Görmüyor musun, uykudayken bir çok şeyin varlığını kabul ediyor, bir takım hayalleri hayalen yaşıyor, bunların kalıcı ve sürekli olduğuna inanıyor ve o hayallerin varlığından şüphe etmiyorsun; sonra uyanınca bütün bu hayal ve inançlarının aslı - faslı olmadığını anlıyorsun. Bu duruma göre uyanıklığın o hale göre uyku.
Hz. Peygamber (sav) "İnsanlar uykudadır öldüklerinde uyanır." buyurmuştur. Olabilir ki dünya hayatı da ahiret hayatına göre bir uykudur.
❝ Mutlu olmak için binlerce sebebim varken küçücük bir hüzne takılıp kalmış gibiyim. Ah, benim duygusal kimliğim neden biraz da olsa kendini düşünmüyorsun. Neden tüm olan bitenleri içine atıyorsun? İnsan en ağır hasarı kendi kendiyle kavga ettikten sonra alır yoksa bunu bilmiyor musun? ❞
Küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre, kendisini hiçbir zaman sevmeyen ancak kocasının vasiyeti üzerine bakımını üstlenen yengesiyle zor bir yaşam sürmektedir. Katı kurallarla yönetilen bir yatılı okula gönderilince, bu kez hayatın başka zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Okulda geçirdiği on yılın ardından öğretmen olarak mezun olur. Edward Rochester’ın malikânesinde mürebbiye olarak iş bulur. Evin gizemli efendisi Rochester’a aşık olur; ancak onu hayal bile edemeyeceği zorluklar ve acılar beklemektedir.
19. yüzyıl İngiltere’sinde, her türlü tutuculuğun kol gezdiği Victoria döneminde geçen Jane Eyre, birçoklarınca kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan ilk romanlardan biri olarak kabul edilir. Yazarı Charlotte Brontë’nin yaşamından izler de taşıyan roman, zorlu bir yaşam süren yapayalnız bir genç kızın güçlü bir kadına dönüşmesinin öyküsüdür.
Jane Eyre, yalnızca kadının erkek egemen toplumdaki konumuna gözüpek yaklaşımıyla değil, şiirsel duygusallığı çağdaş bir gerçekçilikle harmanladığı anlatımıyla da öncü olmayı başarmış klasik bir başyapıttır.
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,1bin okunma
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırzıszılka asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum `Kürk Mantolu Madonna`yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamaktan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resimini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
.
Kaç defa okudum, kaç defa okuyacağım bilemiyorum...♡
Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?
Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?
Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz?
.
Çok akıcı, kurgusu oldukça iyi bir kitap. Bitirmek için sabırsızlandım. Elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Tavsiyemdir.
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,7bin okunma