Oldukça sıradan bir polisiye roman. Pek merak duygusu uyandırdığını söyleyemem. Buna karşın yazarın üslubu ve betimlemeleri harikayken karakterler ve olaylar yeterince anlatılmamış bundan ötürü kitabı bitirdiğimde kafamda bazı soru işaretleri oluştu. Bir yarım kalmışlık hissiyatı.
Kitabın konusunu kısaca özetleyecek olursam
1993'te on üç yaşında bir oğlu olan bekâr bir kadının aniden ortadan kaybolması ve beraberinde gelen yirmi yılda izine hiç rastlanmaması, bu olaydan on yıl sonra bu kadına benzeyen başka bir kadının cesedinin kıyıya vurmasıyla annesine ne olduğunu bulmak için şüphelendiği, Helsinki'nin milyonerlerinden olan, Henrik Saarinen'in malikanesinde kahya olarak işe başlayan bir adamın hikâyesi. Annesinin kaybolmasıyla kıyıya vuran ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünerek birçok olaya aydınlık getirip neticede annesinin katilinin kim olduğunu buluyor.