O'ndan geldik, O'na döneceğiz
Tüm ayrılıklardan o zaman ayrılacağız.
Varoluşsal yalnızlık vazifesini yerine getirmiş olacak kendimizle aramızdan çekilecek, bizi bize bırakacak. İşte o zaman yalnızlığın esamesi okunmayacak. Dünya sürgününden azad olacak, O'nun ebedî yurdunda yaşayacağız. Çünkü ancak ebedî hayat yurdunda berzahları aşacağız.Hakikat de bize kendini saklamayacak artık.
Bütün örtüler, bütün perdeler bir bir kalkacak.
Emaneti sahibine vermiş olacağız çünkü.
İyi ki hayat kısa.
Oysa ayrılıklardan nefret ederdi o ve bu yüzden artık sadece eşyalara bağlanıyordu. En doyurucu dostlukları şeylerle yaşamıştı: En azından çekip gitmiyor, sizi terk etmiyorlardı. Onun yoldaşa ihtiyacı vardı.
“Daha yazılırken bir anıya dönüşen şiirlere sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan? Heykel.
Acılardan? Aşk. Yoksulluklardan
Bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey
Hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan.”
Duy şikayet etmede her an bu Ney, Anlatır hep bu ayrılıklardan bu Ney.
Der ki; feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
Ayrılıktan parçalanmış bir yürek, İsterim ben, derdimi dökmem gerek.