nehir kuşa batsa birden
aksa tersine aksa
batsa kül, batsa turna
ve batsa...ve benim bir yanım ki ferhadsa
bir yanım dağdır
hasret, külünü vurduğum yerdir
ateş, kül ile dağlanır
bir göl güle düşerse
göl değil de gül bulanır
Zaman yapıldığı malzemedir , zaman beni taşıyan nehirdir ama nehrin kendisi de benim; zaman beni yutan kaplandır ama kaplanın kendisi de benim; zaman beni yakıp kül eden ateştir ki o ateş benim," diye yazmadın mı delice?
lorka’yı kitaplardan tanıyorum
bedrettin’i aşımdan ekmeğimden
biri ette dikendi
biri etimde diken
*
dediler ki dediler ki vurmuşlar
"ateş düştü ciğerimin bağına"
*
“Yağmurların da ıslandığı bir yağmur vardır.
Adı aşk.
Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş
vardır. Adı aşk.
Kelebekleri intihara sürükleyen,
yıldızlan da kaydıran aslında aşk...
Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur,
sırların sır verdiği bir haldir aşk ve aslında
aşkın da âşık olduğu bir aşk vardır ilahi aşk... "
Allah'a Karşı Cüretkâr Olmak, Azab ve Gazabından Emin Olmak
Bu aynı zamanda kalp afetlerinin kırk üçüncüsüdür. Bunun zıddı, havfdır. Eğer havf (Allah korkusu) saygı ve heybetle beraber olursa haşyet diye isimlendirilir.
Korkunun hakikati, hoşlanılmayan bir duruma düşerim kaygısıyla kalpte meydana gelen bir ürpertidir. Bunun sebebi ise