Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yiğit T.

254 syf.
6/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Beş feminist yazarın kolektif ürettiği bir hikaye kitabı. Yazarlardan Michele Robert kitabın hedefini şöyle özetliyor: "Bizim kitabımız feminist yazım pratiğini gösteriyor ve umuyorum ki günümüz kadınlarının deneyim düzeyleri hakkında daha bir sürü sorunun sorulmasına da yol açacak. Eğer yazımız bu durumu yalnızca yansıtmakla kalmayıp bir de meydan okuyabiliyorsa, yürüttüğümüz siyaset güçlenecektir." Anneme Masallar tam olarak da sorgulamaya yönelik hikayeler anlatıyor. 1978'de yazıldığı için kürtaj, feminizm-sosyalizm ilişkisi ve cinsel özgürlük gibi o dönemin popüler meselelerine odaklanmaktan kaçamamış olsa da bu meseleleri öylesine ele alıyor ki düşünme edimini tetikleme yolunda feminist yazının itici güç olabileceğini gösteriyor. Kitabın tartışmacı yanına hayran kaldım. Feminist meseleleri olanca olgunluğuyla ele alıyor her bir yazar. Tek bir görüşü savunmayıp okuru tartışmanın içine çekmeye çalışıyor. Bu noktada maalesef çevirinin berbat olduğunu söylemeliyim. Yer yer çevirmenin kelime seçimlerinde kayboldum, bilmediğim Türkçe ifadeler öğrendim. Bu da okumamı sekteye uğrattı ve okumaktan aldığım keyfi baltaladı. Verdiğim 6/10 puanın arkasındaki motivasyon bu.
Anneme Masallar
Anneme MasallarKolektif · Dipnot Yayınları · 20203 okunma
Reklam
293 syf.
9/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü, beni hayatımın en dip noktasında buldu. Tanışmak için daha güzel bir zaman olamazdı diye düşünüyorum. Zorluklarla baş edemediğim, umudumu yitirdiğim bir anda tuttu kollarımdan ayağı kaldırdı. Aslında kitabın amacı tam olarak bu. O kadar sağlam temellere dayandırıyor ki anlattığı inanç sistemini, verdiği öğütlerin
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Bugün Kalan Hayatımın İlk GünüMaud Ankaoua · Yan Pasaj Yayınları · 20192,712 okunma
264 syf.
2/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bu kitabı incelemesiz geçmek istemedim çünkü bende farklı duygular uyandırdı. Garip bir çekimi var kitabın. Çevremdeki herkese kitabın berbat olduğunu söylesem de okumaya devam ettim. Wattpad kitabı muamelesi yaptım çoğu zaman ki hâlâ da bunu savunuyorum. Kaç kez gözler devrildi, omuzlar silkildi... Liseli, genç bir kadının sıfır edebi bilgiyle, sıfır kurguyla ve karakter altyapısıyla kurduğu ıslak rüyaları okuyor hissine kapıldım çoğu zaman. Dil süslü olmalı demiyorum ama bu kadar da içi boş olmamalıydı cümleler. Çoğu betimleme bile zorlama geldi, okurken tiksindim bir noktada. Ancak ne var ki kitabın sonundan acayip zevk aldım. Son bölümden değil, artık tüm ilişkilerin okuyucuya aktarıldığı ve maceraların bittiği, olayların durulduğu kısımdan. Yazar aslında o kadar güzel kurmuş ki o başroldeki çiftin ilişkisini ve arkadaş çevresini, okur geriye dönüp bakınca kendisini o romanın dünyasında buluyor. Marianne'in kendisini yalnız hissetmesi hep boğazımı düğümledi. Connell'dan kopuşunu izlemek, fark etmek gözlerimi yaşarttı. Ancak bu güzel hisler için 200 sayfa okumam gerekti. Kitaba verdiğim 2 de biraz buraya dayanıyor. Bu kitap çok güzel olsaydı ne diline ne konusuna bakardım ama okuru kendisine kilitleyene kadar koca bir çöplük okutuyor bize. Her şeye rağmen bende bıraktığı izlenim ise olumlu. İçimde hoş bir rahatlık var. O yüzden 9 puan vermeyi de çok düşündüm. Ancak üzgünüm ki kitaba bir bütün olarak bakmalıyım.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
122 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Tek kelimeyle muhteşem bir söyleşi. Tartışma ortamına bayıldım. Farklı fikirleri olan iki veganın sohbetini okumak oldukça faydalıydı. İki taraf da birbirine yapıcı eleştirilerde bulunuyor ve kendi fikrini belirtiyor. Bu tarz söyleşilere "nehir söyleşi" deniyormuş. Kitaptan öğrendekilerimden ziyade okuma sürecinden zevk aldım. Nasıl bittiğini anlamadım bile, okuduğum en akıcı kitaplardan bir tanesiydi. Vegan olanlar veya olmayanlar mutlaka bu sohbete dahil olmalı, ders çıkarılacak pek çok nokta var.
Veganizm: Ahlakı, Siyaseti ve Mücadelesi
Veganizm: Ahlakı, Siyaseti ve MücadelesiZülal Kalkandelen · Propaganda Yayınları · 201359 okunma
122 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel başlayan fakat kötü ilerleyen bir kitap. Yazar kitabı annelerin çektiği zorluklar üzerine kurmuş. Öyle olunca dünyadaki kötülükler geri planda kalmış. Yoksulluk, kıtlık, kirlilik, tüketim çılgınlığı, savaş, göç, tecavüz, cinayet, pandemi, hastalık, cinsiyet eşitsizliği, gelir eşitsizliği, ırkçılık, iklim krizi, işsizlik gibi sorunların işlenmesini beklerken bu sorunlara ya çok az değinilmiş ya da hiç bahsedilmemiş. Dolayısıyla beklentilerimin çok altında kaldı. Bu haliyle içi boş bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Çocuk Yapmamak İçin 40 Neden
Çocuk Yapmamak İçin 40 NedenCorinne Maier · Esen Kitap · 201539 okunma
Reklam
216 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitapta dikkati en çok çeken şey şaraba övgü. Her iki rubaiden birinde şaraptan bahsediyor. Tabi buradaki nokta şaraptan sarhoş olmak ve dünyayı daha yaşanabilir bir yer kılmak. Dikkate en değer şey ise İslam eleştirisi. Hayyam çok basit sorularla İslam'ın akıldışılığını gözler önüne seriyor. Aslında hepimizin sorguladığı konuları inanılmaz açık bir şekilde okuyucunun yüzüne vuruyor. Genel olarak ise kitapta optimist bir bakış açısı hakim. Var olduğumuz sürece dünyanın nimetlerinden, gerek sevgi gerek sarhoşluk gerek müzik, faydalanmamız gerektiğini okuyoruz. Rubailer ustaca yazılmış ve Türkçeye çevrilmiş. Bence kitabın ana olayı rubailerin bu kadar basit bir dille yazılmış olması. Hayyam derdini çok net bir şekilde aktarmış. Kırdığım puanlar ise kitabın kendisini tekrarlamasından geliyor. Zor okunan bir kitaptı, akıcılık yoktu. Ancak her şeye rağmen herkesin bir kez olsun okuması gereken bir eser.
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,2bin okunma
93 syf.
5/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Greed
Sürükleyici olması dışında kitaptan keyif almadım. Çok paranın insanı nasıl bozduğunu anlatıyor ki bunu yaparken insanların açgözlü olduğu ve hep daha fazlasını istemenin felaketler getireceği mesajını veriyor. İncil'de geçecek türden bir hikayeydi. Yer yer cinsiyetçi ve şişmanfobik ifadeler vardı. Özellikle hikayenin altında yatan mesajlarla birlikte bir propaganda metni okuyormuş hissine kapıldım. Genele bakınca kitabı tavsiye etmek için bir sebep göremiyorum.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 201237,4bin okunma
265 syf.
6/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Bu kitapta Angela Davis, 19. ve 20. yüzyıldaki siyahların portresini çiziyor. Köle siyahların ve köle siyah kadınların çektiği eziyetleri, köleliğin hangi şartlarla kaldırıldığını, kadın oy hareketi ile siyah oy hareketinin kesişimini ve mücadelesini, sözde feministlerin bile içinde yatan ırkçı duyguları, devlet eliyle siyahlara yapılan zulmü, siyahların nasıl bilinçli ve sistematik bir şekilde aşağılandıklarını anlatıyor. Bunları yaparken bir yandan da cinsiyetçiliği, ırkçılığı ve sınıf ayrımını sentezliyor. ABD'deki siyahların son 200 yıllık geçmişini yakından tanımak için iyi bir kitap fakat detaylarda boğulduğu için okuyucuyu sıkıyor. Kitabın yarısı "O şunu dedi, bu bunu dedi" muhabbetiyle geçiyor. Anaakım bir kitap olduğu için esas bilgiyi verip konudan sapmamasını beklerdim. Bunun dışında ezilen kadınların sesini duyurmayı başarmış.
Kadınlar, Irk ve Sınıf
Kadınlar, Irk ve SınıfAngela Davis · Sosyalist Yayınlar · 199421 okunma
605 syf.
1/10 puan verdi
·
15 günde okudu
This Is a Man's World
Ne zamandır Kuran'ın feminist bir eleştirisini yapmak istiyordum fakat her seferinde yeterli farkındalığa sahip olmadığımı düşünerek okumayı erteliyordum. Sonunda cesaret ettim ve verimli bir 2 haftada kitabı bitirdim. Sürekli kendini tekrar etmesi, zaman zaman kendisini yalanlaması, korku üzerine bir düzen kurması, insanları inanmaya zorlaması,
Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli
Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı MeâliKomisyon · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20121,419 okunma
111 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Feminizmin Kısa (!) Tarihi
Şu zor günlerimde okuduğum bir başka feminist kitap. Bazen okumak kolay olmuyor, bu kısa kitabı da 25 günde bitirmişim ama iyi ki okumuşum diyorum. Feminizmin geçmişine dair ve doğru bildiğim yanlışlara dair pek çok şey öğrendim. Kitap paleolitik dönemden başlayarak 1980'lerin sonuna kadar kadınların durumunu özetliyor. Kitapta en çok etkilendiğim
Feminizm
FeminizmAndree Michel · İletişim Yayınları · 199389 okunma
Reklam
128 syf.
1/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
"Herkes kitap yazmasın." diyerek incelemeyi bitirmek isterdim fakat bu uydurukçunun hakkında bir şeyler yazmadan geçersem ayıp olur. Öncelikle söyleyeyim, kitapta kelimelerin kökeni, nereden geldiği araştırılmış(!). Kitap daha ilk sayfasından şöyle başlıyor: "Benim bağlı bulunduğum kelime kökünü bulma yaklaşımı ne yazık ki çoğu
Birden Bine
Birden BineAsım Gültekin · İz Yayıncılık · 201756 okunma
270 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Biraz geç bir inceleme notu olacak, benim hatam. Okuduğum kitap çok özel değilse, normalde günlük 10 sayfanın üzerine çıkmam. Özelse de genelde 50'yi geçmez. Fakat Leyla ile Mecnun'u ilk gün soluksuz 200 sayfa okudum, baktım kitap bitiyor, kendime dur dedim. Bir günde kitap bitirecek biri değilim :d (ikinci gün sabahtan bitti) Halbuki dizinin müptelası falan da değilim hatta sadece birkaç sahnesini izlemişimdir o da arkadaş tavsiyesiyle. Artık karakterler kafama nasıl işlemişse, tüm kitabı onların sesiyle okudum. Sonu herkes gibi beni de tatmin etmese de Burak Aksak harika bir dünya yaratmış. Zaten ön sözde Selçuk Aydemir ile kuzen olduklarını ve beraber büyüdüklerini belirttiği andan itibaren beklentim acayip yükselmişti. Kesinlikle beklentilerimi karşıladı
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
87 syf.
10/10 puan verdi
·
53 günde okudu
Balkan Savaşları'ndan sonra Nuri Conker "Zabıt ve Kumandan" isminde bir kitap yazıyor ve bu kitapta Balkanlarda kaybetme sebeplerimiz üzerinde duruyor, dönemin eleştirisini yapıyor, ayrıca subayın ve askerin nasıl olması gerektiğinden bahsediyor. Atatürk de en yakın dostunun bu kitabını okuyor ve 1914'te buna bir cevap niteliğinde "Zabıt ve Kumandan ile Hasbihal"i yazıyor. Araya Birinci Dünya Savaşı'nın girmesiyle kitabın ilk basımı 1918 yılına kalıyor. Basıldıktan birkaç ay sonra da Mustafa Kemal Anadolu'ya gidip istifasını vererek Türk Kurtuluş Hareketi'ni başlattığı için kitap, Damat Ferit tarafından piyasadan toplatılıyor. Atatürk'ün sağlığında da bir daha basılmıyor. Yeniden ilk baskısı yeni kurulan İş Bankası Kültür Yayınları'nın ilk kitabı olarak 1956 yılında Hasan Ali Yücel tarafından yapılıyor. 2015 yılında Cumhuriyet gazetesi hem Nuri Conker'in hem de Atatürk'ün kitabını tek cilt halinde okurlarına armağan etmiş. Benim sahafta denk geldiğim baskısı da buydu. Ayrıca kitap, ismine kadar günümüz Türkçesine çevrilmiş. Şansıma hem Atatürk'ün ilk kitabını hem de Nuri Conker'in kitabını okudum ve sadece şunu söyleyebilirim: çok büyük adamlarmış. Bazı yerlerde bahsedilen sorunların günümüzde de devam ettiğini görünce iç geçirmeden edemedim. Tarihten ders almamız, yanlışlarımızı eksiltip doğrularımızın üzerine koymamız gerekirken yerimizde saymışız. İnternette gezinirken gördüğüm, kitaptan birkaç alıntının yer aldığı linki de paylaşıyorum: hasanyilmaz.net/subay-komutan-i...
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal
Zabit ve Kumandan ile HasbihalMustafa Kemal Atatürk · İş Bankası Kültür Yayınları · 20061,530 okunma
460 syf.
8/10 puan verdi
·
46 günde okudu
bu yazıda spoiler yeme ihtimaliniz bir hayli yüksek Sonu itibarıyla çok güzel bir roman. Her Grange romanında olduğu gibi bunda da son 20 sayfa kala, kitabın sonunu tahmin etmeye çalıştım ve beklendiği gibi yanına bile yaklaşamadım. Olayların kurgusu farklı ve ilgi çekici. Özellikle katilin modus operandisini, olayların bağlantısını, hikayenin nereden nereye geldiğini gördükçe 'ya bunlar senin aklına nasıl geliyor' diye bulunduğunuz durumu sorguluyorsunuz (Aramızda kalsın Grange'ın bu dünyadan olduğunu düşünmüyorum). Ama ama ama ama.. cinayetlerin çoğu ilk sayfalarda işlendiği için onlarca sayfa sıkıcı yakın siyasi tarih bilgisiyle baş başa kaldım. İtiraf edeyim ilk kez yazarın bir kitabında keşke bitse dedim fakat Manes ormanına yola çıktıktan sonraki süreç gerilimin ve heyecanın kontrolünü eline aldı ve keyifli bir son yaptı. Ha sonu güzel bitmeseydi 8 değil de 7 verirdim, o ayrı.
Ölü Ruhlar Ormanı
Ölü Ruhlar OrmanıJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20196,5bin okunma
608 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Benim gözümde açık ara en iyi Grange romanı. Belki Lontano'yla birlikte seri olduğu için öyle geldi bilmiyorum fakat bu hikayeyi unutmam mümkün değil. Kitabın başındayken kendi kendime kitabın sonunu tahmin ediyordum (hani hep Grange okuyorum ya artık yazarı çözmüşümdür kafasındayım) halbuki bir Grange romanının sonunu tahmin etmek pi sayısının son rakamını tahmin etmekle eşdeğer, son sayfaya kadar gerçekleri öğrenemiyorsunuz. Ayrıca kitap, genel olarak yazarın en beğendiğim romanı olmasının yanında sonu en güzel biten romanıydı da.
Kongo'ya Ağıt
Kongo'ya AğıtJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20172,660 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.