312 syf.
·
Not rated
·
Liked
Selam Müptelalar "Buraya benim için dinlediğini biliyordum. Parayı kendisi için istiyordu. Ama insanın ihaneti bekliyor olması, hayal kırıklığına uğramasına engel değil; kırılmıştım." "Giderilmemiş meraktan daha tehlikelisi yoktur..." "Doğru işitip işitmediğimi anlamak için hiçbir şey söylemeden sahafın yüzüne
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20247 okunma
bağışla, ben umudu arıyorum hala, bak, gökyüzünün rengi bozuk, kapımızda her gün yeni bir sayrılık, sevgiler yeni ölümlere gebe, hepimizin dilinde aynı yalan, yüzlerimizi görmek bile yoruyor bizi, kum saati boşalmak üzere. çöktü dizüstü dünya vaat edilen fırtına nerede?
Reklam
Aynı yaştayız. O, kendisini yaşlı bir adam olarak tanımlıyor, ben kendimi yaşı olmayan bir insan.
İki dünya savaşını da bu geri zekâlıların başlatmış olmasına hiç şaşırmamak gerekiyordu. Birbirlerinden o kadar korkuyorlardı ki aynı metroda beş yüz kişi yolculuk yaparken duyulan tek ses makine gürültüsüydü. Halkı aptal ama azınlıkları var olma çabası içinde yarı tanrılar yaratmış bir toplum. Bu yarı tanrılar bugün üstünde yaşadığımız dünyanın edebiyatını, müziğini, resmini, politikasını belirlemiş olanlardı. Ve ben onları sokakta göremiyordum. Kapalı kapılar arkasındaydı Avrupa'yı yönetenler. Halkın karşısına çıktıkları anda çiğ çiğ yeneceklerini bildiklerinden, ukalaca taktıkları yüksek kültür maskesini sadece birbirlerine gösteriyorlardı. Sömürmeye ve sömürülmeye hayatın amacı olarak bakan bu açık tenli ırk, belki de doğanın en büyük hatasıydı... Atom bombası oraya atılmalıymış. Deniz olmalıymış oralarda. Balıklar bile daha iyi geçinirmiş birbirleriyle! Ama bütün bunların ne önemi var?
Yanılgı
Kendimizden bir adadayız, Dört - yanımız başkalarından. Aynı önemli kapıdan giriyoruz, O eski, o beyaz kapıdan. İlkin yıllar üstünde Bizi ayıran bir dünya vardı, adımıza kurulu. Burada yıldaşlığımız soyunup - giyiniyor, Bilinik kılıyor birbirimizi. Bir hastalık bulaşıyor anlamlarımıza, Büyümsemeye vardırıyor yinlerimizi. Ben sınırlanıyorum göz - göre - göre, Kardeşleşmemiz ayrıklaşıyor, Kopuyor kan. Sen konuşmadan duruyorsun senelerce karşımda. Kalımsız bir anıtsın gençlikten, kitapsızlıktan. Başkalarından bir adadayız, Dört - yanımız biz - gibi insandan. Aynı önemsiz kapıdan çıkıyoruz, O eski, o kırmızı kapıdan.
Sayfa 117 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Gün ağarınca kendine şöyle söyle: Bugün işgüzar, nankör, küstah, hain, kıskanç ve kötü niyetli kişilerle karşılaşacağım. Onların tüm bu özelliklerinin nedeni iyiyi kötüden ayırt edememeleridir. Ancak ben iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu, kötülük yapan bir akrabamla aynı kan ve soyu değil, aynı zihni ve tanrısal parçayı paylaştığımı bilen biriyim, onların hiçbiri bana zarar vermez, zira hiçbiri beni alçaltıcı bir şeye bulaştıramaz, dahası ben böyle biri olan akrabama öfkelenmem ve ondan nefret etmem."
Reklam
Ben, çocukları öldüren bir katilim. Tek suçlu da değilim ha! Beckette de aynı cinayetten suçlu, üçüncü oyun yazarı. Belki Pin­ter ya da Genet'ydi eriyip yok olan, kurşuni fakat bulutsuz bir gökte gerçekten kaybolup gittiğini görüyorum. Beckette hiç üzülmeden cinayetlerini kabul ediyor. Yüreği taş gibi, eğer engel­lenmezse daha başka çocukları da öldürecek.
128 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Türk desen Türk değil, Masal desen Masal değil
Kitabı gram beğenmedim. Çocuğuma okumak bir yana kendim bile güçlükle okudum. Yaptığım yorum olumsuz olunca ben hep yazar-çevirmen ve yayınevini/editörü ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünürüm. Bu olayda KAPRA sicili pek iyi bir yayınevi değil. Yazarı kariyerine ve eğitimine bakınca ayrı bir yerde tutmak lazım. Muhtemelen orjinal dilde okusaydım tepkim farklı olurdu. Okuduğum şeyin Türk masallarıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Türk motifleri neredeyse yok denecek kadar az. Genellikle aynı hikaye tekrar tekrar okuyucuya sunulmuş. Özetle bazı noktalara değinecek olursam: Hikaye periler, iblislerin anası ve ejderha ile doluyken anlamsız yere Allah yardım etti, Allah güç verdi gibi Allaha dua etti gibi garip Allah vurguları. Sanki bir kere yazmak yetmiyormuş gibi "Siyahi Cariye" sürekli siyahi cariye, siyahi prenses anlamsız bir siyahi vurgusu. Bu tarz bir iki kelime grubu seçip sürekli tekrarlamışlar. Tabiki bir keloğlan yada nasrettin hoca beklemedim bu kitapta. Ama Türk kültürü ile ilişki çok zayıf. Zaman zaman lütfedip prensi şehzadeye çevirmişler gibi bir durum var. Hiç çadırda yaşayan, savaşan, oklu yaylı... Bir tane kargı olmazmı bir hikayede? He öyle çok buram buram dede korkut olsun beklentisinde değilim ama gerçekten bkitap kültürden çok uzak. Özellikle bazı öykülerde kelime kısıntısı varmış gibi birden bire saçma sapan konu geçişleri. Akıcı olmayan bir dil... En azından bu çevirmen ve bu yayınevinden okunmamalı
Türk Masalları
Türk MasallarıIgnac Kunos · Kapra Yayıncılık · 2022269 okunma
Bana o kadar iyi gelen evin boş olması değil belki de, ya da sadece o değil de aynı an da iki eve birden sahip olma duygusu, gündüzleri için bir ev ve akşamla gece için de daha uzaktaki bir başkası. Bunu anlıyor musun? Ben anlamıyorum ama öyle.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.