Bir insanın kendisini, kendi sürecini, kendi yolculuğunu unutması kadar dramatik bir şey yoktur. Yaratıcısına değer vermemiş, hayatında O'nu hep arkaya atmış, göz ardı etmiş, umursamamış; kendisine hayat bahşeden Zat ile ilişkisini barışık tutmak ve O'nu sevip saymak için gayret etmemiş; dolayısıyla böyle bir farkındalıktan uzaklaşmış kimselere Cenâb-ı Hak kendilerini unutturuyor.İrade sahibi olan insan, geleceğine kendisi karar verebilen varlıktır. Asıl mesele, bu sınırlı ve sorumlu aralıktaki insanın, Yüce Yaradan'a karşı sevgi ve saygıyla mı, yoksa O'nu (c.c.) umursamadan mı hayatına devam ettiğidir. Hayat, hep akan yanıyla kaybettiğimiz zamandır. Ve biz o zamanın içerisine deneyimlememiz gerekenleri yeterince eklediysek süreci doğru değerlen- dirdik, değilse fırsat elden kaçıyor demektir.
...Arka kapaktan..
Biz şu anda o günlerdeyiz ama ne yazık ki herkes mümin değil.
Neden?
Cevap çok basit: Çünkü adım atmamanın önündeki engel, "görememek" değil. Bilgi eksikliği değil. Bu dün de böyleydi, önceki gün de böyleydi, Orta Çağ'da da böyleydi, Hz. Nuh (a.s.) zamanında da böyleydi, Hz. Adem (a.s.) zamanında da böyleydi. Yaratıcı'nın varlığını itiraf edip adım atmanın önündeki engel; O'nun büyüklüğünü dile getirip O'na saygı duymaktan kaçınmak ve böylece büyüklenmektir.
...Syf 226