“Nasfet ve merhamet niyaz etmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Millet ve devlet şeref ve istiklâli temîn edilemez… Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye’nin müstakbel çocukları bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar.”
Sayfa 316 - Sadeleştirilmiş hâli yorumda.Kitabı okudu
Osmanlı zabiti bütün kara ordularının subayları gibi belirgin vasıflara sahiptir. Coğrafya ve dil bilmek zorundadır. Ancak bir ayırıcı özelliği daha vardır; Osmanlı zabiti geniş bir imparatorluğun içinde mücadele vermek durumundadır. Bir sene Yemen’de, ertesi sene Bilâd-ı Şam’da ayaklananlarla veya çetelerle kavga etmek zorundadır. Daha ertesi sene Makedonya dağlarında milliyetçi çetelerle savaşır.
Reklam
Kâzım Karabekir, Türk çocuklarının güç yaşam koşulları içerisinde bulunduğunu Birinci Dünya Savaşı’ndan önce görmüş, kimsesiz çocukları savaş ve mütareke döneminde himaye ederek, oluşturduğu Ana Mektebi, Sanayi Gürbüzler Mektebi, Askeri İlk Mektep gibi kurumlarda onlara askeri ve mesleki eğitim imkânları vererek memlekete faydalı birer unsur haline getirme çabası içerisinde olmuştur. 1920 yılında Erzurum çocuklar ordusu teşkilatı ve Sarıkamış’ta Çocuklar Kasabası’nı kuran Karabekir, çocukları memleket için faydalı bir unsur haline getirmiştir.
Bildiğiniz gibi savaş ve muharebe demek ;iki milletin,yalnız iki ordunun değil ,iki milletin bütün varlıklarıyla ,bütün maddi ve manevi kuvvetleriyle ,birbirleriyle karşı karşıya gelmesi ve biribiriyle vuruşması demektir .Bunun içindir ki,bütün Türk milletini cephede bulunan ordu kadar duygu ,düşünce ve hareket bakımından savaşla ilgilendirmeliydim.Yalnız düşman karşısında bulunanlar değil ,köyünde ,evinde ,tarlasında bulunan herkes ,milletin her ferdi silahla vuruşan savaşçı gibi kendini görevli sayarak bütün varlığını yalnız mücadeleye verecekti . Bütün maddi ve manevi varlığını vatan savunmasına vermekte ağır davranan ve titizlik göstermeyen milletler,savaş ve muharebeyi gerçekten göze almış ve başarabileceklerine inanmış sayılmazlar . Gelecekteki harplerin tek başarı şartı da en çok bu arz ettiğim noktaya bağlı olacaktır . Avrupa'nın askerlik bakımından ileri durumda olan büyük milletleri,daha şimdiden bu tutumu kanun haline getirmeye başlamışlardır. Mustafa Kemal Atatürk
Dolmabahçe Sarayı'nın altında Zambak gibi hırsla açılıyor bir kuğu, Doğru söyle Beni mi seviyorsun Atatürk'ü mü? Sessiz bent kapağı Hayrat yazı Hüsnühat. Kirli, Anıtkabir romen rakamlarıyla kaç?
"Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidır. Beşik doğanın rüzgârıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."
Reklam
"Arkadaşlarımız ve ulusun bütün bireyleri gibi, ulusal davamızda benim de emeğim geçmiş ise, bu çalışmada iş yapma gücü ve başarı varsa, bunu bana yüklemeyiniz. Ancak ve ancak bütün ulusun manevi kişiliğine yükleyiniz. Ben, ulusun bu yüksek, manevi kişiliği içinde bir naçiz birey olmakla mutluyum. Efendiler, ulus bütünüyle manevi bir kişi halinde ve bir birleşmiş kitle şeklinde belirdi ve bu yüce birliği koruyarak ona düşman olanları ortadan kaldırdı."
Birinci Dünya Savaşı'nda, şerif hüseyin, faysal, nuri sait gibi eski Osmanlı uyrukları, araplık davası adına halifeye karşı çıkıp da, suriye ve arabistan'da ki Türk ordularını ingiliz ordularıyla beraber 'arkasından vurunca' Türkler arasında araplara bir tepkinin doğmaması şaşırtıcı olurdu.
Sayfa 351 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ara sıra: —Atatürk sağ olsa ne yapardı? gibi bir sual duyulur. Ben cevap vereyim mi? Topumuza birden lânet okurdu.
Sayfa 612Kitabı okudu
1973 Genel Seçimleri ve Devlet Seçimlere Girerken Siyasi Partilerin Durumu: 1971-1973 yılları arasında Türk siyasi hayatında meydana gelen değişme ve gelişmelere bir göz atacak olursak: 1. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış, yöneticileri Sıkıyönetim Mahkemeleri tarafından çeşitli cezalara çarptırılmıştı. 2. Millî
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.