In an instant, I knew. If Artorius would not come to save my mother now he would never come for us at all. Do you understand boy? Someone has to do it. Not a hero, not a god, just someone.
Dünya insanlara ait değil, insanlar dünyaya ait. Çiçekler bizim kız kardeşimiz; at, büyük kartal ve geyiği saymıyorum bile, hepsi erkek kardeşlerimiz. İnsan nasıl olur da herhangi bir şeyi satabilir ya da satın alabilir? Hava sıcaklığının ya da ağaçlardaki rüzgarın sesinin sahibi kim? Dallardaki bitki örtüsünün özlerinde, bizden önce yaşayanların hatıraları saklı. Şırıl şırıl akan derede, babamın ve onun babasının sesi de mevcut. Bastığımız toprağın bağrında atalarımızın tozlarının da bulunduğunu, dünyanın başına gelen her şeyin bizim de başımıza geleceğini, dünyaya tükürürsek kendimize tükürmüş olacağımızı falan çocuklarımıza öğretmemiz gerek.
Reklam
Geçmişte yaşananlar içilmiş içki gibidir! Mutluluğu geçmişte aramanın ne anlamı var? Kaftan eskimişse, çıkar at.
Farzet körsün olabilir Elele tut Taş al ve at Kafiri bulur
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yazarımız, 1970’te Yılkı Atı romanıyla ismini duyurmuştur. 1971’de ise bu romanı ile TRT Roman Barış Ödülü’nü almıştır. Kitabın ana karakteri Doru Kısrak, yani bir at... Roman Üssüğün İbrahim’nın geçimsizlikten ötürü Doru Kısrak’ı yılkıya bırakmasıyla başlar ve atın başına gelenleri yine bir atın bakış açısıyla okuyoruz. Çok sevdiğim bir yazar olan Cengiz Aytmatov eserlerinden ötürü atlar üzerine yapılan betimlemelere aşina olduğumdan bu kitap bana anlatımı itibariyle yabancı gelmedi. Çok ama çok severek okudum ki zaten Ötüken Neşriyattan okuyup beğenmediğim hiçbir eser olmadı. 100 Temel Eser listesinde bulununan edebiyatımızın kıymetli bu eseri ve yazarıyla tanıştığım için çok mutluyum. Değerli yazarımızın diğer eserlerini de ilk fırsatta okumayı istiyorum. ️
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 20216.2k okunma
184 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 hours
Bakır Gök, Latin Amerika ülkelerinin yazgısı olmuş -ya da oldurulmuş- şiddeti işleyen çok iyi bir roman. Meksikalı yazar Emiliano Monge, isim belirtmeden kendi ülkesinin kırsallarında, küçük bir kasabayı yerleştirmiş romanın merkezine ama tüm Latin Amerika genelini yansıtıyor anlattıkları. Sömürgecilik ve kölelikle dolu geçmişin gölgesinde, yerli
Bakır Gök
Bakır GökEmiliano Monge · Yapı Kredi Yayınları · 201526 okunma
Reklam
Ecdadımızın inceliği
Süleymaniye Camii inşaat kayıtları incelendiğinde, inşaatın en zor zamanlarında hayvanlar için dahi bir program yapılmış; çalıştırılan at, merkep ve katırların dinlenme ve çayırda otlama saatlerine dikkat edilmiş, hiçbir mahlukatın hakkına tecavüz edilmemesine gayret gösterilmiştir.
Evet meselâ her baharda nebatattan ve hayvanattan dört yüzbin nev'in hadsiz efradlarını, beraber ve birbiri içinde, bir anda ve bir tarzda, yanlışsız, hatasız, kemal-i hikmet ve hüsn-ü san'atla icad etmek ve idare ve iaşe etmek.. hem kuşların misal-i musağğarları olan sineklerden tâ numune-i ekberleri olan kartallara kadar hadsiz efradlarını yaratmak ve hava âleminde, seyahat ve yaşamalarına yardım eden cihazatı verip gezdirmek ve havayı şenlendirmekle beraber, yüzlerinde mu'cizane birer sikke-i san'at ve cisimlerinde müdebbirane birer hâtem-i hikmet ve mahiyetlerinde mürebbiyane birer turra-i ehadiyet koymak.. hem zerrat-ı taamiyeyi hüceyrat-ı bedeniyenin imdadına ve nebatatı hayvanatın imdadına ve hayvanatı insanların yardımına ve umum vâlideleri iktidarsız yavruların muavenetine hakîmane, rahîmane koşturmak, göndermek.. hem daire-i Kehkeşan'dan ve manzume-i şemsiyeden ve anasır-ı arziyeden, tâ göz hadekasının perdelerine ve gül goncasının yapraklarına ve mısır sünbülünün gömleklerine ve kavunun çekirdeklerine kadar mütedâhil daireler gibi cüz'î ve küllî hükmünde aynı intizam ve hüsn-ü san'at ve aynı fiil ve kemal-i hikmetle tasarruf etmek, elbette bedahet derecesinde isbat eder ki: Bu işleri yapan hem vâhiddir, birdir, her şeyde sikkesi var. Hem de hiçbir mekânda olmadığı gibi her mekânda hazırdır. Hem güneş gibi; herşey ondan uzak, o ise herşeye yakındır. Ayet-ül Kübra - 135
Tahta At
Allahım, dedi, bu münasebetsizliklerin başına yukardan bir şey düşürmeyecek misin?
Benim özgürlük alanımı görebiliyorsunuz diye, orada at koşturabileceğinizi size düşündüren nedir ?
Reklam
Dedikodu. Dedikodu canlıydı. Yalnızca ağızdan ağıza dolaşan bir şey değildi. Canlıydı. Hikayeler havada at sinekleri gibi vızıldayarak dönüp duruyor, lağım kokularının ve teker seslerinin arasında süzülüyordu.
Demek Tanrı böyle yazmış. Bu at, bu kız bana Tanrı'nın, Ağrı'nın armağanıdır.
Reklam farklı alanlara ait değerlerin birbirinin yerine geçmesine dayanmaktadır. Bu bağlamda reklam hem modern popüler zihniyetin taşıyıcısı hem de popüler tüketimi yaygınlaştırma aracıdır. Böylece popüler kültür, gündelik hayatın kültürü olarak tüketim kültürü ile iç içe geçmektedir. Popüler kültürün bir ürünü şeklinde de ifade edilebilecek reklamlar, günümüzde daha çok ve ihtiyaç dışı tüketim ideolojisi ile kul- lan-at, yenisini al düşüncesini pompalamaktadır. Bu açıdan reklamlar, tüketimin popülerleşmesini sağlayan araçlar diye de değerlendirilebilmektedir. Reklam, mal ve hizmetlerin teşhirine yönelik farklı teknikler yoluyla, malların orijinal kullanım amacını ya da anlamını geri plana iterek, bunlara yeni imgeler ve göstergeler iliştirmektedir.
Bir taş at. Bir yumruk yükselt. Bir çocuk yetiştir. Bir hayal kur. Ama asla SUSMA.. #getoutofrafah
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.