Bazı kitaplar vardır öylesine zordur ki bitirince geride kalanı aktarmak. Bu kitapta öyle. Sanki çocukluğunuzda oturduğunuz evin önünden yıllar sonra tekrar geçmek gibi, ya da eski karşı komşunuz Ahmet Amcanın öldüğünü ölümünden yıllar sonra duymak gibi. Kaybettiğiniz birinin ardından onunla bi daha iki kelam dahi edemeyeceğinizi hissettiğiniz o an gibi. Pişmanlıklarımız, açgözlülüğümüz, egoistliğimiz hikayelerin/hikâyelerimizin kenarlarına aynı renk iplikle dikilmişçesine iç içe.