(Mustafa Kemal) 1923 yılında İstiklâl Savaşı’nı kazandıktan sonra Türk gazetecilerine yaptığı açıklamalarda daha ihtiyatlı davranacaktı. Dünya savaşı konusundaki sorumluluğu sorulunca, şöyle bir yanıt vermişti:
İtiraf ederim ki eski Osmanlı Devleti’nin Dünya Savaşı’na nasıl bir amaçla ve ne elde etmek için girdiğini, yani savaşa katılmaktan
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir.
Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
Ayıptır fatma
Bari bu bayram yapma
Göster yüzünü
Gözümüz gönlümüz açılsın işte
Bilerek yapmadınsa biliyorum öğrendim.
Yarına çıkmaya olsa bir senedim
Sanırım bu da sana olan aşkım
Karşılıksız olurdu .
Ayıptır fatma
Allahını seversen kes bunu
Bu kötü bir şaka ise
Önce sen başlattın yok ben sebep oldum falan filan hikaye hep
Ayrıldık bitti mi ona bak sen.
Artık eskisi gibi biri değilim
Eskisinden kötü değilim
Son zamanlarda kilo aldım
Hepsi düzensiz beslenmeden
Küçükken seninleyken pardon
Ben iyi bir insanken yani
Aklıma geldi de bu arada
Ben seni ne çok üzdümdü fatma
Rahat ve kaygısız davranışlarım olmadı ise de
Hepsi için senden özür dilerim
.
Ayıptır Fatma vallahi ayıptır billahi ayıptır.