Politika da aynen hayat gibi. Senden kuvvetlinin önünde eziliyorsun, senden güçsüzü de eziyorsun.
Sayfa 190Kitabı okudu
“Martin Eden,” dedi kendi kendine. “Sen bir yabani değil, lanet olası zavallı bir Nietzsche adamısın. Eğer yapabilseydin bu kızla evlenip yüreğini mutlulukla doldururdun. Ama olmaz işte, yapamazsın. Ne lanet olası bir hicap, ne utanç.” “'Zavallı yaşlı bir avare, zavallı yaşlı çıbanlarını anlatır,'” diye mırıldandı, Henley’yi hatırlayarak. “'Hayat büyük bir hata (bence), utanç verici bir maskaralık'. Aynen öyle, büyük bir hata hayat, utanç verici bir maskaralık...”
Sayfa 425 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çatışma yerine gelirken bombalar aralıksız düşüyordu. Ormanda tekbir sesleri yankılanıyordu. Allah'ım nasıl da bir histi! Biz de Fatih'te tekbir getirirdik, sürekli denerdik, fakat bu çok daha benzersiz bir şeydi! Gür çam ormanı yankılanıyordu, bu ölümden korkmayan kahramanların cevabı gibiydi. Tebrik düşmanın tüylerini ürpertir, mücahitleri ise kuvvetlendirir. Aynen de öyleydi. Çetniklerin ilerlemesi engellendi. Serbest bölge yolu korundu. Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç, İgman'ın ilerdeki kaderini belirleyecek müzakerelerin yapılacağı Cenevre yolundaydı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Rezonans Kanunu
Rezonans Kanunu her zaman evet der. Yasa her zaman inancınızı onaylar Asla size karşı çıkmaz Örneğin hayatınızın hiçbir önemi olmadığına ya da derin bir anlamı olmadığına inanırsanız. sonuçta aynen bunları elde edersiniz. Eğer yasanın size gerçek ve derin bir aşk hem içten hem de dıştan gelen bir zenginlik ve para getireceğine inanırsanız, hayatınızın evrensel ve derin bir anlamı olduğunu düşünürseniz tam olarak bunları bulursunuz. Rezonans Kanunu'na göre, hayatınızda bundan başka bir şey gerçekleşemez.
Koridor yayıncılıkKitabı okuyor
Bence Emily Brontë'nin manzum oyunlar yazması gerekirdi; yaratıcı dürtüleri tükendiğinde, George Eliot'ın engin zihni tarih ya da biyografi üzerine akıp, oralarda yoğunlaşmalıydı. Buna rağmen, ikisi de roman yazdılar. Üstelik, diye düşündüm, Aşk ve Gurur'u raftan alarak, biraz daha da ileri gidip iyi romanlar yazdıklarını bile
Geleneklerin kıskacı altında yetişmiş insanlar, başkalarının farklı davranışlarını gördüklerinde hazmedemiyorlar. Hatta anlamada bile güçlük çekiyorlar çünkü onlar büyüklerinden gördükleri davranışları aynen sürdürmeye alışmışlar. En doğru davranışın, kendilerine yapılan davranış olduğunu, dolayısıyla kendilerinden sonra gelenlere de aynı davranışın gösterilmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.