Demek ki, dünyada, her şeyin bir sınırı vardır ve "bir şey sınırını geçti mi, tersine dönüşür". Aşırı dikkat, görülen şeyi görülmez kılar. Fazla yakınlık, fazla uzaklık gibi bir etki yapar. İnsan, aşırı bakma veya aşırı yaklaşmayla, parçaya, ayrıntıya dikkat etmekten, bütüne ve asla dikkat etme gereğini gözden kaçırır.
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Reklam
Müslümanlar XI. asırda Hindistan'ı fethetmeden evvel Buda'nın öğretileri Doğu İran ve Maveraünnehir'de önemli ölçüde etkiliydi. Eski Baktriya krallığının başkenti olan ve çok sayıda tasavvuf ehline ev sahipliği yapmasıyla bilinen Belh şehrinde Budist manastırlarının yaygın olduğunu biliyoruz. Profesör Goldziher, şu önemli hususa dikkat çekmiştir; Sufi zâhid İbrahim bin Edhem, İslâm menkıbelerinde tahtını terk ederek yollara düşen bir derviş olan Belh emiri olarak nakledilmektedir: Bu menkıbeler, Buda'nın hayat hikayesinin tekrarıdır. Sufiler tespih kullanmayı Budist keşişlerden öğrenmiştir ve ayrıntıya girmeden rahatça iddia edebiliriz ki tasavvuf usûlü; nefis tezkiyesi, çile tefekkürü ve fikri inziva bağlamında Budizm'e çok şey borçludur. Fakat bu iki sistemin ortak yanları, yalnızca aralarındaki temel farkı açıkça ortaya koymaktadır. Özde, ikisi arasında dağlar kadar fark vardır. Budistler kendi nefislerini kendileri ıslah ederken, Sufiler bunu sadece Allah'ı bilme ve sevme yoluyla yapar.
Sayfa 18 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Annem, bir keresinde bana ebeveyn olmanın en zor kısmının, çocuğun için bir şeyi en son ne zaman yapacağını asla bilmemen olduğunu söylemişti. Saçlarını en son ne zaman yıkayacağını. Okul için öğle yemeklerini hazırlayacağını. Ayakkabılarını bağlamaya yardım edeceğini. Bu, çocuk için de geçerli ama. Ebeveynini ölürken izleyeceğini kimse söylemiyor. Birlikte sinemaya ya da alışverişe son gidişiniz olabileceği için her ayrıntıya dikkat etmen gerektiği konusunda seni uyarmıyor. Birlikte son Noel'imizi hatırlıyorum ama ona aldığım hediyeleri açtığında ne söylediğini hatırlamıyorum. Neden bunları hatırlayamıyorum. Hatırlamayı o kadar çok istiyorum ki."
Sayfa 156 - Nemesis Yayınları, AlexisKitabı okudu
Gelin ve damat yeni kurdukları ailenin mahremine ve sırlarına dikkat etmeliler. Evliliğin ilk zamanlarında yakınlardan gelebilecek sorulara ayrıntıya girmeden, "her şey yolunda" gibi genel durumu ifade eden cümlelerle cevap verilmesi uygun olacaktır. Aksi halde aile mahremi ve sırları hiç hoş olmayan şekilde kulaktan kulağa yayılabilir. Bu durumda tatsızlıkların yaşanması an meselesidir.
Fotoğraftaki bu ayrıntıya, Hasan'ın; 'Atkuyruğu şeklinde arkadan bağladığı saçlarını çözüp de omuzlarına döküp dağıtınca, üzerine bir avuç pıtrak dökülmüş gibi saçının her bir telinin ucuyla dağlanırdı kalbim.' dediği günden sonra daha bir dikkat eder olmuştum.
Reklam
99 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.