Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşenur bakaç

Hint felsefesinin 4 altın kuralı, İlk kural : "Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda ...olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler." İkinci kural : "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrintıyı bile değiştiremeyiz. "Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatimizda karşılastığımız her olay, mükemmeldir." Üçüncü kural : "İçinde başlangıc yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır." Dördüncü kural: "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir.""Hayatimızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir." Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..
Reklam
Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler..” Murat Menteş

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar eksiklerinin,hatalarının sorumluluğunu alma cesareti göstermezler. Her zaman başkalarını suçlayarak kendi eksikliklerini bastırmaya çalışırlar. Hatalarını kabul etmek zordur. Kabul edersen değişmen gerekir...
Herkes birbirinin hayatına sonsuza kadar var olmak için girmez. Doğru kişi olduğu için de girmez. Bazen, sadece birilerinin hayatına girip,dokunmamız ve orada görevimiz bittiğinde ayrılmamız gerekir. Her zaman yazıldığı kadar kolay olmayabilir ayrılık. Olayı yaşarken doğru tepkiler veremeyebiliriz. O an durup, kendimize dışarıdan bakmak çok zordur. Ayrılığı kabullenmenin mi yoksa bu süreçte uğranılan haksızlıkların mı sindirilmesi daha güç, ayrımına varmak zor. Bana kalırsa ayrılığı kabullenmek değil zor olan... Şu gerçek var ki, Dünya üzerindeki bütün haksızlıklarla tek başımıza savaşamayız. Her gün, her gece bunları düşünmek, zarar görmekten başka işe yaramaz. Kendi ruhumuzun iyiliği için, ne yaşandıysa, yaşanması gerektiği için yaşandığını kabul edip, kazandığımız güzel tecrübeler ile hayata devam edebilmeyi öğrenmeliyiz. Sevgiye inancımızı kaybetmeden...
Reklam
Olaylara verdiğimiz tepkiler bizim kalitemizi belirler. İşler yolundayken medeniyet maskesini takıp dolaşmak kolaydır. Önemli olan işler istediğimiz gibi gitmediğinde, ters gitmeye başladığında gösterdiğimiz duruştur. Ve kalitenin, medeniyetin, mütevazi olmanın, ince insan olmanın yolu iyi eğitimli olmaktan geçmez. Eğitim bizim karakterimizi oluşturmaz. Bize sadece bilgiyi verir çoğu zaman bilgiyi kullanmayı bile göstermez. Yani diyeceğim o ki en iyi üniversiteleri bitirmek, çok iyi paralar kazanmak bizi "insan" yapmaz. Yolun başlangıcı küçükken ailemizden aldığımız değerlerden gelir ve sonunda karakterimizi kendimiz oluştururuz. Yaşadıklarımızın sonucunda iyi veya kötü olmayı seçeriz. Son olarak sex iki taraflıdır. Tek başına kadın da erkek de yapamaz. Kadını sexte içine bir şeyler sokulan aşağılık pozisyona kimse sokamaz. Ne yazık ki bizim toplumumuzda bu algıyı kadınlar erkeklerden daha fazla yapıyor...!
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.