Acıma, hiç ama hiç acıma tutuşan avuçlarına ve dokunduğun her şeye bulaştır kucakladığın ateşi. Olimpos Dağı'ndan indir ve bölüştür ve paylaştır ve yay yeryüzünün her santimine bizden esirgenen kıvılcımları.
Hayat bir savaş meydanı. Savaştığın kadar var, kaçtığın kadar kayıpsın. Uyku yok, durmak yok, ilerlemek mümkün değilse bile geri dönmek yok. Arkanı dönemezsin. Ayakta durman gerek. Sen pes edersen tek kaybeden sen olamazsın. İlerlemek zorundasın. Kaybetsen de kaybetmediklerin var hâlâ, Tekrar et. Bazı insanlar böyle yaşar. Kabul et. Bazı insanlar böyle yaşar. Hayatta kal. Ayakta kal. Bu bir savaş meydanı.
Dost kim? Düşman kim? Önce kimden kurtulmalı?
Bu bıçak. O bıçak. Neresi keskin tarafı?
Kimin canı yanmalı? Bu canı kim almalı?
Kızıl Tilki. Küçük Tilki. Hani nerede bunun ilki?
Yuvada yak ateşi. Söndür güneşi.
Tilki mi seçer ölmeyi? Ölüm mü tilkiyi?
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok