Ayşe

320 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Annesini kaybeden Mary, onun ölmeden önceki son isteğini yerine getirerek teyzesi ve eniştesinin evine yerleşmek için eniştesinin işlettiği Jamaika Hanı’na doğru yola çıkar. Ancak daha yoldayken Jamaika Hanı’nın adını andığında bile çevresindeki herkesin orası hakkında konuşmaktan kaçınmaya ve huzursuzlanmaya başladığını fark eder. Mary eve vardığında hayat dolu, neşeli biri olarak hatırladığı Patience teyzesinin artık perişan ve endişeli biri haline gelmesi, eniştesi Joss’un ise gizli kapaklı işler yürüten, gaddar bir adam olduğunu görmesiyle Jamaika Hanı’ndaki büyük gizemi aydınlatmak için tehlikeli bir yola girer. Bir kitabın gerilimli olmasının yalnızca iki şekilde olabileceğini düşünüyordum: Paranormal olayların yarattığı belirsizliklerle ya da sonraki adımları belli olmayan azılı bir seri katil kurgusuyla. Ancak Daphne Du Maurier bu iki şekle de ihtiyaç duymadan, gayet rastlanabilecek olaylar ve dozunda gizemle bu gerilimi mükemmel bir şekilde sağlıyor. Rebecca romanında da böyleydi. Jamaika Hanı’nda, kademe kademe artırılan bir heyecan var ve bu ilk sayfadan beri hakim olan karanlık atmosferle de birleşince elden bırakılmayacak bir kitaba dönüşmüş. Birkaç yıl önce bayılarak “Rebecca” kitabını okuduğum yazarın yine mükemmel bir iş çıkarmış olacağından daha kitabın konusunu okurken farkındaydım. Şaşırtmadı, yine inanılmazdı. Daphne Du Maurier en beğendiğim ve iyi ki kitaplarıyla tanışmışım dediğim kadın yazarlar arasına girdi. Keşke daha fazla eseri olsaydı. Jamaika Hanı’nı kesinlikle hepinize öneriyorum.
Jamaika Hanı
Jamaika HanıDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 202352 okunma
Reklam
336 syf.
4/10 puan verdi
Stephen King, “okunmasını şiddetle tavsiye ederim” dediği bu kitabı gerçekten okuyup beğendi mi yoksa yazar kitapta kendisini öve öve bitiremediği için ona bir güzellik mi yapmak istedi diye bir süre düşüneceğim. İnanılmaz basit, tahmin edilebilir ve mantık hatalarıyla dolu bir kurguydu. Zaten o kadar az karakter var ki yazarın ÇOK GİZEMLİ diye
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024347 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bookstagram hesabımdan da takip etmek isterseniz linki: instagram.com/iamhereforbooks... Savaş temalı kitapları genellikle okumayı tercih etmiyorum ancak bu kitap konusuyla ilgimi çekmişti, iyi ki de okumuşum diyorum. Şimdiye kadar okuduğum en sarsıcı kitaplardan biri oldu. Kitap, I. Dünya Savaşı döneminde Fransa tarafında savaşan Senegalli Mademba Diop ve Alfa Ndiaye isimli kardeş gibi büyüyen iki arkadaştan Mademba’nın ölümüyle başlıyor. Mademba’nın son nefeslerinde, kendisini mavi gözlü bir askerin öldürdüğünü söylemesi Alfa’nın -aynı zamanda anlatıcı karakterimizin- aklını kaybetmeye başlamasının da ilk anı oluyor. Alfa arkadaşının intikamı için her gece düşman hattına sızıp mavi gözlü askerleri öldürerek cepheye, öldürdüğü askerin tek eli ve silahıyla dönüyor. Başlarda bu durum silah arkadaşlarında saygı ve kahramanlık uyandırsa da her yeni kesik elle birlikte Alfa’nın giderek tehlikeli bir hale geldiğine emin oluyorlar. Bazı okuyucular kitabı çok fazla tekrara düşmesi noktasında eleştirmiş ancak beni hiç rahatsız etmedi. Arkadaşının ölümünden kendini sorumlu tutan ve giderek deliren bir askerin hemen hemen her cümlesini “Tanrı şahit” diyerek kurmasını da kendini çaresizce ikna etme çabası olarak gördüm. Savaşın acımasızlığının olabilecek en rahatsız edici ve ürpertici dille sunulmuş olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sonu da beklediğimden çok daha çarpıcıydı.
Gece Tüm Kanlar Karadır
Gece Tüm Kanlar KaradırDavid Diop · Sahi Kitap · 2021299 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
200 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, dedektif-suçlu karakterleriyle örülen diğer polisiye romanların aksine bir intikam meselesini konu alıyor. Mutlu bir ailesi olan başarılı hukukçu Sam Bowden, 14 yıl önce Max Cady isimli bir adamın aleyhine tanıklık yaparak onun hapse girmesini sağlar. Yıllar sonra hapisten çıkan Cady’nin artık tek hedefi bu tanıklığın intikamını almaktır. Kanunlara sonsuz güven duyan Sam’in bu süreçte güveninin sarsılmaya başlaması bizlere de adalet kavramını sorgulatmaya başlıyor. İstenilen gerilimi baştan sona sağladığını düşünüyorum. Ayrıca Bowden ailesinin bu tehlike karşısında birbirleriyle kenetlenmelerini ve aralarındaki bağlılığı yansıtan diyalogları okuması da oldukça keyifliydi. Polisiye romanların sert ve fazlaca ters köşeli atmosferine alışkın olanlar ve bu kitaptan da bu tempoyu bekleyenler belki umduğunu bulamayabilir. Ben kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
Korku Burnu
Korku BurnuJohn D. MacDonald · İthaki Yayınları · 202421 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Bin Mumlu Ev bir süredir okuduğum kitaplar arasında en eğlendiğim kurgu oldu. Konusunu kısaca özetlemek gerekirse; ana karakterimiz Jack oldukça özgür ruhlu, maceracı ve “düzenli bir iş bul” uyarılarını kulak arkası edip ailesinin parasıyla dünyayı gezen bir adam. ancak bir gün oldukça zengin olan dedesi John Marshall Glenarm’ın ani ölümünün ardından Jack’e bıraktığı tuhaf şartlarla dolu bir vasiyet ortalığı karıştırır. Bu vasiyete göre dedesi, mal varlığını Jack’in alabilmesi için iki şart öne sürmüştür. Bunlardan ilki, sadece mum ışıklarıyla aydınlatılan dedesine ait bu gizemli malikanede 1 yıl boyunca hiç ayrılmadan yaşaması gerekmektedir. İkinci şart ise, Jack’in de daha önce adını bile duymadığı Marian Devereux isimli bir kadınla evlenmesinin yasak olmasıdır. Jack şartları kabul edip malikaneye taşındığı günden itibaren ardı ardına açıklanamayan olaylar yaşanmaya başlanır. Kitap 1900’lü yıllarda geçmesine rağmen yazım dili günümüz gibiydi, kesinlikle zorlamıyor. Konusunu ilgi çekici bulduğum için alıp okumaya başlamıştım ama kurgunun bu kadar eğlenceli işlenmiş olması bana da sürpriz oldu. Karakterlerin hemen hemen hepsini çok sevdim aynı zamanda hepsinden şüphelendim de. Sonu da şaşırtıcı ve tatmin ediciydi o yüzden bu kitap önerimdir.
Bin Mumlu Ev
Bin Mumlu EvMeredith Nicholson · Maya Kitap · 2020115 okunma
Reklam
Reklam
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.