Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ara sıra sinemaya –ibret için– gittiğimden bana, İstanbul içindeki insanlar, o dakikada sinemada geçmiş zamanın gölgelerini hazır zamana getirmek cihetiyle, ölmüş olanları ayakta gezer suretinde gösterdikleri gibi aynen ben de o vakit gördüğüm insanları, ayakta gezen cenazeler vaziyetinde gördüm. Hayalim dedi ki: "Madem bu kabristanda olanlardan bir kısmı sinemada gezer gibi görülüyor; ileride kat'iyen bu kabristana girecekleri, girmiş gibi gör; onlar da cenazelerdir, geziyorlar." Tarihçe-i Hayat
Rusya’dan sonra yeni hedef Almanya’ydı.
Rusya'yı ezmiş olan tehlike Almanya'yı da daima tehdit edecektir. Saf bir burjuva, Bolşeviklik tehlikesinin atlatılmış olduğu rüyasına kapılabilir. Yahudi ırkında daima dünyaya hükmetme emeli vardır. Yahudi de, aynen Anglosakson gibi hareket eder. Anglosakson, bir yolda kendine mahsus bir tarzla ilerler ve mücadeleyi kendine has silahlarla idare eder. Yahudi de kendisine mahsus silahlarla harp eder. Bu silahlar yalandır, iftiradır, zehirlenmedir.
Sayfa 511Kitabı okudu
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Kitap akıcı ancak durağan bir anlatıma sahip. Genellikle Daisuke'nin baba parası yiyerek, kitap okuyarak ve gezerek yaşadığı hayatı anlatıyor. Kültürlü, bilgili bir adam olmasına rağmen bu durum hayatını devam ettirmesine yetmiyor. Öncelikle Daisuke'nin babası ve abisi de bana çok masum işler yapan insanlar (!) gibi gelmedi. Bunu
Ardından
ArdındanNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 2021917 okunma
"Bir sosyopatın bizi korkutmasına izin vermeyeceğiz, oraya gidip arkadaşımız için yas tutacağız. O pislik benim karşıma çıkarsa onu mahvedeceğim." "Bir katille nasıl baş etmeyi düşünüyorsun?" "Göz yaşartıcı spreyim var!" "Aynen bebeğim..."
Sayfa 8 - Martı YayınlarıKitabı okuyor
Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok, derler ya hani; aynen öyleydik
"Sen benim ağabeyimsin. Seni seviyorum. Bu durum çok utanç verici ve sinir bozucu ki senin aynen böyle olduğunu düşünüyorum. Gerçeği bilseler, binlerce Zia da olsa senden köşe bucak kaçardı herhalde. Ama ben kaçmayacağım. Hep burda olacağım. Şimdi bana gizli ismini söyle, seni koca şapşal. Hayatını ancak bunu bilirsem kurtarabilirim."
Reklam
Sevgi içinde,gördüğün insanı sev;onu aynen gördüğün gibi sev,tüm gayri mükemmellikleri ve zayıflıklarıyla;onu gördüğün gibi sev,o topyekûn değiştiği vakit,seni artık sevmediği,belki umursamaksızın senden yüz çevirdiği veya bir başkasını sevmek için senden yüz çevirdiği vakit;onu gördüğün gibi sev,sana ihanet ettiği ve seni yok saydığı vakit.
Hatta, ruhunun derinliklerinde, yaşamında büyük değişikliklerin böylece bertaraf edilmiş olmasından ve eski alışkanlıklarına aynen kavuşmaktan doğan utangaç bir hoşnutluk bile vardır.
Sayfa 166 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hikmet tesellisi
Rabbimiz her duaya icabet eder. Ancak insanın bazen kendi zararına şeyler istemesi, bazen de başına gelmiş faydalı şeylerden cahilce kopmayı arzulaması gibi sebeplerle, her dua yapıldığı şekliyle kabul edilmeyebilir. Duanın üç tür çıktısı olabilir. Birincisi, istenilenin aynen verilmesidir; zira istenen hikmete uygundur; dünya ve âhiret yararınadır. İkincisi, istenilenden daha iyisinin bahşedilmesidir; çünkü bu durumda insan daha iyisi istenilebilecek bir durumun, daha aşağısı için bir talepte bulunmuştur. Üçüncüsü ise, istenilenin verilmemesidir; bunun sebebi duanın yarar yerine zarar getirecek bir talep içermesidir.
Benim. Sözlerimi olduğu gibi işitip belledikten sonra, başkalarına aynen aktaranın Allahü teâlâ yüzünü ağartsın Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Darimi, İ. Ahmed
Sayfa 55
Reklam
360 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Uzun zamandır kitaplığımda duran bir kitaptı ve nedense çokta sevmeyeceğim gibi geliyordu(neden aldın o zaman diye soruyorum kendime ara sıra merak etmeyin). Aslında düşündüğüm gibi olmadı. Kitabı gayet sevdim, akıyor. O kadar akıyor ki ilk eline aldığımda kendimi kaptırıp yarısından çoğunu okudum. Bu aralar zor kitap okuyordum ve beni o durumdan kurtardı diyebilirim. Yaşadığı travmatik bir olaydan sonra kaçmak isteyip küçük bir kasabaya yerleşen kızımız Bree, burada kendine bir iş buluyor, hemen arkadaş ediniyor ve onu gören her erkek ona yürüyor neden çünkü baş kız o! Tabiki herkes ona yürüyecek ve hatta onun için dövüşecek. Ama travmaları olan her kadın gidip normal olan, sevilen adamı değil de herkesin hakkında canavar dediği, dışladığı adamı seçeceği için Bree'de aynen öyle yapıyor. Yalnız bu durum erkolarda hiç yok heee. Onlar hep gidip normal olan kızları seçme eğilimindeler. Bu enayilik neden bir tek bize yüklenmiş bilemiyorum yani neyseee. Bilirsiniz ki bir bakanın bir kere de aşık olduğu, kasabaya yeni gelen büyüleyici kız gidip king konga bile aşık olsa kasaba halkı "canavar bu be" deyip dışladığı king kongu bile aralarına alır. Üç günlük kızlarda herkesi hemen değiştirir falan filan. Ya aynen böyle oluyor olaylar yani. Travmalı Bree, gidip travmalı olan, saçı sakalı birbirine karışmış olan Archer'a aşık olur. Ve tabili Archer'ın saçı sakalı kesince falan kesinlikle çok yakışıklı olduğu çıkar ortaya :D Ya böyle anlatınca beğenmedim gibi görünüyor ama valla beğendim :D güzel yani alınır, okunur.
Başka Dilde Aşk
Başka Dilde AşkMia Sheridan · Yabancı Yayınları · 20231,583 okunma
1895 yılının Haziran ayında, Siyonist lider Theodor Herzl, Orient Express(Şark Ekspresi 1883 ile 1977 yılları arasında Paris-İstanbul arasında sefer yapan tren. Bu açıklama kitapta yok, ama bu trenin önemini tumblr sayfamda açıklayacağım.) ile İstanbul’a giderken Sofya’da(Bulgaristan başkenti) durmuş ve tren istasyonunda büyük bir coşkuyla karşılanmıştı. … Herzl, Avrupa’nın Yahudileri istemediğine inanıyordu ve Yahudi devletini şu sözler ile savunuyordu: “Karga burunlarımızla, siyah veya kırmızı sakallarımız ve eğri bacaklarımızla yaşayabileceğimiz ve bunun için nefret edilmeyeceğimiz… sükunetle ölebileceğimiz bir vatan… tüm dünya ile barış içinde yaşayabileceğimiz bir yer… böylece alaycı “yahudi!” bağırışları onurlu bir isme dönüşebilir, aynen Alman, İngiliz, Fransız gibi”. … Bulgaristan’daki savaş öncesi Siyonist gazetesinde Filistin için “vatanı olmayan insanlar için insanları olmayan vatan” diye yazılıyordu. Bu sıralarda Filistin’e göç etme hazırlığında olan Yahudilerin İbranice mi yoksa İspanyol Yahudilerinin anadili olan Yahudi İspanyolcası olan Ladino mı öğrenmeleri gerektiği tartışılıyordu. …. Bulgar Siyonistleri 1944 yılında Yahudilerin Filistin’e göçünü savunan Filistin Komitesi’ni kurmuşlardı. Hedefleri Filistin’e göç düşüncesini Bulgar Yahudileri arasında bir kitle hareketi haline getirmekti.
Dolayısıyla bu sukuk türlerini fıkhen tartışmalı kılan hemen hepsinin de risk ve menfaat ortaklığı temelli olmayıp, aynen faizli senetlerde olduğu gibi, anapara ve getiri garantisi içeren borç senetleri şeklinde yapılandırılmalarıdır.
Sayfa 87 - Fıkhi Açıdan İhtilaflı Olan sukuk TürleriKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.