Kendin olarak var olmana önem verildiğini hissetmek sağlıklı ilişkinin vazgeçilmezidir. Birinin eksiğini, ihtiyacını karşılamak için değil, yaşam dansı için berabersiniz. Zamanla müziğin türü ve ritmi değişir ama dans daha derin bir anlam kazanarak devam eder...
Uygar bir toplum, çocuğun içinde yetiştiği aile ve eğitildiği okul ortamında neyin ödüllendirildiği ile yaşamın neyi ödüllendirdiği arasında sürekli ilişki kurmaya çalışan toplumdur.
Bence her bir vatandaşın çözüm üretmek yerine şikayetle harcadığı her dakika, her an damlayan musluk gibi bir israftır. O nedenle karşımdaki kişi sorunu anlayıp çözüm üretme değil, bir şikayet tavrı içindeyse derin bir nefes alıp yutkunuyorum. O kişi hayatını israf ettiğinin farkında değil. Ne yazık ki farkında olmadığının bile farkında değil.
Kimi insan, sahada kan ter içinde kalan bir futbolcu gibi yaşar her ânını. Tribünde değildir. Yağmur çamur olsa da, kazansa da kaybetse de hep sahadadır. Her güne, 'Kendi yaşamımda varım, kendi yolculuğumu yapıyorum' kıvancıyla başlar.
Mentorluk hayatın her döneminde önemlidir ancak gençlik dönemindeki önemi yadsınamaz. Mentorun gerçek etkisi kurduğu sohbet içinde kendini gösterir; yalnız başkasıyla sohbet edebilmek için öncelikle kişinin kendisiyle sohbet etmesini bilmesi gerekir.
Kişi, hayatındaki en önemli kişinin kendisi, en önemli tanıklığın da kendi tanıklığı olduğunu fark edemezse hiçbir zaman hayatla ilişkisini doğru kuramaz.
Yaşamında kendin olarak var olduğunda için bilir; sesin, bakışın, yürüyüşün, gülüşün, tüm bedenin bunun sinyallerini verir. "Ah!" diye inlerken bile içinde bir şükür duygusu vardır. Acında da, hüznünde de kendinsindir.