Ayşe gökoğlu

Ayşe gökoğlu
@ayse__gokoglu
12 reader point
Joined on February 2023
"Bana hastanede " Karın öldü!" dediklerinde ne yapacağımı, nasıl tepki vereceğimi bilemedim, içimden eve gidip karıma olanı anlatmak ve bana ne yapmam gerektiğini söylemesini istedim" /Tolstoy/
Reklam
Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım? "Sevdaya mı tutuldum - Orhan Veli KANIK"
Aşk, iki kişinin birer ucundan tuttuğu lastik gibidir. Biri bıraktığında, diğerini acıtır.

Reader Follow Recommendations

See All
Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı, ama öyle duvara asmalık değil. Cüzdanda taşımalık da değil. Telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki kitap arasında unutmalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan üç yüz yıl sonra, birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki: "Bir adam, bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar?"
Manzaraya rengini veren kişiliğimizdir. G.Strawson "dünyayı tozpembe gözlükler ardından seyrettiğinizi hayal edin" der ve ekler “dünyanın tozpembe olduğunu varsayardınız, gözlük taktığınızı değil.” O halde, her seçimin sonucunu gözlüklerin rengi belirler gerçekler değil. /Agah Aydın/
Reklam
Bir çok insan aklından geçen düşünceleri rahatsız edici bulup bu takıntıları bastırmak için onları unutmaya, yoksaymaya ya da onlardan kaçmaya çalışabilir. Oysaki düşünceler bir enerjidir ve tıpkı bir nehir gibi önüne çekilen bentler yüzünden daha da güçlenip önündeki engelleri aşmaya çalışırlar. O yüzden rahatsız edici düşüncelerle baş etmek için yapılması gereken; öncelikle olduğu gibi o düşünceleri kabul etmektir. Çünkü onlar sadece düşüncedir ve siz istemediğiniz sürece davranışa geçemezler. Düşüncelerinizi olduğu gibi kabul etmek aslında kendinizi kabul etmektir ve kendinizi kabul ettiğinizde artık hayatın ipleri sizin elinize geçmiş demektir. Bu ipleri istediğiniz yöne çekmekse artık elinizdedir. Düşüncelerinizden korkmayın, onları oldukları gibi kabul edin ve sadece yönünü değiştirin. Göreceksiniz ki düşüncelerinizin yönü değiştikçe hayatınızın da yönü değişecek...
"Karadutun lekesini, kendi yaprağı çıkartırmış." Eskiler; "İnsan da aynı bu ağaç gibidir" derler. Yarasına ilacı başka yer de arayan yanılırmış. Her yaranın merhemi, kendi dalındaymış. Yarayı sadece açan kapatabilirmiş.
"yalnızlık özgürlüktür. insan yalnız olabildiği sürece bütünüyle kendisi olur. yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez: çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür." /arthur schopenhauer/
"Güzel kadınlar sadece zengin ve ünlü erkeklerle çıkıyorlardı ve bir süre sonra güzel kadınlar o kadar da güzel değillerdi."
Baba ne kadar sağlamsa, kızı o kadar dik durur. Baba ne kadar gülerse, kızı o kadar hayat saçar Ve Baba ne kadar hayattaysa, kızı o kadar yaşar.
Reklam
Asla savaştığın kişiyi yenmeye çalışma. Onun güvenini yenmeye çalış. Şüphenin bulaştığı zihin zafere odaklanamaz." -Bir Geyşanın Anıları / Arthur Golden
Çok şükür aşığım... Bana öyle geliyor ki bir tek insana; yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir. Tohuma, toprağa, denize inan. İnsana inan hepsinden önce. Kuruyan dalın, sönen yıldızın, sakat hayvanın duy kederini. Hepsinden önce de insanın. Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin, sevindirsin seni karanlık ve aydınlık, sevindirsin seni dört mevsim. Ama hepsinden önce sevindirsin seni insan... Nazım Hikmet RAN
Fiziki haritayı daha çok severdim, dünya bir bütün olurdu çünkü o zaman. Sınırlar kaybolurdu ve benim için bütün o kesik çizgilerle birbirinden ayrılmış ülkeler varılabilir, görülebilir birer coğrafya haline gelirdi. Murat Uyurkulak, Tol
"İki ekmek," dedi Funda, iki ne güzel bir sayıydı. "Bir lira," dedi Tahir, bir ne güzel bir sayıydı. Beş lira uzattı Funda, lira ne güzel bir paraydı. Kasadaki hazneleri karıştıra karıştıra dört lira bulup uzattı Tahir, kasa ne güzel bir aygıttı. "Teşekkür ederim, " dedi Funda, teşekkür etmek ne güzel bir kelimeydi. "Rica ederim, " dedi Tahir, etmek ne güzel bir fiildi..." Murat Uyurkulak - Bazuka
Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı. Sesin fotoğrafı. Boşluğun fotoğrafı. Parmak uçlarındaki karıncanın. Ruhtaki üşümenin... Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı. /Şükrü Erbaş/
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.