"Sen neden onlardan biri olmadın?"
"Çünkü onlar vazgeçmişlerdi." "Neyden vazgeçtiler?"
"İçinde bulundukları durumu kabullendiler. O hâlde mutlu olmayı becerdiler. Ben buna teslim olmayı reddettim. Ne olursa olsun içine doğduğum o hayata alışıp o hayatın içinde mutlu olmayacağıma dair kendime söz verdim. O hayata tutsak kalacaksam da bunu mutsuz bir şekilde yapacaktım. Öyle de yaptım sadece çalıştım ve para biriktirdim."
Bu cümlelerin sahibi Jane Austen'dan başka kim olabilir ki?
''Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.''