Olayların Mekânı Bozkurtların Ölümü'nde olduğu gibi Bozkurtlar Diriliyor'da da asıl ve sürekli mekân "sonsuz bozkır" dır. Romanda birbirleriyle rakip olan Gök Türkler de Dokuz Oğuzlar da bozkırda kurmuş oldukları çadırlarda yaşarlar. Fakat çadırların içi tasvir edilmez. Kahramanlar çadının veya otağın içine girip çıkarlar;
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Reklam
Bozkurtların Ölümü, Türkiye Yayınevi tarafından yedi defa basılmıştır: 1946, 1951, 1955, 1958, 1962, 1966, 1970. Bundan sonraki baskılar Ötüken Neşriyat'a aittir. Ötüken Neşriyat, Bozkurtların Ölümü ile, daha önce Türkiye Yayınevi'nde sekiz defa basılmış olan Bozkurtlar Diriliyor romanını Bozkurtlar adı altında birleştirmiştir.
Kağanı selamlayıp kendilerini tanıttılar.
- Ben Ötüken'in buğrası, katı demir bilekli, kara aslan yürekli, sırtına yer değmeyen, kimseye baş eğmeyen İnal Tarkan'ım! - Ben barış olsa erdemli, yoksul görse yardımlı, vursa buğa deviren, göğe ağaç savuran Tinesi Oğlu'yum! - Ben taşı sıksa tuz eden, az iş edip öz eden, güçlü erler arısı, Kara Kağan'ın çerisi, yüce Karluk beğiyim. Adıma Ay Doğmuş derler! - Ben, Kırgızların arslanı, Gökmen Eli kaplanı, tipi olsa at süren, yer deprense dik duran, kılıç vursa taş yaran Alp Bamsı'yım! - Ben, Dokuz Oğuz güçlüsü, yetmiş yağı öçlüsü, yedi kızın dileği, Selenge'nin ulağı, kara yelle yarışan, boz ayıyla vuruşan, dokuz alpla güreşen Bilge Tudun'um! - Ben, Işbara Alp yoldaşı, on dört erin kardeşi, tok kayaya yaslanan çılgın suda ıslanan, yirmi eri taşıyan Onbaşı Yamtar'ım! - Ben, Basmıl Eli Doğan'ı, yüce erler yamanı, fiske vursakan döken, haykırdıkta dağ çöken, kayaların kayası, yenilmez güç eyesi (sahibi) Saçlı Beğ'im!
" Bu Türk ülkesini hem beğeniyor, hem yadırgıyordu. Burada açık ve temiz bir hava insanı sağlamlaştıran kımız ve gürbüz, sağlam kızlar olduğu için Türk ellerini seviyordu. Fakat güneşi keskin soğuğunun sert kişilerinin çetin ve kızlarının sarp olmasını hiç beğenmiyordu. Şimdi Çinde olsaydı,hoşuna giden bir kızı çoktan elde etmiş olurdu. Halbuki kendisi ünlü bir beğ olduğu halde burada her hangi bir kızı elde etmek şöyle dursun, onunla arkadaşlık bile edememişti."
Sayfa 60
469 syf.
10/10 puan verdi
𝘉𝘰𝘻𝘬𝘶𝘳𝘵 𝘣𝘪𝘻𝘪𝘮 𝘶̈𝘯𝘶̈𝘮𝘶̈𝘻, 𝘚̧𝘢𝘯 𝘥𝘰𝘭𝘶𝘥𝘶𝘳 𝘥𝘶̈𝘯𝘶̈𝘮𝘶̈𝘻. 𝘌𝘳𝘪𝘯𝘤𝘦 𝘴𝘰𝘯 𝘨𝘶̈𝘯𝘶̈𝘮𝘶̈𝘻, 𝘉𝘶̈𝘵𝘶̈𝘯 𝘥𝘪𝘳𝘭𝘪𝘬 𝘥𝘶̈𝘴̧ 𝘰𝘭𝘶𝘳. Önce kısa bir özet geçeceğim: Çuluğ Kağan Çinli bir katunla evlendikten sonra birlik ve dirlik yavaş yavaş kaybolmaya başlar. Çuluğ Kağan'ın oğulları Çinli katundan pek hoşlanmasa da babalarına, atasına karşı gelmenin saygısızlık olduğunu
Bozkurtların Ölümü
Bozkurtların ÖlümüHüseyin Nihal Atsız · Baysan Basım Yayın · 19903,239 okunma
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.