Uzun bir zamandan beri kimlikleri hakkında çok şeyler söylen­miş ve artık bugün, Asya Hunları (Hiugn-nu)'nın devamı oldukları kesinleşmiş olan Avrupa Hunları, 350 yıllarında Hazar Denizi-Aral Gölü arasındaki Alanlar'ın ülkesini zabt ettiler. 359'da Hunlar'ın bir kolu, Derbent ve Daryal geçitlerinden İran üzerine bir sefer yaparak Küçük Asya'nın zenginliklerini tanıdılar. Daha sonra 374 yılında İdil Nehri kıyılarında görünerek, batıya doğru akınlara baş­ladılar
Sayfa 7 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 34 hours
Orta Asya Türkleri'nin tarihi için Çin kaynaklarını okuyorsak; Avrupa Hunları, Sabirler, Avarlar , Bulgarlar ve Hazarlar gibi Doğu Avrupa Türkleri'nin tarihi içinde Bizans kaynaklarını okumalıyız. "İşte Bizans kronikleri içerisinde hacim ve önem itibarıyle ilk sırada yer alan, aynı zamanda Bizans tarihçiliğini zirveye taşıyan Theophanes'in kroniği" Theophanes'in hem dünyevî hem de dinî tarih bilgilerini bir araya getirmek suretiyle 810-814 yılları arasında kaleme aldığı kroniği, M.S. 284-813 yılları arasındaki süreci kapsamakta ve bir Dünya Tarihi niteliği taşımaktadır. Kroniğin en çarpıcı özelliği; sadece Bizans imparatorluk yıllıklarını değil, aynı zamanda Hıristiyan Doğu'ya ait kaynakları da ihtivâ etmesi, yine bu kaynakların büyük bir kısmının zaman içerisinde yok olması ve barındırdıkları bilginin bu kronik yoluyla günümüze ulaşmış olması gerçeğidir. Sadece Roma, Bizans, Türk, Arap ve İran tarihi için değil, aynı zamanda İslâm ve Hıristiyanlık tarihi için de hazine değerine sahip bir kaynak olarak Theophanes'in kroniği Avrupa Hunları, Sabirler, Avarlar, Bulgarlar ve Hazarlar gibi Doğu Avrupa Türkleri'nin yanı sıra Türkistan sahasında hüküm sürmüş Ak Hunlar hakkında da yoğun bilgi sunmakta, bu da kroniği Türk Tarihi açısından da eşsiz kılmaktadır.
Theophanes Confessor’ün Kroniğinde Türkler
Theophanes Confessor’ün Kroniğinde TürklerHatice Aydın · Kronik Kitap · 202136 okunma
Reklam
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.