Emanet
Bize verilen en büyük emanet yaşamın kendisi. Doğum ve ölüm arasında geçen zaman. Yaşamın bütününde bilincimizde yer etmiş belli an’lar vardır. Bir sebeple diğerlerinden daha önemli, daha kalıcı an’lar. Yaşan bu an’ların iç içe geçtiği bir yolculuk. Başka bir deyişle, hayatın omurgasını an’lar oluşturuyor. Bizde kalan an’larımızı aynen bir zincir halkaları gibi birbirine geçirerek hayatımıza anlam vermeye çalışıyoruz. Hatırladığımız ayrıcalıklı anlar ise, hep güçlü bir şekilde bağ kurduğumuz ve bize tekrar tekrar çarpan dalgalar gibi: Büyük bir kavuşma, buluşma anı, ya da büyük bir kopuş, ayrılık gibi. Belki ilk aşık olduğumuz an ya da herhangi bir sebeple utançtan yok olmak istediğimiz bir an. An’ları her zaman yalnız yaşamayız, sadece bize ait değildirler. Yalnız yaşasak bile bir anı çoğu kez anlatarak devrederiz; emanet veririz birbirimizin hafızasına.