Edebiyatla büyümek ne güzeldir.
Hiç görmeden birçok insanı tanımak, bu insanların duygularını farklı şekillerde dışavurabileceğini görmek ne güzeldir. Merhameti, hoşgörüyü, acıyla nasıl baş edileceğini, sevgininin gücünü okumak ne güzeldir. Kendi acılarınızı, üzuntülerinizi hayatta "tek" sanırken bir kitapta size benzeyenlerle
Kendine has hoş bir üslubu ve harika detayları ile bende iz bırakacak olan bu kitabı zevkle okudum. Aklımda kalanları, sevdiğim detayları ve bende bıraktığı etkileri anlatmak istedim bu yüzden.
Yazarın üç cilt olarak yayımladığı serinin bu ilk cildinde başlangıcından 1950'li yıllara kadar roman serüvenimiz irdeleniyor.
Kendisinin de
Hayatımı kendi ruh haline göre bana ithaf ettiği cümleler içerisinde geçiriyor olmak pek eğlenceli. Kimin mi tabii ki de annemin. Babama sinirlendiği zaman evime gelip '' ne yapacaksın kocayı ohh en rahat sensin '' demesinin ardından babam ile ikinci bahar moduna geçince de '' ahh kızım çocuklar da gidecek, bizler bugün var yarın yokuz nasıl
Bir adam güzel bir kadınla evlendi. Onu çok seviyordu. Bir gün kadın deri hastalığına yakalandı. Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı. Bir gün kocası bir iş için ayrıldı. Dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti. Ama günler geçtikçe kadın güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Adam sevmeye devam etti, kadın da onu çok seviyordu. Bir gün kadın öldü. Ölümü adama büyük bir üzüntü verdi. Tüm ritüellerini tamamladı ve şehri terk etmek istedi. Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki:
"Nasıl yalnız yürüyeceksin? Bu günlerde karın sana yardım ederdi." dedi. Adam cevap verdi:
"Ben kör değilim. Böyle davrandım çünkü bu hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim, aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına aşık oldum. Ben de kör taklidi yaptım. Sadece onu mutlu etmek istedim."
Velhasıl anlıyoruz ki birini gerçekten sevdiğinizde, onu mutlu etmek için sonuna kadar yanında yürürsünüz. Bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek bize iyi gelir. Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh hep aynı olacak. İnsanı sırf görünüşü için değil, kalbindekiler için sev.
"Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin."
~Victor Hugo
Nikos Kazancakis, okuduğum ilk Yunan yazar oldu ve bu buluşmadan gayet memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Kitabı okurken birçok yerde Türkiye ve Türklerle ile ilgili tespitlerin de yer aldığını görünce yazarın bizleri de gayet iyi tanıdığını fark ettim. Hatta her zaman Yunanlılar ile Türklerin birçok konuda benzer olduğunu düşünen biri olarak bu
Bugün sizlere gerçek bir hikaye daha anlatacağım. Ama bu hikayenin sonunda bütün erkekleri aynı kefeye koymanızı istemiyorum. Çoğunluğu kötü olsa da yüzde %30 iyi adamlardır. Her neyse anlatacağım hikaye sadece kadınları değil aynı zamanda erkekleri de ilgilendiriyor.
Bundan 3 hafta önce ıstangram kutuma şöyle bir mesaj düşmüştü. Mesajda "
Aslında bu kitaba bir inceleme yazmayı düşünmüyordum. Çünkü inceleme yazmak pek bana göre değil ve isteyen istediğini okusun beni ilgilendirmez! Ama bugün "YOBAZ" bir okuyucunun Atatürk'e karşı yaptığı karalamaları görünce dayanamadım yazmaya karar verdim.
Kitap, 5 yıllık bir araştırmanın ürünü. Yani kaynağı bir hayli fazla. Teşekkür