibirya'dan, yani Asya'nın kar ve buzla kaplı en soğuk bölgesinden güneye, bugün yaşadıkları yerlere göç ettiklerine inanıyorlar. Bu kadar soğuk iklimde yaşayanların vücutlarının iklime uyum sağlamaktan başka çareleri yoktu. Sadece gözler değil, burun da rüzgara en az maruz kalacak şekilde küçülmüş, burun delikleri, solunan hava ciğerlere gidene kadar ısınsın diye daralmıştır. Ciltleri de bu nedenle yağlıdır. Göz kapakları da daha yağlı olduğundan, daha sarkık durur ve bu oluşum gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani 'çekik gözlü' değil 'düşük göz kapaklı' tanımını kullanmak daha doğrudur.
Sayfa 37 - AykırıKitabı okuyor
İnsan yaşı kaça dayanmış olursa olsun, ne kadar "daha çok gençsin" denirse densin, geçmişe bazen bakıp bir ah der. Çağlar boyu olmuştur bu. Pişmanlık gibi değil de, hasret gibidir daha çok. Pierre Loti de demiştir: "İnsan diline sığmayan düşler ardında koşardık." Yine koşulur sevgili okur. Ne yapıldıysa ne söylendiyse yine
Kimmerler ve Sakalar yaşamış Azerbaycan'da
❝ Eski çağlardan itibaren Azerbaycan topraklarına dışarıdan gelen kavimler de yerleşmiştir. Bu kavimlerden birisi Karadeniz'in kuzeyinden güneye inerek ilk yurtlan olarak Güney Kafkasya'nın batısına yerleşen Kimmerler olmuştur. Kimmerlerin daha sonra güneye de indikleri, hatta Anadolu'ya geçtikleri tahmin edilmektedir. Muhtemelen Kimmerlerle aynı dönemde Azerbaycan topraklarını göç eden bir diğer kavim de Sakalar (İskit) idi. Orta Asya'dan batıya doğru hareket eden Sakalar, hem Hazar'ın güneyi, hem de kuzeyini dolaşa rak gelmişlerdi. Onların Azerbaycan topraklarındaki varlıklarıyla ilgili ilk bilgiyi M.Ö. V. yüzyılda yaşayan antik Yunan tarihçisi Herodot vermiştir. Onun yazdıklarına göre Sakalar M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren Azerbaycan topraklarına yerleşmişlerdi. Herodot'un bahsettiği bir diğer kavim de Kaspiler idi. Makedonyalı İskender ile Pers kralı Darius arasında M.Ö. 331 yılında meydana gelen Gaugamela Savaşı'na Kaspiler de katılmıştı. Ancak onlar sonradan Albanlara karışarak kayboldular. ❞
Reklam
Biz biliyoruz da mı yaşıyoruz Osman?
Bir de şey hikayesi var hani, Iran şahı mı Hint imparatoru mu ne işte, Asya'da bir yerlerde biri sadrazamına demiş ki, "Bana kederli olduğumda sevinecegim, sevinçli olduğumda kederleneceğim bir cümle yaz." Sadrazam da şey yazmış işte: "Bu vakit geçip gidecek." Bu kıssayı ne zaman hatırlasam gerçekliği karşısında dehşete kapılıyorum. Bu vakit geçip gidecek, biliyorum, artık bunu bilmekten de nefret ediyorum Osman.
Sayfa 106Kitabı okudu
Çayı kim keşfetti? okuyacak olana allah sabırlar versin :D
Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Şükür ki çay milattan önce 2737 yılında büyük Çin İmparatoru Shen Nung tarafından tesadüfen de olsa keşfedildi. Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan
Ey Türk Gençliği aşağıda paylaştığım yazıyı çok dikkatli okuyun
YENİ DÜNYA DÜZENİNİ TÜRKLER KURUYOR Batı emperyalizminin yeni dünya düzeni palavrasını beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri boşa çıkarttı. Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçtiğine göre biz neler yapacağız ona odaklanma zamanıdır. Her alanda gelişen Asya güçleri Rusya ve Çin dayatmacı batı emperyalizmine karşı
167 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Şair Masası'nda Olma Üzerine
Kolektif kitap çalışmalarıma beşinci olarak eklenen 'Şair Masası' kitabı oldu! Lise hayatımda başlayan mensur tarz tarzda şiir yazma alışkanlığımın kitaba dönüşmesi ayrı bir anlam benim için. Kapaktaki Ran detayı ise; kalbime dokunup, gözüme ışık tutuyor adeta.. Kollektif kitabın içerisinde bana ait "Asonaslı Çatlaklar" ve "Derinlik Sarhoşluğu" adlı iki adet mensur şiir bulunmakta. Keyifli okumalar dilerim
Melek Zehra Balcı
Melek Zehra Balcı
Şair Masası
Şair Masası
Şair Masası
Şair MasasıLeyla Yılmaz · Hemera Yayınları · 202416 okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.