Kitabı beğendim. Fakat daha iyi Lem kitapları da okuduğum için, bitirdiğim zaman hayatım boyunca bu kitabı unutamam gibi bir durum olmadı.
Kitap Yenilmez adlı bir uzay gemisinin bir gezegeni keşfini ve daha önce oraya gidip geri gelememiş olan başka bir uzay gemisindeki insanların neler yaşadıklarını analamaya çalışırken öte yandan da o gezegendeki akıl almaz olayları konu alıyor. Kitap boyunca hep 'yok artık' dedim. Yazarın farklı bilimsel konulara hakim olması, kitapta geçen akılalmaz olayların nedenlerini bu derece iyi anlatmasını sağlamış, çünkü metin boyunca yaşanan olaylar bu açıklamalar sayesinde oldukça inandırıcıydı. Öte yandan sürekli şaşırmalarım devam ederken, beni en çok etkileyen birinci şey kablolardan oluşan bir şeyle karşılaşıyorlar ve bunu ilk başta bunu şehir olarak adlandırıyorlar. Şehir dedikleri şeyin tasviri beni bir mimar olarak çok etkiledi çünkü yazarın imgelemeleri hayalimde sıradışı ve oldukça ilginç bir şehir canlandırdı. Dİğet etkileyici şey ise, karşı karşıya oldukları 'bulut' oldu. Bunun bir hipernesne gibi davranıyor olması ve reflekslerinin olması zaman içinde bunun başka yönleriyle anlaşılabiliyor olması çok etkileyiciydi.
Lem kitaplarında insan olmaklık da tüm bu fantastik dünya içinde vurgulanan bir olgudur. Ancak bu kitapta bunu o kadar da hissedemedim. Yine de bambaşka dünyalara gitmek, oralarda kaybolmak, derin hayaller kurmak ve sürekli şaşırmak isteyen okuyucular için okunulası bir kitap.
