Hayat açmazların arasında büyür. Söz gelimi açamadığın kapıların yükü derhal omuzlarına eklenecektir. Kâinata cevaben; insan sonsuz bir anahtardır. Öyleyse düzeltelim; hayat açmazların penceresinde uyur.
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye? Bir tüccarın ya da memurun fazladan beş, on yıl yaşamasının kime ne faydası var? Tıbbın gayesini, ilaçların acılan hafifletmesi olarak görürseniz kaçınılmaz olarak ortaya şu soru çıkar:
Acıları hafifletmenin amacı nedir? İlk olarak, acıların insanı kusursuzluğa götürdüğü söylenir. İkinci olarak ise, eğer insanoğlu acılarını haplarla ve damlalarla hafifletebileceğini öğrenirse, bugüne kadar onları hem her türlü kötülükten koruyan hem de onlara mutluluk bahşeden dini ve felsefeyi
tümüyle terk edebilir.
O yıl yeniden doğdum adeta. Ve anladım ki, insan, hayatında en azından bir kere daha yeniden doğmazsa, var oluş kitabında boş bir sayfa olarak kalıyor.