Z.
@azlyh
Hukuk
Trabzon
18 Ekim
89 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
Hayat da tıpkı satranç gibi. Bazı hamleleri kazanmak için yaparsın, bazı hamleleri de sırf oyunun akışı bunu gerektirdiği, doğrusu bu olduğu için yapar ve yenilirsin.
Ben kelimelerin efendisi değil, sadece gönüllü katibiyim. Gönlüme ne fısıldanıyorsa onu yazıyorum. Ama fısıldayan ben değilim.
Okur Takip Önerileri
Ve şu vecize hala geçerlidir: Aşkın olduğu yerde, er ya da geç ayrılık vardır.
Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir!
Aşka da herkes hürmet etmez. Ne yani, aşık olmayı da mı erteleyeceğiz ?
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun.
Aşk dışarda bulunan bir şey değildir. İçerden gelir. Tek yapmamız gereken içimizde bizi aşktan alıkoyan engelleri bulup kaldırmaktır.
“Kimi insan böyledir” dedi Şems. “Kendi korkularını, önyargılarını başkalarına yansıtır ve onlarda gördüğünü sanır. İşte asıl yük budur. Zihinlerini zanlarla doldurur, sonra da bunca ağırlığın altında eziliverirler.”
Kainat yekvücut, yek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının, hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir.
Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşık olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?
Demek sadece uzaktakileri özlemezmiş insan. En yakınındakini de pekala özleyebilirmiş.
Eğer bir insanı hakikaten seviyorsak onun mutlu olmasını isteriz.
Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.
Ne kadar az bilirsen bilmek istemediğin şeyleri, o kadar az incelir derin, incinir kalbin. O kadar az kanarsın.